Forum Zero
ForumZero

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - ETİKET

Sayfa: 1 2 3
18
Mizah / Onuda sen bul..
« : 27 Ocak 2011, 17:00:58 »
Çok soğuk bir kış günü padişah, tebdil'i kıyafet gezmeye karar vermiş. Yanına başvezirini alıp yola çıkmış. Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir adam görmüşler. Adam elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklıyormuş. Padişah, ihtiyarı selamlamış: - "Selamünaleyküm ey pir'i fani..." - "Aleykümselam ey serdar'ı cihan..." Padişah sormuş: - "Altılarda ne yaptın?" - "Altıya altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor..." Padişah gene sormuş: - "Geceleri kalkmadın mı ?" - "Kalktık...Lakin, ellere yaradı..." Padişah gülmüş: - "Bir kaz göndersem yolar mısın ?" - "Hem de ciyaklatmadan..." Padişahla başvezir adamın yanından ayrılıp yola koyulmuşlar. Padişah başvezire dönmüş: - "Ne konuştuğumuzu anladın mı?" - "Hayır padişahım..." Padişah sinirlenmiş. "Bu akşama kadar ne konuştuğumuzu anlamazsan kelleni alırım." Korkuya kapılan başvezir, padişahı saraya bıraktıktan sonra telaşla dere kenarına dönmüş. Bakmış adam hala orada çalışıyor: - "Ne konuştunuz siz padişahla?" Adam, başveziri şöyle bir süzmüş: - "Kusura bakma. Bedava söyleyemem. Ver bir yüz altın söyleyeyim." Başvezir, yüz altın vermiş: - "Sen padişahı, serdar'ı cihan, diye selamladın. Nereden anladın padişah olduğunu?" - "Ben dericiyim. Onun sırtındaki kürkü padişahtan başkası giyemezdi." Vezir kafasını kaşımış... - "Peki, altılara altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor ne demek?" Adam, bu soruya cevap vermek için de bir yüz altın daha almış: - "Padişah, altı aylık yaz döneminde çalışmadın mı ki, kiş günü çalışıyorsun, diye sordu. Ben de, yalnızca altı ay yaz değil, altı ay da kış çalışmazsak, yemek bulamıyoruz dedim." Vezir bir soru daha sormuş: - "Geceleri kalkmadın mı ne demek?" Adam bir yüz altın daha almış: - "Çocukların yok mu diye sordu. Var, ama hepsi kız. Evlendiler, başkasına yaradılar, dedim." Vezir gene kafasını sallamış... - "Bir de kaz gönderirsem dedi, o ne demek..." Adam gülmüş: - "Onu da sen bul..."

19
Mizah / Fıkralar (karışık)
« : 27 Ocak 2011, 17:00:24 »
Adam elindeki son 500 dolarla kumar oynamaya karar verir ve LasVegas'ın yolunu tutar...

Ve inanılmaz bir talih; tam 3 milyon dolar kazanır.

Hemen otel yönetiminin kendisine tahsis ettiği kral dairesine çıkar ve karısına telefon eder:

- "Hayatım, evde misin?"

- "Evet kocacığım."

- "İyi. Hemen hazırlan o zaman. Çabuk bavulunu hazırla. Kumarhanede tam 3 milyon dolar kazandım."

- Kadın sevinç dolu bir çığlık atar: “Ayyyyyyyyyyy harikasın!! Hemen hazırlanıyorum.. Peki ama nereye?? Paris?; Karayipler?; Acapulco?; Guney Amerika?..."


- Adam cevap verir: “ Umurumda değil. Sadece eve döndüğümde çoktan gitmiş ol.”



Bilim adamları 3 fare üzerinde 3 ülkenin içkilerinin etkisini test etmişler.Fransız içkisini içen fare küt diye düşmüş,İngiliz içkisini içen fare de küt diye düşmüş.En son fareye Türk Rakısı içirmişler,fare biraz sallandıktan sonra bağırmış "GETİRİN ULAN KEDİYİ...!"



Tırnaklarını yiyen çocuğa annesi,yememesini yoksa karnının şişeceğini söyler ama çocuk dayanamz yine yer,sonunda annesi çocuğa lastik eldiven takar,sonra birgün misafirliğe giderler,ev sahibi hamiledir.Bunu gören çocuk dayanamaz ve kadına "Ben senin karnının neden şiştiğini biliyorum" der.Kadın utanarak "Niye" diye sorar.Çocuk kendinden emin cevap verir "Lastiksiz yedin dimi"



2 deli varmış,delinin biri havuza atlamış,tam boğulacakken diğer deli bunu kurtarmış,bu haberi duyan doktorlar,arkadaşını kurtaran delinin yanına gelip demişler ki"sana bir iyi bir de kötü haberimiz var.İyi olan haber;arkadaşını kurtardığın için seni serbest bırakacağız,kötü haber ise;o kurtardığın arkadaşın odada kendini asıp intihar etmiş." Deli de doktora demiş ki "Haaa ondan haberim var,onu kuruması için ben astım"



Çocuk dua eder,"Allah'ım lütfen yarın anneannem ölsün" Bunu babası duyar ama seslenmez.Ertesi gün anneannesi ölür.Çocuk "yarında dedem" ölsün diye dua eder.Babası yine duyar ve ertesi gün dede de ölür.Çocuk bu seferde "babam ölsün" diye dua eder.Adam bunu da duyar ve sabaha kadar uyumaz ve ertesi günde ölümü bekler fakat ölmez.Akşam eve geldiğinde hanımını ağlamaklı bulur "hanım ne oldu" der.Hanım da "ne olacak bey,bizim kapıcı öldü" der



Doktor: Ne oldu size?
Kadın: Doktor bey, ne yapacağımı bilemiyorum. Kocam ne zaman içip de eve sarhoş
dönse beni gebertene kadar dövüyor.
Doktor: Bu konuda size çok işe yarayan bir çözümüm var hanımefendi.
Kocanız sarhoş olarak eve geldiğinde elinize bir bardak şekerli çay alın ve
kocanız yatıp uyuyana kadar ağzınıza alacağınız bir yudum çayı ağızınız içinde
sürekli dolaştırın....
İki hafta sonra, aynı kadın, eli yüzü düzgün şekilde doktoru ziyaret eder.

Kadın: Evet doktor, harika bir çözümdü bu. Kocam eve sarhoş geldiği her
seferinde, yatıp uyuyana kadar ağzıma bir yudum çay alıp ağzımı çalkalar gibi
ağzımda dolaştırdım; ve kocam bana hiç dokunmadı.
Doktor: Gördünüz mü, ağzınızı kapalı tutmak ne kadar çok işe yarıyor...



Ögretmen sigara içerken bir ögrenciyi yakalar. Hemen ögrencinin ailesine haber verir. Ailesi falan gelir. Ertesi gün ögrenci sınıfa çok üzgün gelir. Ögretmen onu görünce gülerek " Noldu çok mu kızdı baban sana" der.. Ögrenci ise üzgün şekilde:
- Evet çok kızdı, o kadar para veriyom ala ala MALTEPE'mi alıyon lan eşşoleşşek... dedi.



Şakacı pilot iniş yaparken, kuleye
her seferinde "bilin bakalım ben kimim?" der. Kuledekiler çok sinir
olur. Bir gece pilot yine "bilin bakalım ben kimim?" der. Kuledekilerde
ışıkları söndürür. "Bil bakalım pist nerde?"



Kadin magazaya girmis ve duvara dayali duran iran halisina bakarken birden zort diye osurmus.utanarak magaza sahibine bu hali ne kadar demis.adam da valla hanim efendi bakarken osurdunuz fiyatini söylesem siçarsiniz heralde demis



Sarışın bir kadın bir dükkana girer adama şu küçük televizyonu almak istiyorum der. Adam kusura bakmayın sarışınlara eşya satmıyoruz der. Kadın bu duruma çok sinirlenir saçını siyaha boyar tekrar gider adana şu küçük televizyonu alabilir miyim der adam tekrar kusura bakmayın sarışınlara eşya satmıyoruz der. kadın çok sinirlenir sen benim sarışın olduğumu nerden biliyorsun der. Adam da iki gündür fırına televizyon diyorsunuz der.



iki heykel
Yıllarca, iki kahraman heykeli; biri erkek, biri dişi, birbirlerine bakar durumda parkta dururlarmış, ta ki bir gün bir melek cennetten gelene kadar...

- "Sizler iyi ve örnek birer heykel oldunuz, bu yüzden ben de size özel bir hediye vereceğim. Yarım saat için sizi canlandıracağım, siz de bu süre içinde ne isterseniz yapabileceksiniz!" demiş. Ve melek ellerini çırpar çırpmaz heykeller canlanmış, birbirlerine biraz utanarak yaklaşmışlar, ama sonra hızla parktaki çalılıkların arkasına koşmuşlar.

Kısa bir süre sonra çalılıkların arkasından kikirdeşmeler, kahkahalar duyulmuş, çalılar sallanmış. Onbeş dakika sonra, çalılıklardan çıkmışlar, ikisinin de yüzünde geniş bir tebessüm varmış.

- "Onbeş dakikaniz daha var!" demiş melek, gözlerini anlamlı anlamlı kırparak... Dişi heykelin yüzündeki tebessüm biraz daha yayılmış ve erkek heykele dönmüş: - "Harika! Ama bu sefer güvercini sen tut, ben pisliyim kafasına!"



Ben anlamam
Hani su meşhur dörtlü vardiya...Bir İngiliz, bir Fransız,bir
Amerikalı bir Türk.. İşte bu defa onların esleri bir araya gelmiş önce İngilizhatun başlamış anlatmaya:
- Benim esim öyle romantiktir ki her sabah eline bir gül alır o gülü
tüm vücudumda gezdirerek beni uyandırır.

Amerikalı atlamış hemen:
- Aaa benim esimde çok romantiktir. Sabah ayak ucumuzdaki pencereyi
acar hafif rüzgar ayaklarımdan başlayıp tüm vücudumu gezerek beni
uyandırır ve esim mutlaka başucuma bir çiçek bırakmış olur.

Fransız gülümsemiş kendinden emin:
-Bunlar da ne ki benim esim her sabah ayaklarımdan başlayıp tüm
vücudumu ve en son da dudaklarımı öperek uyandırır beni, ben her sabah mutluluğun doruklarında uyanırım.

Sıra Türk hatuna gelince o şaşkın şaşkın diğerlerine bakmış ve demiş
ki:
-Ben öyle şeylerden anlamam çişim gelir uyanırım....



