Forum Zero
ForumZero

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - Shooter

Sayfa: 1 2 3
18
Tuning / Modifiyeli Toyota Celica GT-S Resimleri.!!
« : 03 Ekim 2010, 14:24:25 »




























19
Tuning / Tuning nedir!?
« : 03 Ekim 2010, 14:21:52 »
TUNING YA DA DİĞER ADIYLA MODİFİYE DENİNCE, AKLA İLK  gelen motorda güç artırımı oluyor. Neredeyse motorun üretimiyle birlikte gelişmeye başlayan modifiye işlemi, günümüzde bir sektör haline geldi. Tabii boyutları da çok genişledi. Artık standardın dışında otomobilin gücünü, yol tutuş özelliklerin! ve görünümünü değiştirmek amacıyla yapılan işlemler modifiye olarak adlandırılıyor. Teknolojinin gelişmesi, ürünlerin farklı zevklere göre tasarlanmasını sağladı. Bu değişimde motorsporlarının da kalkışı çok büyük. Öyle ki, kabin içindeki "süslemelerden" alüminyum görünümlü depo kapaklarına kadar tüm aksesuarların temelinde motorsporları yatıyor. Dış görünümde jant-lastik, karoser kiti, farlar, far kaşları, son susturucular, aynalar ve hava kanalları otomobili farklı kılan ayrıntılar. Bu aksesuarlardan bir bölümü, otomobilin sadece görünümüne değil, yol tutuşuna da katkı sağlıyor. Kabindeyse direksiyon simidi, vites topuzu, konsol kaplamaları, koltuklar ve renkli gösterge zeminleri yapılan değişiklikler arasında yer alıyor.

Modifikasyonun temel amacı, gücü artırmak. Standarttan daha geniş piston kullanmak ya da egzantrik milinin derecesini değiştirmek, motora güç kazandırmanın en etkin yolları. Bunları destekleyen diğer işlemler, elektronik beyin programının geliştirilmesi ve hava emmeyle egzoz sisteminin modifikasyonu. Turbo takviyeli motorlarda bu işlemlere ek olarak turbo valfinin basınç limitini artırmak, intercooler'ı büyütmek ve pop-off supapı monte ederek güç artırılabiliyor.

Otomobilde teknik olarak vaDilan modifikasyon sadece gücü artırmayı değil, yol tutuşu güçlendirmeyi ve frenaj kabiliyetini artırmayı da kapsıyor. Bu değişimler neredeyse bir zincir gibi birbirini takip ediyor, çünkü gücü artırılan otomobili yolda tutmak için birtakım teknik değişiklikler yapmak ve güvenli durabilmesini sağlamak için fren sistemini güçlendirmek gerekiyor. Biri eksik olduğunda, kötü sonuçlanabilecek kazaların yaşanması her an mümkün. Bu nedenle modifiye işlemini profesyonel kişilere bırakmak en doğrusu. Dünyanın en büyük modifiye firmalarının Türkiye temsilcilikleri bu amaçla hizmet veriyor. Bu arada kullanılan parçaların mutlaka belgeli ve trafikte kullanıma uygun olduğuna dikkat etmek gerekiyor.