Temel akciger kanseri olmus, doktorlar, " Iki aydan daha fazla yasaman mucize olur!" demisler ve umitsiz oldugu icin tedaviye de son vermisler. Olecegini anlayan Temel, butun dostlariyla helallesmeye karar vermis. Fakat bizim Temel gordugu herkese kendisinin AIDS hastaligina yakalandigini ve iki ay icinde olecegini anlatiyor ve helal etmelerini istiyomus haklarini... Bunu duyanlar Temel'e helallik veriyorlarmis ama bir yandan da elini bile son bir defa sıkıp, kucaklasmaktan kaciniyorlarmis. Temel'in en iyi arkadasi Dursun Temel'in bu yaptigini duyunca sormus; "Ya Temel, anladik sen Kanser oldun olecen, neden millete AIDS oldum diyon, bak herkesi bir korku sardi" demis. Temel; "Ya Tursun, oyle de oleceeezzz boyle de olecez, bari kariyi saglama alalim" dedim

20
Mizah / Biraz Tebessüm :)
« : 27 Ocak 2011, 16:59:59 »
Temelin Babası Neden öldü?
Temel'in babası vefat eder... Cenazeye gelen bir aile dostu Temel'e sorar: Nasıl... oldu? Cevap: 30.kattan aşağıya düştü... Adam: Vah vah desene çok feci ölmüş... Temel: Yok yok öyle ölmedi... tam yere düşecekken manavın tentesine çarpıp tekrar yükseldi... Adam: Vah Vaah! Daha şiddetli çakıldı o zaman. Temel: Yok! Karşıdaki kasabın tenteden zıpladı bu sefer karşı binanın çatısına... Adam: Demek çatıya çarpıp öldü. Temel: Yok ya! Çatıdan yuvarlanıp elektrik tellerine gitti... Adam: Deme ya! Çarpıldı o zaman... Temel: Yok canım teller yaylandı babamı 200 metre yukarı fırlattı. Adam: 200 metreden yere çakıldı öyle mi? Yazık... Temel: Yok ya yine en baştaki bakkalın tenteye... Adam: Orda mı öldü? Temel: Yooo... Ordanda yine kasaba... En sonunda bunalan adam Temel'e bağırarak sordu: Ulan nasıl öldü bu adam? Temel: "Baktık durmuyo... Vurduk!



Karı-koca yatağa giriyorlar, tansiyonlar yülseliyor, sevişmeye
hazırlanıyorlar. Ancak kadın durup dururken, "Dur, canım istemiyor, sadece
bana sarıl" diyor. Adamcağız, "Neden?" diyor.
Karısı: "Bir kadın olarak sevgi ihtiyaçlarımı anlamıyorsun" diyor Adam,
sevişemeyeceklerini anlıyor ve kadının istediğini yapıyor. Ertesi gün adam,
karısını çok güzel bir mağazaya götürüp, alışveriş yapıyor. Kadın, 3
tane pahalı kıyafet deniyor ama karar veremiyor. Adam, karısına hepsini
almasını söylüyor. Sonra, $200'dan 3 çift ayakkabı da alıyor.. Sonra,
pırlanta küpeler alıyor. Kadın heyecanlanıyor, mutlu oluyor.. Kocasının delirdiğini
düşünüyor ama umurunda değil, pırlanta kolye de alıyor. Kocası, "Kolye
sevmezsin sen ama bunu beğendiysen, alabilirsin" diyor. Kadın zıplıyor,
yerinde duramıyor mutluluktan. "Hazırım, kasaya gidelim" diyor kadın.
Kocası: "Hayır hayır hayır bunları satın almayacağız ki" diyor.
Karısının yüzü bembeyaz oluyor.
Kocası: "Bunlara sadece sarılmanı istiyorum"

21
Mizah / Motor Bozuldu
« : 27 Ocak 2011, 16:59:16 »
İki Karadenizli uçağa binmiş. Uçak havalandıktan sonra uçağın motorlarından biri bozulmuş. Pilot anons etmiş: - "Uçağımızın bir motoru bozulmuştur. Telaşa gerek yoktur". Aradan çok geçmeden ikinci motor da bozulmuş. Pilot anons etmiş: - "Uçağın ikinci motoru da bozuldu....". Temel Dursun'a dönmüş: - "Tursun desene geceyi burda geçireceğiz."

22
Mizah / Bir Demet Fıkra..
« : 27 Ocak 2011, 16:58:51 »
YANLIŞ NUMARA
"Alo efendim"
"Pardon galiba yanlış numarayı çevirdim"
"Dikkat etsene geri zekâlı "
"Geri zekâlı sensin.., üstüne birde bit beyinlisin"
"Ne sen kiminle konuştuğunu biliyormusun? ??"
"Hayır"
"Ben İstanbul emniyet müdürüyüm"
>(biraz sessizlikten sonra)
"Sen kiminle konuştuğunu biliyor musun?"
"Hayır"
"Ohhh çok şükür"

Temel iş için Paris'e gidiyor. İşlerini bitirip akşam uçagı
ile dönmek istiyor. Ama aksilik işte kaçırıyor uçağı.

Mecburen lüks bir otelin yolunu tutuyor. 150 Euro geceliği
olan odada sabahlıyor.

Sabah erkenden resepsiyona uğrayıp çıkışını yapacak.
Bir bakıyor fatura 400 Euro olmuş.

- Ne bu şimdi? diye soruyor.

- Efendim servis ücretleri 100 Euro TKP ve 150 Euro HKP
toplam 250 Euro, artı 150 Euro oda ücretiyle beraber
400 Euro.

- Neymiş bu TKP?

- Tenis Kortu Parası.

- İyi de ben kullanmadım ki.

- Kullansaydınız efendim. Tam 6 tane nizami tenis kortumuz
var, sizler için...

- Ayrıca HKP de Havuz Kullanım Parası oluyor. Umarım
severek kullanmışsınızdır. Tam 3 havuzumuz var, bunlardan
2 adeti de tam olimpik.

- Yahu ben havuz mavuz kullanmadım ki.

- Kullansaydınız efendim, hata ettiniz.

Temel bir kağıt ister ve 'TSP 500 Euro' yazar.

- Buyrun sayın resepsiyon bu hesaba göre bana 100 Euro
borçlusunuz. Lütfen ödeyin borcunuzu ve acilen vedalaşalım.

- Affedersiniz, nedir bu TSP?

- Canım TSP, Temeli S..kme Parası oluyor.

- Aman efendim, rica ederim. Hiç öyle şey olur mu?
Yapar mıyız biz hiç öyle birşey müşterilerimize.

- Yapsaydınız efendim. Kaldı ki tüm gece de müsaittim yani.

Bir Fransız, bir Alman ve bir Türk müzede "Adem ve Havva Cennet Bahçesinde" tablosunun karşısına geçmişler.
Alman:
- Şu vücutların mükemmelliğine bakın. Adem ile Havva Alman olmalı.

Fransız:
- Havva ne kadar dişi, Adem ne kadar erkek.
Bu kadar seksi olduklarına göre Fransız olmalılar.

Türk:
- Yok, yok, bunlar kesin Türktür. Baksanıza, üstte yok, başta yok,
elmadan başka yiyecek yok. Zavallılar halâ kendilerini cennette sanıyor!

Rizeli imamlarla Trabzonlu imamlar turnuva düzenleyip ayda bir maç
yaparlarmis. Ama maci hep Rizeli imamlar kazanirlarmis.
Trabzonlular bir gün "bu böyle gitmez, buna bir çare bulalim, hep
yeniliyoruz demisler. Takim kaptani olan Temel Hoca öyle bir
teklifte bulunmus. Ula bizim Trabzonsporlu Hami'ye sari cübbeyi giydirelim,
"Bu da bizim Hami Hoca, merkez caminin imami,
yeni tayin oldu" diye kandiririz demis. Bu teklifi kabul edilmis ve ilk
maçta Hamiyi de alip Rizeye maça gitmisler. Ama maci yine 2-1 kaybetmişler.
Dönüşte takim kaptanı Temel Hocaya komşusu sormuş:
Temel ne oldu maçın sonucu, kazanabildinizmi?
Yok ya, Rizeliler bizi 2-1 yendiler.
Yapma ya, kim atti golleri? Bizim golü Hami Hoca atti,
onlarin golleri de Del Pierro Hoca ile, Roberto Carlos Hoca atti ...

Bir gün taksiye binen bir müşteri şoföre bir şey sormak için hafifçe omuzuna dokunur.
Şoför bir çığlık atıp, direksiyonun kontrolünü kaybeder. Bir otobüse çarparmak üzere iken direksiyonu kırar, kaldırıma çıkıp, bir vitrinin önünde arabayı durdurur. Arkaya dönüp müşteriye:

"Hayatta bir daha bunu yapmayın!" diye bağırır.
Müşteri ise; sakinlikle bir ufacık dokunmanın onu bu kadar korkutup, sıçratacağını düşünemediğini söyler. Bu arada kendini toparlamış olan şoför, müşteriye dönüp:

"Haklısınız, aslında sizin kabahatiniz yok" der. Bugün benim ilk taksi soförlüğüm, 25 senedir cenaze arabası şoförüydüm de..."

Cimrinin ,, Küçük Oğlu Gelip Babasına:

"Baba Bana Çok Acele 50 Lira Lazım" Demiş.......
......
Cimri: " Ne, 40 Lira Mı... ?
......
Ne Yapacaksın 30 Lirayı ?

20 Lira Neyine Yetmiyor ?

Al Sana 10 Lira..." Diyerek Cebinden Çıkardığı 5 Lirayı

Uzatmış Oğluna.

Çocuk Gülerek, "Böyle Yapacağını Bildiğim İçin 50 Lira

Demiştim.

Aslında 5 Lira İşimi Görüyordu" Demiş.

Cimri Şaşırmış Gibi:

"Bak Sen Hele! Sahte Para Vermesek Kazık Yiyecektik "

Uzun zamandır birlikte olduğu genci bir türlü eve tanışmaya getiremeyen kız en sonunda resti çekmiş....ya gelir tanısırsın yada bu iş biter..çocuk iki arada bi derede ya nasıl söylicem gaz problemim olduğunu diye düşünürken ıhh mııhh mecburen kabul etmiş.sıkarım kendimi olur biter..aksam olmus yemek için her sey hazır derken damat adayı geçte olsa gelmiş.. tanışma faslından sonra yemeği yiyip geçmişler salona.. bizimki oturmus biköseye kıvranmaya baslamıs.. evin köpeği poster de damadın yanına uzanmıs.ya ne olcak sessiz bi tane bıraksam derken fııss cıkıvermiş.kızın babası posterr.. bizimki rahatlamıs tabi köpekten bildiler diye biraz daha sesli cııırrtt diye bırakmıs baba poosteeer..damat kimse benden bilmedi rahatlığıyla zoooortt diye bombayı patlatmış ve köpeğe bakmış..kızın babbası sinirlii bir sekilde pooossssteerr kalk oğlum adam üstüne sıcacak...

Bir gemici geç vakit otele gelmiş. Yer olup olmadığını sormuş: - "İki kişilik bir odada tek yatağım var, demiş resepsiyon görevlisi, ancak pek tavsiye etmem. Çünkü öteki yatakta fena halde horlayan bir delikanlı yatıyor." - "Ziyanı yok", demiş gemici, verin bana o yatağı..." Ertesi sabah gemici hesabı ödemeye indiğinde otelci sormuş: - "Nasıl uyuyabildiniz mi?" - "Çok güzel uyudum", demiş gemici. - "Yanınızdaki müşteri hiç horlamadı mı?" - Hiç horlamadı..." - "Ama nasıl olur?" - "Odaya girince yanağından "Merhaba güzel çocuk" diye bir makas aldım. Sabaha kadar gözlerini kırpmadan yatakta oturdu."

Genç
kız, sevgilisine telefon açmış... - 'Tankut,' demiş, 'seni çok
arzuluyorum, geceleri uyku uyuya...mıyorum. Ne olur bu hafta sonu bize
yemeğe gel. Seni annem-babamla tanıştırayım. Sonra benim odamda ders
çalışıyor gibi yaparız ' Tankut ömründe hiçbir kızla yan yana gelmemiş ,
toy bir delikanlı. Bir eczaneye gitmiş... Babacan eczacıya; 'Bu hafta
sonu önce bir aile yemeği, peşinden ateşli bir aşk yaşayacağım' demiş,
'Bu yüzden iyisinden bir kutu gerekenden istiyorum...' Babacan eczacı
kutuları vermiş, oğlanın sırtını sıvazlayıp yolcu etmiş... Tankut hafta
sonunda bir büyük buket çiçekle kızın evinin kapısını çalmış... Genç kız
kapıyı açmış. Tankut'u doğrudan yemeğe almış... Delikanlı çok mahçup
biçimde masaya oturmuş. Kızın ana-babasının yüzüne şöyle bir baktıktan
sonra başını önüne eğmiş... Başlamış dua etmeye... Ancak dua bir türlü
bitmiyor... Kız sonunda dayanamamış, fısıltıyla: - 'Ben senin bu kadar
dindar olduğunu hiç bilmiyordum Tankut,' demiş... Tankut adeta inlemiş: -
'Ben de babanın eczacı olduğunu

Sicilya'nın bir kasabası varmış ki kadınları hiç rahat durmaz, ikide bir kocalarını aldatırlarmış. Kasabanın yaşlı papazı, kocasını
boynuzladıktan sonra doğru günah çıkartmaya gelen bu kadınlardan
bıkmış... ' papaz efendi, şeytana uyup kocamı aldattım. ' diyerek
karşısına geçip günah çıkartmak istediklerinde papaz sinirlenir '
ayıptır günahtır. Boyna kocamı aldattım diye geliyorsunuz, bari ayağım
taşa takıldı deyin ben anlarım...' demiş...

Kadınların da işine geldiği için artık kimse kocamı geyikledim demez
papaz efendi ayağım taşa takıldı diyerek konuyu açarlarmış...
Derken yaşlı papaz ölmüş, yerine bir başka papaz gelmiş ve bakmış ki
kasabanın kadınları aşırı derecede namuslu.
Taşa takılıp düştüklerinde oraları buraları açılıyor diye günah
çıkartmak istiyorlar...

Doğru belediye başkanına gidip durumu anlatmış ve derhal kaldırımların
düzgün olarak onarılmasını istemiş ama duruma vakıf olan başkan
katılırcasına gülmeye başlayınca

Papaz şaşırmış ve "Sayın Başkan gülüyorsunuz ama en çok da sizin
eşiniz taşa takılıyor... Lütfen yaniiii..."

Temel askerde biraz tembel..Sabah ictimasindan kaytarip bir agacin altina yatar.
-Ancak biraz sonra yakalanir. Komutan yanina cagirir.
-Meslegin nedir? -Insaat kalfalugu yapayurum komutanim.
-Ha demek oyle, Peki sen insaatta yaninda calisan bir isciyi boyle yatarken yakalarsan ne ederdin.
-Temel firsati kacirmaz:
-Hemen, hic dusunmeden isine son verirdim evine gonderurdum komitanum....

Hoca çocuğa ödev olarak potansiyel ve fiiliyat arasındaki farkı sorar. Eve gelen çocuk öğrenmek için... eve gitti ve babasına sordu.
-Baba potansiyelle fiiliyat arasında ne fark var?
-bak şimdi dinle dedi ve adam kızına döndü.
-kızım sen bir milyon dular için bret pitle yatarmısın?
-neee hem bir milyondolar hem bret pit. düşünsene baba bu parayla neler yapılmaz. yatarım tabii
- adam karısına döndü ve; hanım sen bir milyon dolar için leonordo di caprioyla yatarmısın?
- neeee. düşünsene be adam bütün borçlarımızı öderiz ve hayat boyu rahat ederiz. yatarım tabiii. bunu duyan adam büyük oğluna sordu.
- oğlum sen bir milyondolar için chak moriesle yatarmısın?
-baba düşünsene bu parayla hayal ettiğim herşeyi yaparım. yatarım tabii.
cevapları alan baba küçük oğluna döndü ve:
--İŞTE OĞLUM POTANSİYEL OLARAK ÜÇ MİLYON DOLARIMIZ VAR. AMA FİİLİYATTA İKİ OR....SPU Bİ İP.......NEYLE AYNI EVİ PAYLAŞIYORUZ...

Körfez Savaşı'ndan önceki yıllarda, Amerikalı bir bayan gazeteci,
kadınlarla erkeklerin toplumdaki yeri hakkında bir yazı dizisi hazırlamak
üzere Kuveyt'e gitmiş.. gözlemleri sırasında ilk dikkatini çeken,
kadınların kocalarının 5 adım gerisinden yürüdükleriymiş. ..
Yıllar sonra aynı gazeteci tekrar bir yazı dizisi için Kuveyt'e
gittiğinde
bu sefer bir de bakmış kadınlar önden gidiyor, kocaları 5 adım
arkalarından geliyor... bu işe çok şaşırmış, hemen bir kadına
yaklaşıp
sormuş:
"Bu gördüğüm inanılmaz bir gelişme... peki ama bu değişikliğin
sebebi
nedir??"
Kuveytli kadın cevap vermiş:
"Mayınlar..."

Öğretmen,Öğrencilere:
-Sizlere sorular soracağım.Birinci soruyu bilene ikinci soru
sorulmayacak. Simdi... söyle bakalım Ahmet,bir hindinin kaç tane tüyü vardır?
-9567 tane tüyü vardır Öğretmenim!
-Nereden öğrendin bunu?
-Öğretmenim, hani ikinci soru sorulmayacaktı.

Faruk babasına sormuş?
Babacığım uzayda kaç gezegen var?
Bilmiyorum.
İstanbul'u ilk kuşatan kimdir?
Unutmuşum oğlum.
Babacığım sorularımla seni sıkıyor muyum?
Sıkılmak da ne demek oğlum! Sor, sor ki öğrenesin!

Birgün 75 yaşında bir ihtiyar sperm testi yaptırmak için doktora ditmiş.Doktor adama bir kavanoz verir ve bunu doldurup yarın bana getirin der .Ertesi gün ihtiyar kavanozu getirp doktora verir.Doktor kavanoza bakar boş oldugunu görür ve sebebini sorar.İhtiyar anlatmaya başlar.Doktor bey dün gece sağ elimle denedim olmadı sol elimle denedim olmadı karımı çagırdım oda sağ eliyle denedi sol eliyle denedi olmadı agzıyla denedi önce dişlerini çıkarıp denedi sonra dişini takarak denedi gene olmadı .Baktık olcak gibi deil komşunun karısını çagırdık .O,da iki eliyle denedi agzıylaa denedi gene olmadı deyince doktor dayanamaz sorar nasıl yani komşunun karısınıdamı çagırdınız?İhtiyar napalım açamadık şu lanet olası kavanozu.

657 ye tabi bir devlet memuru araba almak istemektedir fakat parası yetmemektedir.Düşünür ve banka kredisi kullanmaya karar verir.En düşük faizli bankayı tespit eder.Ön hazırlık olsunda fazla uğraşmayayım diye tahmini gerekli evrakları hazırlar.2 fotoğraf,nufus c.örneği,ikametgah,maaş bordrosu v.s.
Bankaya gelir müdür beye kendisini takdim eder ve
-sayın müdürüm araba kredisi kullanmak istiyorum der.
Müdür
-tabi bey efendi evraklarınız hazır mı?
-evet efendim der ve getirdiği evrakları gösterir
Müdür, beyefendi üzgünüm bu evraklarla kredi vermiyoruz der.
Adam şaşır ne gerekiyor efendim
Müdür-Bakın bizim çalışma sisitemimiz farklı;bizden kredi almak istiyorsanız bir gözünüzün,birde dötünüzün resmini getirmeniz gerek der.
Adam biçare peki efendim der ve ertesi gün fotoğraflarla tekrar bankaya gelir.
Müdür bey fotoğrafları alır ve krediyi size verip vermeyeceğimizi bir toplantı ile görüşelim siz biraz bekleyin diyerek toplantı odasına girer.
Belli bir zaman sonra müdür kapıda görünür.
-Üzgünüm bey efendi bu krediyi size veremeyeceğiz
Adam telaşlanır
-ama neden müdür bey der.
müdür-bey efendi bakın incelemelerimiz sonucuda gördükki sizde bu krediyi alacak göz var ama ödeyecek göt yok. der.

Bir Kadını Ağlatırken Dikkat Edin
Bir kadını ağlatırken çok dikkat edin!

Çünkü Allah gözyaşlarını görür ve sayar.

Kadın,erkeğin kaburgasından yaratıldı.

Ayaklarından yaratılmadı,ezilir diye.

Başındanda yaratılmadı,üstün olmasın diye.

*Ama göğüsünden yaratıldı.Eşit olsun diye.
*Kolun biraz altında yaratıldı,Korunsun diye.
*Kalp hizasında yaratıldı,Sevilsin diye

ABD başkanı Bill Clinton,İngiltere başkanı Tony Blair ve Türkiye başkanı bir gün bir toplantıda biraraya gelmişler.Tabi 3 lider bir arada olurda sormazmı gazeteciler.Önce Clinton'a sormuşlar.
-ABD de bir memur kaç parayla geçinir?Siz kaç para veriyorsunuz?
Clinton:
-Valla ben 2 bin dolar veririm.Bin doları ile geçinirler...Geri kalan bin doları ne yaparlar,nerede harcarlar hiç sormam...
Gazeteci aynı soruyu Blair'de sormuş.Blair:
-Valla ben memuruma 3 bin sterlin veririm.İki bin sterlinle geçinir.Geri kalan bin sterlinle ne yaparlar ne ederler beni hiç ilgilendirmez...
Sıra bizimkine gelmiş gazeteci aynı soruyu onada sormuş.
bizimkide:
-Valla, Türkiyede bir memurun geçinebilmesi için en az 300 milyon lazım.Ama ben 150 milyonlira veriyorum!Geri kalan 150 milyonu nerden bulurlar,nasıl geçinirler beni hiç ilgilendirmiyor!!!
===================
================
=============

Memati'nin Kedisi Sebati.
Tırmaliimmi Ustaaa..

23
Mizah / Öpecekse Öpsün
« : 27 Ocak 2011, 16:58:08 »
Delikanlı sevgilisini akşam eve bırakır. Evin önünde masum bir fısıltıdan sonra ateşlenir. Bir elini duvara dayayarak: Erkek: Beni öper misin? Kız: Deli misin evin önünde annemler görür, der. Erkek: Ne olacak canım bu saatte kim görecek, ne olur seni çok seviyorum. Kız: Ben de seni, ama olmaz. Erkek devamlı ısrar eder. Bir ara aniden merdivenlerin ışığı yanar ve kızın küçük kız kardeşi belirir. Küçük Kız : Babam diyor ki, öpecekse öpsün, gerekirse ben öpecekmişim, o da olmazsa kendisi gelecekmiş ama o hayvan oğlu hayvana söyle elini diyafon düğmesinden çeksin dedi."

24
SAGOPA KAJMER & KOLERA 2010 BENDEKİ SEN TURNESi BOLU
Tarih: 17 EKİM 2010
İzzet Baysal Üni. Mavi Salonu Saat : 18.00
Bilet Satış Nok : Çağdaş Yazılım Evi, Alibey Köşk, Kubbe Altı, Aıba gusiad, Ervasultan Bilgi Tel : 0532 694 47 79 – 0537 512 74 71
Yaş sınırı yoktur
__________________

25
Şehirlerimiz / TÜRKİYE' nin COĞRAFİ KONUMU
« : 27 Ocak 2011, 16:54:23 »
TÜRKİYE' nin COĞRAFİ KONUMU
Türkiye’nin Coğrafi Konumu ve Özellikleri
Türkiye Kuzey Yarım Küre’de, eski dünya karalarının birbirine en çok yaklaştıkları stratejik bir bölgede yer alır. Buna bağlı olarak matematiksel ve özel konumu ülkenin sosyal, politik ve ekonomik durumu üzerinde etkili olmaktadır.
Türkiye’nin Matematiksel Konumu
Türkiye 36° - 42° Kuzey enlemleri, 26°-45° Doğu boylamları arasında yer alır. Buna bağlı olarak;
Türkiye dört mevsimin belirgin olarak yaşandığı ılıman kuşakta yer alır
Güneş ışınları yıl içinde düz zeminlere dik gelmez. Bu nedenle yatay düzleme dik duran cisimlerin gölge boyları sıfır olmaz.
Ülkenin doğusu ile batısı arasında 76 dakikalık zaman farkı vardır.
Türkiye’nin Özel Konumu
Türkiye’nin eski dünya karaları olan Asya ve Avrupa kıtalarında toprakları bulunur. Üç tarafı denizlerle çevrili yarımada özelliği taşır. Ortalama yüksekliği fazla olup (1130 m), yükseklik batıdan doğuya doğru artar. Yakın jeolojik zamanda oluştuğundan kırıklı arazisi fazladır. Bu nedenle tektonik depremler sık görülür. Maden çeşitleri fazladır. Ortadoğu ve Asya petrollerine yakınlığı, boğazlara sahip olması jeopolitik önemini artırır.
Türkiye’yi Çevreleyen Denizler
Karadeniz
Sularının Özellikleri
Karadeniz, bol su taşıyan akarsularla beslendiğinden ve bol yağışlı bir bölgede bulunduğundan su seviyesi yüksektir.
Bulunduğu enlem nedeniyle suların sıcaklığı Akdeniz sularına göre daha düşüktür
Derinlerde kükürtlü hidrojen gazının bulunması, 200 m’nin altındaki derinliklerde deniz canlılarının yaşamını engeller.
Tuzluluk oranı, %o 18’dir.
Akıntılar
Karadeniz’in su seviyesinin yüksek ve tuzluluk oranının düşük olması nedeniyle Karadeniz’den Marmara Denizi’ne doğru bir üst akıntı bulunmaktadır. Marmara Denizi’nden de Karadeniz’e doğru alt akıntı bulunur.
Kıyı Tipi
Karadeniz’in Anadolu kıyıları, dağlar kıyıya paralel uzandığından genellikle dik ve yüksek kıyılar şeklindedir. Boyuna kıyı tipi özelliğindedir. Bu nedenle, Anadolu kıyılarının gerçek uzunluğu ile kuş uçuşu uzunluğu arasındaki fark azdır.
Marmara Denizi
Sularının Özellikleri
Marmara Denizi sularının özelliği bakımından, Akdeniz ile Karadeniz arasında bir geçiş özelliği gösterir. Karadeniz’den olan üst akıntı nedeniyle yüzeyde %o 23 tuzluluk oranı, Akdeniz’den olan alt akıntının etkisiyle derinlerde %o 36 civarındadır.
Akıntılar
Akdeniz’in tuzlu suları alt akıntı ile Karadeniz’in az tuzlu suları ise üst akıntı ile Marmara Denizi sularına karışır.
Kıyı Tipi
Marmara Denizi kıyılarında birden fazla kıyı tipi görülmektedir. Örneğin, İstanbul ve Çanakkale Boğazı kıyılarında ria kıyı tipi, İzmit-Yalova arasında enine kıyı tipi, kuzey kıyılarında limanlı kıyı tipi görülür.
Ege Denizi
Sularının Özellikleri
Sularının özellikleri bakımından Akdeniz’e benzerlik gösterir. Tuzluluk oranı, Ege Denizi’nin kuzeyinde yaklaşık %o33, güneyinde ise yaklaşık %o 37 dir.
Akıntılar
Akdeniz’in tuzlu suları alt akıntı ile Ege Denizi sularına karışmaktadır. Karadeniz’den ise Ege Denizi’ne doğru üst akıntı bulunmaktadır.
Kıyı Tipi
Ege Denizi’nin Edremit – Kuşadası arası, dağlar kıyıya dik uzandığından enine kıyı tipindedir. Güneybatı Anadolu kıyıları ise (Bodrum, Marmaris, Datça) ria tipi kıyılardır.
Akdeniz
Sularının Özellikleri
Akdeniz sularının sıcaklığı diğer denizlerimizden daha yüksektir.
Bulunduğu enlem nedeniyle sıcaklık ve buharlaşma fazladır. Buna bağlı olarak, tuzluluk oranı %o 36 ilse %o 39 arasında değişir.
Akıntılar
Akdeniz’in çok tuzlu yoğun suları dip akıntı ile Marmara Denizi’ne ulaşır.
Kıyı Tipi
Akdeniz’in Anadolu Kıyıları genlikle boyuna kıyı özelliğindedir. Finike – Kaş arasında Dalmaçya kıyı tipi görülür.
Türkiye’nin Sınırları ve Komşuları
Türkiye’nin kara ve deniz sınırlarının toplam uzunluğu yaklaşık 11.000 km’dir. Burada Türkiye’nin kara sınırları ve komşuları incelenecektir.
Sınırları
Türkiye’nin kara sınırları yaklaşık 2753 km’dir. Irak ve İran sınırları doğal sınır özelliği taşımaktadır. Diğer sınırlarımız yer yer bazı engellerden geçseler bile büyük çoğunluğu politik sınır özelliğindedir. En uzun sınırımız 877 km’lik Suriye, en kısa sınırımız 18 km’lik Nahçıvan sınırıdır.
Komşuları
Asya ile Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan bir köprü özelliğindeki Türkiye, Asya’da Gürcistan, Ermenistan, Nahçıvan, İran, Irak, Suriye, Avrupa’da Yunanistan ve Bulgaristan ile sınır komşusudur.

26
Şehirlerimiz / İllerimizin İsimleri Nerden Geldi...??
« : 27 Ocak 2011, 16:52:30 »
Van

Van’ı Asur kraliçesi Semiramis kurdu. Bundan dolayı şehre “Şahmirankent” adı verildi. Daha sonra Persler döneminde buraya Van adında bir vali geldi ve şehri bayındır hale getirdiğinden şehre onun adı verildi.

Uşak

Çocuk veya genç adının halk dilinden söylenişidir. Bazı rivayetlere göre ise uşak (ayınla söylenişi) kelimesinin aşık kelimesinden geldiği söylenmiştir.

Urfa

Eski adı “Orhoe veya Orhai”dir. Dah sonra Araplar tarafından “Roha”ya çevrilmiştir. Bir diğer rivayete göre ise Kürtçeden gelmekte olup Roha yani güneş demektir. Şehir Babil hükümdarı Ramis-Nemrut tarafından kuruldu.

Tekirdağ

Adını, kıyı boyunca uzanan Tekirdağlarından almıştır.

Tokat

Eski adı “Komana Pontika”idi. Tokat adının Pontika adının halk arasından değişmiş şeklidir.

Trabzon

“Trapezus” sözcüğünden gelir. Anlamı dörtköşe’dir.

Tunceli

Burada bazı maden yataklarının bulunmasından dolayı şehre Tunceli adı verilmiştir. Yani tunçülkesi demektir.

Sakarya

Adını sınırları içinden geçen Sakarya nehrinden alır

Samsun

Eski adı “Amisos”dur. Samsun ismi bu kelimenin halk arasından değiştirilmesidir.

Sivas

Adının nereden geldiği konusunda her hangi bir kayda rastlanmamıştır.

Siirt

Siirt adının Keldani aslından geldiği ve şehir anl***** geldiği söylenir. Diğer bir ravayete göre ise Sert kelimesinin bozulmuş şeklidir.

Rize

Kafkas kökenli bir kelime olduğu sanılmaktadır.

Ordu

Eski adı “Kotyora”dır. Halk tarafından bu isim değişikliğe uğramıştır.

Niğde

İlkçağda bölgede Nagdoslular adlı bir kavim yaşadığından bu şehre isimlerini vermişler. Arap kaynakları şehre “Nekide veya Nikde” demişlerdir. Halk ise şehre Niğde adını vermiştir.

Nevşehir

Onsekizinci yüzyıla kadar şehir bir köydü ve adı “Muşkara” idi. Daha sonra Nevşehirli Damat İbrahim Paşa köyünü geliştirdi ve yeni şehir anlamında Nevşehir adını verdi.

Malatya

Hititler döneminde buranın adı “Meliddu”dur. Halk tarafından Malatya olarak değişmiştir.



Manisa

Yunanca Magnesya’dan gelmiştir. Türkler burayı alınca Manisa olarak şehrin ismini değiştirdiler.

Mardin

Mardin adı Süryanice’de Marde’den geldiği rivayet edilir. Romalılar “Maride” Araplar ise “Mardin” adını vermişlerdir. Diğer bir rivayet göre ise kürtçedeki Mer-din yani erkek, yiğit –görmek kelimesinden geldiği söylenmiştir.

Muğla

Eski adı “Mobolla”’dır. Türkler buraya daha sonra Muğla demişlerdir.

Muş

Bir rivayete göre süryanice’deki suyu bol anl***** glene Muşa’dan diğer bir rivayete göre ise Şehrin kurucusu “Muşet’den gelmiştir

Karaman

İlk ismi Laranda’dır. Selçuklu ve Osmanlılarda ki ismi Larende idi. Karamanoğullarının başkenti olduğundan buraya daha sonra Karaman adı verildi.

Kahramanmaraş

Asıl adı Markasi’dir. Halk dilinde Maraş olarak değişmiştir. Kurtuluş savaşında Fransızlara karşı şehirlerini kahramanca savunduklarından meclis tarafından ll Şubat 1922’de kahraman ünvanı verildi.

Kars

MÖ: 130-127 yılında buraya yerleşen Karsak oymağından dolayı şehre kars adı verilmiştir. Kars kelimesinin anlamı ise deve ya da koyun yününden yapılan elbise veya şal kuşağı anl***** gelir.

Kastamonu

Şehrin eski adı “Tumana”dır. Buraya daha sonra Gas-Gas isimli bir kavim yerleşti. İşte Kastamonu Gas ve Tuman’ın birleşmesinden meydana gelmiştir.

Kayseri

Romalılar Mazaka adlı şehri alınca buraya Kaysarea adını verdiler. Yani İmparator şehri anl***** gelir. Daha sonra Kayseri olarak halk arasında yayıldı

Kırşehir

Kır ve Şehir kelimesinin birleşmesinden oluşmuştur.

Kocaeli

Orhan gazi döneminde bu bölgeyi feth eden Akçakoca isimli komutandan dolayı buraya Kocaeli denildi.

Konya

İsa’dan önce 47-50 ve 53 yıllarında Hıristiyan azizlerinden St. Paul burayı ziyaret etti ve şehir önemli bir dinsel merkez olarak gelişti. Bu nedenle Hıristiyanlar ona, “İsa’nın tasviri” anl***** gelen “ikonyum” adını verdiler. Abbasiler burayı alınca “Kuniye’ye” çevirdiler. Türkler bu ismi Konya olarak değiştirdi.

Kütahya

Frigler buraya “Katyasiyum veya Katiation” adını vermişlerdir. Daha sonra yöre halkı buraya Kütahya demiştir

İstanbul

MÖ. 658 yılında Megara kralı Byzas tarafından kurulduğundan bu şehre kurucusundan dolayı Bizantion adı verilmiştir.
Roma imparatoro Marcus Avrelius döneminde imparatorun manevi babasının adıyla “Antion” olarak anıldı.
Bizans İmparatoru Konstantin bu şehri yeniden kurunca buraya kendi adını verdi. Şehre “Konstantin veya Konstanpolis” adı verildi. Araplar “Kostantiniye, Romalılar Konstantinopolis” demişlerdir. Daha sonra bu ismin kısaltılmış şekli olan “Stin-polis” deyimi kullanıldı. İşte İstanbul bu “Stin-Polis” şehrinden türetildi.
Türkler burayı alınca Müslüman şehir anlamında “İslambol” adını verdiler. Fakat daha sonra İstanbul olarak değiştirildi.

İzmir

Şehrin asıl adı “Smyrna”dır. İzmir kelimesi smyrna’nın halk arasındaki kullanış şeklidir. Homeros destanlarında bu kent ismini Kıbrıs Kralı Kinyras’ın kızı Smyra’dan alır ve tanrıça Artemis İzmirli’dir. Kimi kaynaklara göre de, İzmir şehrini ilk kuran Hititler değil, Amazonlar’dır. (Hititler de buraya Navlühun adını vermişlerdir.

Gaziantep

Şehrin eski adı Ayıntab’dır. Kelime anlamı, pınarın gözü demektir. Halk bunu Antep olarak değiştirmiştir. Halk Kurtuluş savaşında Fransızlara karşı başarılı bir savaş verince 6 Şubat 1921’de çıkartılan bir yasayla Gazi ünvanı verildi.

Gümüşhane

Burada daha önceleri gümüş madenleri olduğundan, bu şehre Gümüşhane denilmiştir

Edirne

Romalılar döneminde imparator Hadrianus tarafından kurulduğu için şehir “Hadrianopolis” dını alır. Hadrianus’un şehri anl***** gelen bu sözcük, sonradan değşimlere uğrayarak Edirne halini aldı.

Elazığ

1834 yılında Mezra denilen yerde kuruldu.1862 yılında buraya o sıradaki padişah Abdülaziz’in onuruna “Mamuretülaziz” adı verildi. Bu ismi uzun bulan halk onu Elaziz olarak kısalttı. 1937 yılında Elazığ’a çevrildi.

Elazığ

Erzincan ovasından adını alır. Ezirgan diye halk tarafından söylenir. Buranın eski adı Eriza’dır.

Erzurum

Ardı Rum kelimesinden gelir. Yani Rum toprağı demektir. Diğer bir rivayete göre de Selçuklular buraya Erzen-Rum demişlerdir. Erzen darı demektir. Şehir o zamanlar bir tahıl ambarı olarak kullanılmıştır.

Eskişehir

Eski adı Doylaion’dur. 1080 yılında Türkler burayı ele geçirdi. 1175 yılında burasını Bizans geri aldı. Kılıçarslan bu şehri daha sonra geri alınca, ona “Bizim eski Şehrimiz” anl***** gelen Eski Şehir adını verdi.

Diyarbakır

Bakır ülkesi anl***** gelmektedir. Bu ismin kaynağı Diyar-ı Bekir’dir. Bekir’in memleketi anl***** gelir. Bunun nedeni de Bekir b. Va’il adlı Arap göçebe boyunun buraya yrleşmiş olmasından kaynaklanır. Diyarbakır’ın eski adı Amid veya Amed’dir. Gelen veya bizim anl***** gelir. Dede Korkut kitabında Amid’e Hamid de denilmiştir.

Denizli

Deniz-ili kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur. İl eski Türkçe’de ülke, memleket anl***** gelir. Yani deniz memleketi denilir.Bir diğer rivayete göre de kelimenin aslı domuz-ili'dir. Bu da bölgede domuz çokluğundan kaynaklanmaktadır.

Çanakkale

Marmara ve Ege denizlerini birleştiren Boğaz’daki şehir ve kasabaların en büyüğü ve il merkezidir. Boğazın doğu kıyısında ve en dar yerinde kurulmuştur. Burada denizini şekli tıpkı bir çanağı andırır. Bugünkü ismini buradan alır.

Çankırı

İlkçağda “Gangra” kalesinin eteğinde kuruldu. İsmini Gangra kalesinden alan Çankırı’ya yakın zamana kadar Çangırı ve Çenğiri deniliyordu.

Çorum

Rivayete göre Çoğurum kelimesinden türetilmiştir. Bu da bölgede zamanında Rumların çoğunluğu oluşturmasından kaynaklanmaktadır.

BURSA

Eski çağlardaki Bitinya bölgesinin başkentidir. Buraya kurucusu Bitinya kralı Prusias’ın adı verildi. (MÖ:ll.yüzyıl)

BURDUR

Eski adı Askaniya’dır. İsmini yanında kurulmuş olduğu Burdur gölünden alır.

BOLU

Önceleri Bithynion Romalılar döneminde ise Claudiopolis adı verildi. Türkler burayı alınca Claudiopolis sözcüğünü kısaltıp sadece polis dediler. Daha sonra bu da halk dilinde değişerek Bolu oldu.

BİTLİS

Kimi tarihçilere göre, “Bageş” ya da “Pagiş” sözcüklerinden türemiştir. Kimilerine göre de Büyük İskender’in komutanı “Lis” ya da “Badlis” burada bir kale kurmuş. Bitlis sözcüğü bu komutanın isminden kaynaklanıyormuş.

BİNGÖL

Buradaki bir çok göllerden dolayı bu isim kendisine verildi.

BİLECİK

Bizanslılar döneminde burada Bilekoma adlı bir kale vardı. Osman bey burayı alınca bu adı Bilecik olarak adını verdi.

BAYBURT

Eldeki kaynaklara göre kasabanın ortaçağdaki adı “Paypert” ya da “Pepert” idi. Bayburt adı buradan gelmektedir.

BALIKESİR

Şehrin adının eski hisar anl***** gelen Paleokastio’dan türediği sanılmaktadır. Halk arasında dolaşan bir söylentiye göre de balı çok anl***** gelir. Çünkü Kesir Arapça’da çok anl***** gelmektedir

AĞRI

İsmi sınırları içindeki “Ararat” dağından alır. Çok eski çağlarda yeryüzü korkunç bir su baskınınına uğradı.(Nuh Tufanı) Nuh peygamber bütün canılardan bir çifti alarak bir gemiye bindirdi. Gemi Cudi (İslam kaynaklarına göre) (Hristiyan kaynaklarına göre de Ararat – Ağrı) dağına kondu. Ararat, önce aran sonra da Ağrı adını aldı.

AKSARAY

Selçuklu Sultanı İzzettin Kılıçarslan, şehirde cami, medrese, kümbetler ve büyük ve beyaz bir saray yaptırdı. Şelir “Aksaray” adını işte bu beyaz saraydan aldı.

AMASYA

Amasya şehrini tarihçi Strabon’a göre Amazon karalı Amasis kurdu ve ona Amasis kenti anl***** gelen “Amasesia” ismini verdi.

AYDIN

İlk olarak Argoslar tarafından kuruldu. Anadolu beylerinden Aydınoğlu Mehmet bey’den aldı. Aydın, Mehmet beyin babasının ismidir.

ARTVİN

İskitler tarafından kuruldu. Artvin sözü iskitçe’dir.

ANTALYA

MÖ ll.ci yüzyılda Bergama karalı Attalos ll tarafından kuruldu. Şehir önceleri ismini kurucusundan aldı ve Attaleia adıyla anıldı. Daha sonra bu isim Adalia, Antalia ve en son Antalya şekline dönüştü.

ANKARA

İslam kaynaklarında Ankara’nın adı Enguru olarak geçer. Kimilerine göre Ankara sözü Farsça “Üzüm” anl***** gelen Engür’den, ya da Yunanca’da Koruk anl***** gelen”Aguirada’dan türemiştir.
Bazılarına Hint-Avrupa dillerindeki “Eğmek” anl***** gelen Ank ya da Sankskritçe de; “Kıvrıntı”,, anl***** gelen ankaba’dan veya Latince’den çengel anl***** gelen uncus’dan türediği ileri sürülmektedir. Frig dilinde Ank “engebeli, karışık arazi anl***** gelir.” Şehrin diğer isimleri; Ankyra, Ankura, Ankuria, Angur, Engürlü, Engürüye, Angare, Angera, Ancora, Ancora ve son olarak Ankara şeklini almıştır.

ANTAKYA

MÖ 300 yıllarında Makedonya Kralı Seleukoz bu yörede Antakya’yı kurdu ve şehre babasının ismi olan Antiokhia adını verdi. Zamanla büyüyen kent, başkent halini aldı.

AFYONKARAHİSAR

Afyon türkülerinde sık sık “Hisar” sözcüğü geçer. “Hisarın bedenleri çevirin gidenleri” Bu hisar sözcüğünün Afyon türkülerinde sık sık yinelenmesi nedensiz değildir. Eski adı Akroenos olan şehri Selçuklular uzun süren bir kuşatmadan sonra ele geçirdiler. “Hisar” kuşatma anl***** gelir. Acılarla elde edilen yere “Karahisar” dediler ve orada, kara taşlardan bir kale kurdular. Onaltıncı yüzyılda bölgede afyon yetiştirlmeye başlayınca, Karahisar’ın başına bir de Afyon eklendi ve şehir “Afyonkarahisar” adını aldı.

ADAPAZARI

Bu ilimize Adapazarlılar kasaca Ada der. Çünkü Sakarya ve Çark suyu arasında yer alan şehir, tıpkı bir adayı andırır. “Pazar sözüne gelince: Burası onyedinci yüzyılda yörenin Pazar yeriydi. İşte, Adapazarı bu iki sözcüğün “Ada” ve “Pazar” sözcüklerinin birleşmesinden oluştu. Adapazarı, Sakarya ilimizin merkezidir.

27
Şehirlerimiz / Türkiyenin Bölgeleri
« : 27 Ocak 2011, 16:51:37 »
Herhangi bir yerin tabii, beşeri vevekonomik özellikler bakımından benzer özellikler gösteren kısmına bölge denir. Akdeniz Bölgesi gibi.. Bunun dışında tarım bölgeleri, nüfus bölgeleri, iklim ve yeryüzü şekillerine bağlı olarak bölgeler oluşturabilir. 1941 yılında Ankara'da toplanan Birinci Coğrafya Kongresi, uzun süren çalışmaları sonunda Türkiye'yi yedi coğrafi bölgeye ayırmıştır. Adı geçen kongrenin çalışmalarında; Türkiye'nin üç tarafının denizle çevrilmiş olması, uzun kenarları boyunca kıyıya paralel dağ sıralarının bulunuşu, bu dağların yüksek, ama az engebeli olan orta kesimi deniz etkisinden ayırması, bu yüzden kıyı şeridiyle iç kesimler arasında iklim, doğal bitki örtüsü, tarım çeşitlerinin dağılımı ve bunların ulaşım sistemlerine ve konut tiplerine etkisi gibi etmenler göz önünde tutulmuş ve Türkiye'nin dört kenar bölgeyle, üç iç bölgeye ayrılması mümkün olmuştur. Tespit edilen yedi bölgeden ilk dördüne komşu olduğu denizin adı verilmiştir (Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgeleri). Diğer üç bölge de Anadolu bütünü içindeki yerlerine göre adlandırılmıştır (İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri).

28
Şehirlerimiz / iLLerimizin Neyi Meşhur ?
« : 27 Ocak 2011, 16:51:07 »
ADANA
Pamuk (Beyaz Altın), Adana Kebabı, Çukurova, Anavarza Kalesi, Misis Antik Kenti, Tekir Yaylası, Yaşar Kemal, Sakıp Sabancı

ADIYAMAN
Nemrut Dağı, Besni Üzümü, Pirin-Gümüşkaya Mağaraları, Kahta Çayı

AFYON
Haşhaş, Kaymak, Afyon Sucuğu, Afyon Mermeri, Çağlayan Mesire Yeri, İscehisar Kayalıkları, Bayat Kilimleri, Hüdai, Gazlıgöl, Dinar ve Sandıklı Kaplıcaları

AĞRI
Ağrı Dağı, İshak Paşa Sarayı, Balık Gölü, Göktaşı Çukuru, Gürbulak Sınır Kapısı, Günbuldu Mağaraları

AKSARAY
Ihlara Vadisi, Eğri Minare, Yılanlı Kilise, Sultanhanı ve Ağzıkarahan Kervansarayları, Acemhöyük, Manastır Vadisi, Antik Nora Şehri

AMASYA
Amasya Elması, Borabay Gölü, Amasya Kalesi, Kral Kaya Mezarları, Ahşap Amasya Evleri, Darüşşifa (Akıl hastalarının müzik ve su sesiyle tedavi edildiği ilk yer), Şehzadeler Şehri

ANKARA
Ankara Kalesi, Anıtkabir, Tiftik Keçisi (Ankara Keçisi), Hacı Bayram Veli Türbesi, August Tapınağı, Roma Hamamı, Gordion (Frigyanın Başkenti), Atakule, Karum İş Merkezi, Kızılcahamam-Ayaş Kaplıcaları, Beypazarı Evleri

ANTALYA
Düden-Kurşunlu-Manavgat Şelaleleri, Dim-Damlataş-Karain Mağaraları, Olimpos-Beydağları-Köprülü Kanyon Milli Parkları, Konyaaltı-Lara-Patara Plajları, Turunçgil ve Seracılık Üretimi ile Alanya, Side, Manavgat, Kemer, Kalkan, Kaş Gibi Turizm Merkezleri, Tarihi Kaleiçi Evleri, Altın Portakal Film Yarışması, Kesme Çiçek Üretimi, Aspendos, Perge, Fhaselis, Termessos, Olympos Antik Kentleri

ARDAHAN
Kaşar Peyniri, Çıldır Gölü

ARTVİN
Boğa Güreşleri, Barhal Kilisesi, Sarp Sınır Kapısı, Çoruh Nehri, Karagöl - Sahara ve Hatilla Vadisi Milli Parkları

AYDIN
Deve Güreşleri, Büyük Menderes Nehri, Afrodisias-Miletos-Didim-Priene, Alabanda, Alinda, Nysa Antik Kentleri, Kuşadası, Aydın İnciri, Dilek Yarımadası Milli Parkı, Yörük Ali Efe Müzesi, didim Apollon Tapınağı, Kuşadası Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı, Germencik Alangülü Kaplıcaları, Bafa Gölü, Kızıldere Kaplıcaları (Buharkent), Güvercin Adası (Kuşadası), Adnan Menderes, Alabanda,

BALIKESİR
Susurluk Ayranı ve Tostu, Manyas Gölü ve Manyas Yoğurdu, Ayvalık ve Edremit Zeytini, Kaz Dağları Milli Parkı, Bor mineralleri, Gönen-Manyas-Burhaniye Kaplıcaları, Kaz Dağları Sarıkız Şenlikleri, Şahin Deresi Kanyonu, Sütüven Şelalesi, Ayvalık-Altınoluk-Akçay-Ören Turizm Merkezleri, Hasanboğuldu, Tahtakuşlar Etnografya Müzesi, Balıkesir Kolonyası

BARTIN
Amasra Kalesi, İnkum Plajı, Bartın Çayı

BATMAN
Hasankeyf Türbesi ve Kalesi, Petrol Rafinerisi

BAYBURT
Bayburt Kalesi, Şehit Osman Türbesi, Aydıntepe Yeraltı Şehri, Sırakayalar Şelalesi

BİLECİK
Şeyh Edebali ve Ertuğrul Gazi Türbeleri, Saat Kulesi, Türk Büyükleri Platformu, Osmanlının Kuruluş Yeri Söğüt İlçesi, Mermer Üretimi ve Bozöyük Seramiği

BİNGÖL
Kös Kaplıcası, Soğuksu Mesiresi, Buzul Gölleri, Kiğı Kalesi, Yüzen Ada (Turnalar Gölü), Kartal (Karakuş) Halkoyunu

BİTLİS
Nemrut Dağı, Nemrut Krater Gölü, Ahlat Kümbetleri, Tütün Üretimi, Süphan Dağı, Adilcevaz Kalesi, İhlasiye Medresesi, El-Aman Kervansarayı, Ahlat Selçuklu Mezarlığı, Beş Minare (Şerefiye, Kalealtı, Ulu, Meydan ve Gökmeydan Camileri)

BOLU
Yedi Göller, Abant, Gölcük, Sünnet Gölleri, Mudurnu ve Göynük’ün Tarihi Ahşap Evleri, Kartalkaya Kış Sporları Merkezi, Mengen’in Aşçıları, Akkaya Travertenleri, Seben Kaya Evleri, Seben Elması, Aladağ Yaylaları, Mudurnunun Sarot ve Babas Kaplıcaları

BURDUR
Sagalassos Antik Kenti, İnsuyu Mağarası, Burdur ve Salda Gölleri

BURSA
Yeşil Türbe, Ulu Cami, Kozahan, İznik Çinileri, Cumalıkızık Köyü ve Evleri, Uludağ Milli Parkı, Kestane Şekeri, Şeftali, Bıçak, Havlu, Gemlik ve Mudanya'nın Zeytini, İnegöl Köftesi, Çekirge-Oylat ve Tümbüldek Kaplıcaları, İskender Kebabı, İnkaya Çınarı, Mihaliç Peyniri, İznik Gölü, Oylat Kaplıcaları,Karagöz Anıt Mezarı, Hünkar köşkü, Irganda köprüsü, Gümüştepe Köyü, Seitabat Şelalesi, Ayvaini Mağarası,

ÇANAKKALE
Gökçeada ve Bozcaada, Truva ve Assos Antik Kentleri, Gelibolu Şehitler Milli Parkı, Adatepe ve Çetmi (Yeşilyurt ) Köyleri, Dardanel Balık Konservesi, Domates ve Seramik Üretimi, Höşmerim, (Peynir Tatlısı) Kestanbol Kaplıcası

ÇANKIRI
Çankırı Kalesi, Taşmescit, Bülbül Pınarı Dinlenme Yeri, Kayatuzu Üretimi

ÇORUM
Yazılıkaya, Hattusaş, Alacahöyük Ören Yeri, Çorum Leblebisi ve Saat Kulesi

DENİZLİ
Pamukkale Travertenleri, Hierapolis Antik Kenti, Buldan Bezi, Havlu ve Bornoz Üretimi, Güney Şelalesi, Karahayıt Kaplıcaları, Kızıldere Jeotermal Kaynağı , Denizli Horozu

DİYARBAKIR
Diyarbakır Karpuzu, Malabadi Köprüsü, Diyarbakır Surları, Ergani Bakırı, Behrampaşa Camii, Delilo Halkoyunu, Deliller Hanı, Diyarbakır Sokakları, (Küçeler) Hilar Kayalıkları, Çermik Kaplıcası, Meryem Ana Kilisesi, Sarı Saltık Türbesi

DÜZCE
Samandere, Güzeldere, Aydınpınar, Sarıyayla, Saklıkent ve Aktaş Şelaleleri,Fakıllı, Sarıkaya ve Aksu Mağaraları, Akçakoca Turizm Merkezi, Efteni Gölü ve Kaplıcası, Konuralp Müzesi, Sakarca, Topuk, Kardüz, Odayeri , Torkul Yaylaları

EDİRNE
Selimiye Camii, Rüstempaşa Kervansarayı, Kırkpınar Yağlı Güreşleri, Ayçiçeği-Pirinç ve Beyaz Peynir Üretimi, Uzunköprü.

ELAZIĞ
Harput Kalesi ve Şehri, Keban Baraj Gölü, Hazar Gölü, Buzluk Mağarası, Çaydaçıra Halkoyunu, Ağın Kaplıcası

ERZİNCAN
Girlevik Şelalesi, Ekşisu Kaplıcası, Tulum Peyniri, Bakır İşlemeciliği, Aygır Gölü, Buz Mağaraları, Eğinin (Kemaliye) folklörü

ERZURUM
Palandöken Kayak Merkezi, Çifte Minareli Medrese, Tortum Şelalesi, Oltu Taşı, Aziziye Tabyaları, Üç Kümbetler, Çağ Kebabı, Tepsi Minare (Saat Kulesi), Erzurum Kalesi, Rüstem Paşa Bedesteni (Taşhan), Erzurum Kongresi Binası, Çobandede Köprüsü, Narman Peribacaları, Yakutiye Medresesi, Lalapaşa Camii, Yusuf Ziya Paşa Köşkü, Kadayıf Dolması, Cirit Oyunu, Atatürk Evi, Arkeoloji Müzesi, Öşvank Kilisesi, Pasinler Kaplıcaları (Hasankale), Pasinler Kaplıcaları, İspir Kalesi, Elmalı ve Yıldızkaya Mağaraları, Sırakonaklar,

ESKİŞEHİR
Lületaşı, Porsuk Çayı, Midas Tapınağı, Anadolu Üniversitesi, Yunus Emre Türbesi, Tarihi Odun Pazarı Evleri, Yazılıkaya Frig Vadisi (Midas Kenti), Uyuz, Çifteler ve Yarıkçı Hamamları, Çatacık Ormanları ve Mesire Yeri, Eti Bisküvileri, İnönü Planör Kampı, Sivrihisar Ermeni Kilisesi

GAZİANTEP
Antepfıstığı, Antep Baklavası, Zeugma-Karkamış-Yesemek Antik Kentleri, İplik Sanayi, Karpuzatan ve Dülükbaba Mesire Yerleri, Antep Mutfağı

GİRESUN
Giresun Kalesi, Fındık Üretimi, Hayırsız Ada, Şebinkarahisar Kalesi, Kümbet, Bektaş, Gölyanı, Kulakkaya ve Sisdağı Yaylaları, Aksu Şenlikleri, Pınarlar Şelalesi Aygır Gölü, Giresun Kalesi, Gedikkaya

GÜMÜŞHANE
Tomara ve Torul Şelaleleri, Satara Antik Kenti, Kuşburnu Çayı ve Marmeladı, İmera Manastırı ve Gümüşhane Evleri

HAKKARİ
Cilo ve Sat Dağları, Buzul Gölleri, Zap Suyu, Ters Lale (Ağlayan Lale), Şemdinli Balı, Sümbül Dağı, Hakkari Kilimleri

HATAY
Antakya Mozaik Müzesi, Harbiye Mesire Yeri, Arsuz Plajları, İskenderun Demir-Çelik Fabrikaları, Soğukoluk Mesire Yeri, Künefe Tatlısı, Sen Piyer Kilisesi, Erzin Kaplıcaları

IĞDIR
Pamuk Üretimi

ISPARTA
Kovada Gölü Milli Parkı, Isparta Gülü, El Dokuması Isparta Halıları, Eğirdir ve Gölcük Gölleri, Isparta Elması,Yazılı Kanyon Milli Parkı, Pınargözü Mağarası, Davraz Dağı Kayak Merkezi

İSTANBUL
Topkapı Sarayı, Sultanahmet ve Süleymaniye Camileri, Yerebatan Sarnıcı, Kapalıçarşı, Mısırçarşısı, İstiklal Caddesi, Dolmabahçe ve Çırağan Sarayları, Yıldız-Gülhane - Emirgan Parkları, Çamlıca Tepesi, Prens Adaları, Rumeli Hisarı, Haliç Piyerloti, Kız Kulesi, İstanbul Boğazı, Minyatürk, İstanbul Surları, Galata Kulesi, Sultanahmet Meydanı, Aya İrini Müzesi, Eyüp Sultan Camii, Boğaz Köprüleri, Bozdoğan Kemeri, Fener Rum Patrikhanesi

İZMİR
İzmir Saat Kulesi, Kadife Kale, Meryem Ana Evi, Kültürpark, Efes-Bergama Antik Kentleri, Balçova Kaplıcaları, Kemeraltı Çarşısı, Çamaltı Tuzlası ve Kuş Cenneti, Çeşme Kalesi, Kordon Boyu, Asansör, Kızlar Ağası Hanı, Birgi Çakırağa Konağı, İzmir Köfte, Lokma ve Kemalpaşa Tatlıları, Foça, Çeşme, Seferihisar, Selçuk, Alaçatı Turizm Merkezleri, Çeşme ve Şifne Kaplıcaları, Ödemiş Gölcük Krater Gölü, Bozdağ Kayak Merkezi

KAHRAMANMARAŞ
Maraş Dondurması, Döngel Mağaraları, Afşin-Elbistan Termik Santrali, Maraş Kalesi

KARABÜK
Safranbolu Evleri, Safranbolu Lokumu, Demir-Çelik Fabrikası

KARAMAN
Hatuniye Medresesi, Yerköprü Şelalesi, Karaman Koyunu, Türkiyenin Bisküvi Üretim Merkezi, Karaman Elması

KARS
Kars Kalesi, Ani Harabeleri, Sarıkamış Kayak Merkezi, Kaşar Peyniri

KASTAMONU
Cehennem Deresi Kanyonu, Ilgarini Mağarası, Tosya Pirinci, Taşköprü Sarımsağı, Ilgaz Dağı Milli Parkı, Kır Pidesi, Kürenin bakırı

KAYSERİ
Erciyes Dağı Kayak Merkezi, Kayseri Pastırması, Bünyan Halısı, Sultansazlığı Kuş Cenneti, Kapuzbaşı Şelaleleri, Gesi Bağları, Talas Kenti, Gevher Nesibe Tıp Merkezi

KIRIKKALE
Silah Fabrikaları, Petrol Rafinerisi

KIRKLARELİ
Dupnisa Mağarası, Alpullu Şeker Fabrikası, Hamitabat Doğalgaz Santrali, Dereköy-İğneada-Kıyıköy-Kastro gibi Sayfiye Yerleri

KIRŞEHİR
Ahi Evran Türbesi, Hirfanlı Baraj Gölü, Seyfe Gölü, Petlas Lastik Fabrikası, Cacabey Medresesi, Mucur Yeraltı Şehri

KİLİS
Kilis Yorganları

KOCAELİ (İZMİT)
Pişmaniye, Değirmendere Fındığı, Hannibal’ın Mezarı, Petrokimya ve Otomotiv Sanayi, Osman Hamdi Bey Müzesi, Eski Hisar Kalesi, Saat Kulesi, Hereke Halısı, Kandıra Yoğurdu, Abdülazizin Av Köşkü, Kaiser Wilhelm Köşkü, Ballıkayalar Vadisi ve Beşkayalar Tabiat Parkları, Darıca Kuş Cenneti, Maşukiye, Kartepe ve Kuzu Yaylası, Çoban Mustafa Paşa Külliyesi

KONYA
Mevlana Türbesi, Alaeddin Tepesi ve Camii, Karatay Medresesi, Çatalhöyük Antik Kenti, Akşehir Nasrettin Hoca Şenlikleri, Balatini Mağarası, Ilgın Kaplıcaları

KÜTAHYA
Porselen ve Çini İmalatı, Başkomutanlık Milli Parkı, Kütahya Kalesi, Aizanoi Antik Kenti, Tunçbilek-Seyitömer Linyitleri, Tavşanlı Leblebisi, Simav ve Gördes Halıları, Harlek, Yoncalı, Simav - Eynal kaplıcaları, Kossuth Müzesi (Macar Evi), Borsa Binası, Frig Vadisi, Kütahya Kalesi, Çinili Cami, Evliya Çelebi Anıtı, Dumlupınar Şehitliği, Germiyan Sokağındaki Kütahya Evleri

MALATYA
Malatya Kayısısı, Günpınar Şelalesi, Pınarbaşı Mesire Yeri, Aslantepe Antik Kenti, Karakaya Barajı, Somuncu Baba Camii ve Balık Gölü, Sürgü (Takaz) Mesire Yeri, Arapgir Meydan Köprüsü, Battalgazi Kervansarayı, Sultansuyu Harası, Darende Kudret Hamamı

MANİSA
Sard Antik Kenti, Mesir Macunu, Spil Dağı Milli Parkı, Üzüm ve Tütün Üretimi, Soma’nın Linyiti, Ağlayan Kaya (Nyobe) Muradiye ve Ulu Cami Külliyeleri, Vestel Fabrikaları

MARDİN
Deyrul-Zafaran Manastırı, Mardin Kalesi, Taş Evleri, Telkari Gümüş İşlemeciliği, Dara Harabeleri ve Zinciriye Medresesi

MERSİN (İÇEL)
Kız Kalesi, Cennet ve Cehennem Obrukları, Silifke Yoğurdu, Anamur Muzu, Turunçgil ve Seracılık Üretimi, Göksu Nehri, Sertavul Geçidi, Tarsus Şelalesi, Çamlıyayla (Namrun)

MUĞLA
Bodrum, Marmaris, Datça, Fethiye, Dalyan, Göcek Gibi Turizm Merkezleri, Kelebekler Vadisi, Bodrum Kalesi, Beyaz Bodrum Evleri, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, Saklıkent Kanyonu, Ölü Deniz, Çamur Banyosu, İztuzu Plajı, Sedir Adası, Knidos-Letoon-Kaunos-Labranda-Keramos Antik Kentleri, Milas Halıları, Halikarnas Balıkçısı, Marmaris Çam Balı, Sığla Ağacı ve Yağı

MUŞ
Muş Ovası, Malazgirt Anıtı, Gaz Gölü

NEVŞEHİR
Peribacaları, Derin Kuyu ve Kaymaklı Yeraltı Şehirleri, Hacı Bektaşi Veli Türbesi, Üzüm Bağları ve Şarabı, Patates Üretimi, Testi Kebabı, Avanos’un Çanak Çömlek İşçiliği, Göreme Açık Hava Müzesi

NİĞDE
Saat Kulesi, Aladağlar, Bolkar Dağları, Türkiye’nin Elma ve Patates Deposu, Kuşkayası Mezarlığı, Çiftehan Kaplıcaları

ORDU
Türkiye’nin Fındık ve Bal Deposu, Boz Tepe, Çamlık Mesire Yeri, Yason Burnu, Yason Kilisesi, Keyfalan, Perşembe, Kesalan, Çambaşı, Korgan, Çukuralan Yaylaları, Paşaoğlu Konağı (Etnografya Müzesi), Osman Paşa Şadırvanı, Kurul Kayası Mesire Yeri, Taşbaşı Kültür Merkezi, Kaşdere, Kapılı, Kurşunçal, Pösküden Şelaleleri, Dikenlice Kaya Mezarları, Hoynat Adası, Ünye Kalesi, asarkaya Parkı, Fatsa Sarmaşık Kaplıcaları,

OSMANİYE
Toprakkale Kalesi, Hemite Kalesi, Karatepe-Aslantaş Açık Hava Müzesi, Karaçay ve Şarlak Şelaleleri, Zorkun Yaylası, Haruniye Kaplıcası, Yerfıstığı Üretimi

RİZE
Çay Bahçeleri, Kaçkar Dağları, Ayder ve Çamlıhemşin Yaylaları, Anzer Balı, Zilkale ve Buzul Gölleri, Elevit Şelalesi, Palovit Yaylası, Fırtına Deresi Vadisi, Rize Kalesi, Rize Bezi, Ayder Kaplıcası

SAKARYA
Sapanca, Acarlar ve Poyrazlar Gölleri, Akyazı Kuzuluk Kaplıcaları, Taraklı Kil Hamamı Kaplıcaları, Sakarya Nehri, Patates ve Soğan Üretimi, Justians Köprüsü (Beşköprü), Taraklı Evleri, Karagöl, Soğucak ve Çiğdem Yaylaları, Abaza Peyniri, Çark Mesire Yeri, Sait Faik Abasıyanık, Serdivan, Sülüklügöl,

SAMSUN
Tütün Üretimi, Çarşamba ve Bafra Delta Ovaları, Havza ve Ladik Kaplıcaları, Atatürk Anıtı, Bafra Pidesi

SİİRT
Veysel Karani Türbesi, Büryan Kebabı, Perde Pilavı, Saat Kulesi, Siirt Yünlü Battaniyeleri, Derzin Kalesi, Billoris Kaplıcası, Jirkan Kilimi

SİNOP
Sinop Kalesi, Boyabat Pirinci, İnceburun (Türkiye’nin En Kuzey Noktası), Ayancık Kerestesi, Erfelek Tatlıca Şelaleleri, İnaltı Mağarası, Akgöl, Sinop Hapishanesi, Keten Üretimi

SİVAS
Buruciye Medresesi, Gök Medrese, Kangal Çoban Köpeği, Kangal Balıklı Kaplıcası, Divriği’nin Demiri, Pir Sultan Abdal ve Aşık Veysel, Divriği Ulu Camii ve Darüşşifa, Çifte Minareli Medrese, Sızır Şelalesi (Gemerek),Tödürge Gölü (Zara)

ŞANLIURFA
Urfa Kalesi, Urfa Sıra Geceleri, Halil-ül Rahman Gölü (Balıklı Göl), Harran Harabeleri, Ceylanpınar Üretme Çiftliği, Çiğ Köftesi, Kelaynak Kuşları, Halfeti Evleri, Pamuk Üretimi, Hz.Eyüp Mağarası, Şuayip Şehri ve Mağarası

ŞIRNAK
Cudi Dağı, Kasrik Boğazı, Habur Sınır Kapısı, Mem-u Zin Türbesi

TEKİRDAĞ
Şarköy Üzümü ve Şarabı, Tekirdağ Rakısı, Ayçiçeği, Tekirdağ Köftesi, Rakoçzi Müzesi, Rüstempaşa Camii

TOKAT
Tütün Üretimi, Niksar Ayvaz Suyu, Almus Baraj Gölü, Ballıca Mağarası, Topçam Yaylası, Zinav Gölü, Gök Medrese, Tokat Çemeni, Sulu Saray (Sebastapolis) Tokat Kebabı, Yazma Üretimi, Taşhan, Latifoğlu Konağı, Hıdırlık (Yeşilırmak) Köprüsü, Tokat Kalesi, Tokat Saat Kulesi, zile ve Niksar Kaleleri, mahperi hatun Kervansarayı, Pazar Ocaklı Şelalesi, Sulusaray ve Reşadiye Kaplıcaları,

TRABZON
Sümela Manastırı, Atatürk Köşkü, Uzungöl, Zağanospaşa Köprüsü, Hamsiköy Sütlacı, Kadırga Yaylası, Trabzon Bileziği, Akçaabat Köftesi, Boztepe, Beton Helva ve Vakfıkebir Odun Ekmeği, Ayasofya Müzesi, Horon, Kisarna (Bengisu) Madensuyu, Çaykara Sultan Murat Yaylası, Kızlar Manastırı, Trabzon Kalesi, Santa Maria Kilisesi, kaymaklı Manastırı, Vakıf Han, Sekiz Direkli Hamam, Memişağa Konağı, Nemlizade Konağı, Akçaabat Orta Mahalle (Ev Mimarisi), kemençe, Sis Dağı Yaylası, Sera Heyelan Gölü, Çalköy Mağarası

TUNCELİ
Munzur Vadisi Milli Parkı, Düzgün Baba Dağı, Bağın Ilıcası, Munzur Gözeleri, Tek dişli Munzur Sarımsağı

UŞAK
Deri, Kilim ve Battaniye Sanayii, Şeker Fabrikası (Türkiye’deki İlk Şeker Fabrikası), Akse Çamlığı, Hamam Boğazı Şifalı Suları

VAN
Van Kedisi, Akdamar Adası, Van Gölü, Hoşap Kalesi, Muradiye ve Bendimahi Şelaleleri

YALOVA
Termal Kaplıcaları, Armutlu Kapıcaları, Atatürk Köşkü Müzesi

YOZGAT
Saat Kulesi, Yozgat Çamlığı Ulusal Parkı, Kerkenez Harabeleri (Keykavus Kalesi), Akdağ Ormanları

ZONGULDAK
Taşkömürü (Karaelmas), Cehennemağzı, Gökgöl ve İnağzı Mağaraları

29
Spor Haberleri / G.Saray hükmen mağlup!
« : 27 Ocak 2011, 16:44:30 »
Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, 26 Aralık 2010 tarihinde, çıkan saha olayları nedeniyle ilk yarısının sonunda tatil edilen Coca Cola Akademi Ligi'ndeki Galatasaray-Fenerbahçe U17 maçıyla ilgili kararını açıkladı.
 
Federasyon, Galatasaray U17 takımının 3-0 hükmen yenik, Fenerbahçe U17 takımının da 3-0 galip sayılmasına karar verdi.

30
Spor Haberleri / Fener Guizayı Göndersinmi?
« : 27 Ocak 2011, 16:43:48 »
Fener Guizayı Göndersinmi?

31
Spor Haberleri / Fener Güiza'yı bırakmaz
« : 27 Ocak 2011, 16:42:14 »
İspanya'ya geri dönmek istediği yönünde iddialar çıkan Fenerbahçe'nin İspanyol oyuncusu Daniel Güiza'nın geleceği hakkında açıklama yapan menajeri Enrique Pina, ''Fenerbahçe'nin Güiza'yı bırakması imkansız'' dedi.

İnternetteki spor sitesi goal.com'a açıklama yapan Pina, ''Şu anda Fenerbahçe'nin Güiza'yı bırakması yada kiralık vermesi imkansız. Güiza'nın yapabileceği hiç bir şey yok, Fenerbahçe ile bir yıllık daha sözleşmesi var ve bunu tamamlayacak. Daha sonra, kesinlikle özgür bir şekilde yeni kaderini belirleyecek'' ifadesini kullandı.
 
Güiza'nın adı, ara transfer dönemiyle ilgili İspanyol basınında yer alan iddialarda Mallorca ve Getafe ile anılıyor.

32
Spor Haberleri / İyileştirme yok
« : 27 Ocak 2011, 16:41:25 »
Fenerbahçe Kulübü, futbol takımı oyuncularının sözleşmelerinin yeniden düzenleneceği ve ödemelerin maç başı yapılacağı yönünde medyada yer alan haberin gerçeği yansıtmadığını açıkladı.




Medyada konuyla ilgili yer alan haberle ilgili olarak, kulübün internet sitesinden yapılan açıklamada, 'Hali hazırda imzalanmış sözleşmelerde düzenleme yapmanın imkansız olduğu herkesçe malumdur, sözleşme imzalandıktan sonra şartları değiştirmek mümkün değildir'' denildi.

33
Spor Haberleri / Uğur Boral sevinci
« : 27 Ocak 2011, 16:40:43 »
Fenerbahçe'nin ikinci yarı hazırlıkları için Antalya'da yaptığı kampta sakatlanan Uğur Boral, tedavisinin ardından bugün takımla birlikte çalışmalara başladı.



Sol kasığındaki yırtık nedeniyle bir süre takımdan ayrı kalan Uğur'un, sarı-lacivertli ekibin bu akşam Ziraat Türkiye Kupası'nda Gençlerbirliği ile yapacağı maçta forma giymeyecek oyuncuların yer aldığı antrenmanda, takım çalışmalarının tümüne katıldığı bildirildi. Teknik direktör Aykut Kocaman yönetiminde, Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri'nde gerçekleştirilen basına kapalı antrenmanda, sarı-lacivertlilerin pas çalışmalarının ardından dar alanda çift kale maç yaptıkları kaydedildi.

34
Spor Haberleri / Ligin zirvesi kupada yok
« : 27 Ocak 2011, 16:40:14 »
Spor Toto Süper Lig'in zirvesindeki ilk 4 takım, Ziraat Türkiye Kupası'nda çeyrek finali göremedi.
Ligde 18. hafta sonu itibariyle ilk 4 sırada yer alan Trabzonspor, Bursaspor, Fenerbahçe ve Kayserispor, kupaya henüz yolun başında veda etti.
Lig lideri ve kupanın son şampiyonu Trabzonspor, ikinci sıradaki Bursaspor ile üçüncü durumda bulunan Fenerbahçe kupaya grup aşamasında veda ederken, 4. sıradaki Kayserispor ise henüz play-off turunda elendi ve gruplara bile kalamadı.
Bu sezonki finali Kayseri Kadir Has Stadı'nda oynanacak Ziraat Türkiye Kupası'nda çeyrek finale yükselen takımlar arasında, Bank Asya 1. Lig ekibi Gaziantep Büyükşehir Belediyespor ile Spor Toto Süper Lig'de 18. ve son sırada yer alan Kasımpaşa da bulunuyor.

Sayfa: 1 2 3