Dikkate alınması gereken bir başka nokta da bu işin hobi olarak değerlendirilmesi. Son yıllarda özellikle performans tutkunu gençler arasında yaygınlaşan modifiye, farklı amaçlarla yapıldığında, insanların hayatım tehlikeye atacak sonuçlar doğurabilir. Yarışmak için caddelerin uygun olmadığım unutmamak gerek. Eğer yarışmak ve otomobilinizin performansım görmek istiyorsanız, yapmanız gereken tek şey, bu yıl şampiyona olarak düzenlenecek drag yarışlarına katılmak. Toplam 7 sınıftan (1600 cc'ye kadar* 1600-2000 cc arası*2000-4000 cc arası*4000-6600 cc arası*Turbo ve / kompresörsüz*6601 cc nitrosuz ve aşırı beslemesiz*aşırı beslemeli) oluşan şampiyona 6 yarıştan oluşuyor.
CHİP TUNİNG
Chip tuning yeni nesil enjektörlü araçlarda bulunan elektronik kontrol ünitesindeki yazılımın araçta istenilen özelliklere göre değiştirilip aracın performansının arttırılma işlemidir.
Atmosferik araçlarda %6 ile %10 arasında, turbo, benzinli ve turbo dizel araçlarda %15 ile %30 arasında güç artışı elde edilmektedir.Normal kullanımda %4 ile %8 arasında yakıt ekonomisi sağlanabilmekte.Chip tuning işlemi elektronik kontrol ünitesinde yazılımı bulunduran parçanın değiştirilmesi veya yeni baştan programlanması ile gerçekleştirilmektedir.
Çoğu otomobilde geçerli, eski chip'in yerine yeni bir chip takmanın yanında Ford'larda farklı bir modül, BMW ve yeni Opel Vectra gibi otomobillerde seri programlama ve çoğu japon otomobilinde de Icon Race gibi yöntemlerle chip tuning yapılabilmektedir.
Chip Tuning iki ana şekilde yapılır:
1. Aracın beynindeki chip sökülerek Superchips tarafından özel olarak programlanmış yeni bir chip takılması
2. Eğer aracın orjinal chipi yeniden programlanabilir ise orjinal program yerine Superchips'in modifiyeli programının aktarılması.
SUPERCHIPS uygulamasından ne kadar kazanç elde edilir?
Superchips bir chip programı yazarken o aracı özel bir dinamometreye bağlar ve o aracın tüm ince ayarlarını yapar. Yani tüm ateşleme avansı ve yakıt püskürtme stratejilerini, yakıt tasarrufunu günlük kullanımda çok etkilemeden maksimum performans öncelikli hale getirir. Bu sayede atmosferik araçlarda yaklaşık %10 beygir gücü ve tork artışı elde edilir. Bu güç artışı aracın tam gaz kullanımında aracın genel performansını arttırırken, günlük kullanım koşullarında çok daha canlı ve hızlı tepki verir hale getirir.
ECU nedir?
ECU (Motor Kontrol Ünitesi) otomobilin motor bölümünde veya yolcu kabini içinde bir yere monte edilmiştir. Boyutları bir oto teybinden daha küçüktür. Bu küçük cihaz birden fazla microbilgisayar içermekte ve motorun değişen koşullarda en verimli şekilde yönetimini sağlamaktadir. Bu microbilgisayarlar, EPROM bir chip içerisinde bulunan bir programı çalıştırmaktadır. ECU, tüm motor yönetimi ve kontröllerden sorumludur, ve motorun çalışma şartlarını sürekli olarak denetler, parametreleri hesaplar ve sürekli olarak değişkenleri ayarlar. Tüm bu ayarlamalar, motorun yükü, devri, çevre değişkenleri (hava sıcaklığı, hava yoğunluğu, motor sıcaklığı, barometrik basınç vs…) göz önüne alınarak bir saniye içerisinde yüzlerce kez gerçekleşir…Tüm bu ölçümler, basınç, sıcaklık, devir, hız, hava yoğunluğu vs…gibi değişkenlerin, milyarda bir sapma ile, motor içinde bulunan yüzlerce sensör tarafından yapılması ile mümkün olmaktadır…ECU bu değerleri algılar, ardından EPROM içerisinde bulunan haritadan ilgili değerleri bulur, ve de ateşleme zamanlaması, optimum yakıt miktarı, turbo basıncı, emisyon değerleri gibi değişkenleri hesaplayıp uygulamaya geçirir…Tüm bu işlemler saniyenin binde biri cinsinden sürelerde gerçekleşmektedir.


Tuning kelimesi İngilizce'de değiştirmek ayarlamak anlamına gelmektedir. Otomobil dilinde ise yeniden tasarlamak, araba sahibinin zevk ve beğenisine göre yeniden tasarlamak anlamlarına gelmektedir.

Tuning kapsamında arabanın gücü arttırılabilir. Bu artışta aracın standart motoru belirleyici etkendir. Arabanın orjinal motorunun chip'li (yani özel bir işletim sistemiyle çalışan beyninin) olması, dizel veya benzinli olması, turbo enjeksiyon sisteminin olması bu kıstasların en başında gelir.

Arabanın artan gücünün kontrol edilmesi için bir takım modifikasyonlar da yapılır. Bunların en başında daha güvenli fren sistemi gelir. Yüksek hızlarda araç kontrolünün güvenle sağlanması için süspansiyon sistemi de değiştirilebilir. Süspansiyon sistemi değişimini jant ve tekerlek boyutlarının yeniden ayarlanması ve iz aralığının değiştirilmesi izler.

Aracın performans sisteminde yapılan bu değişikliklerden sonra araç tasarımı yeniden gözden geçirilir. Yukarı doğru açılan kapı sistemibunlardan bir tanesidir. Piyasada satılan özel kapı menteşeleri kapıların yukarı doğru açılmasını sağlar. Bu arabaya heybetli bir görünüm vermesinin yanında dikkat çekici bir özellik de sunar. Bu kapı menteşelerini garantili firmalardan alabileceğiniz gibi yetenekli sanayi ustalarına da yaptırtabilirsiniz.


Jantlar arabayı gösteren en önemli aksesuardır. Jant seçimi de en önemli husustur. Aracı kullanım şartlarınıza (off road, şehir içi, uzun yol) göre doğru bir seçim yapmalısınız. Seçeceğin jantın hafif olması motor performansını doğrudan hissetmeniz açısından çok önemlidir. Örneğin gösterişli duran 20 inçlik 10 kilo bir jant yerine 19 inçlik 7 kiloluk bir jant seçmeniz size hem kalkışlarda daha az sarsıntı yaşatacak hemde yakıt tüketimi fazla arttırmayacaktır. Son zamanlarda krom alaşımlı jantlar sıkça kullanılmaktadır. Bu jantlar dikkat çekici bir görev üstlenmektedir. Ancak unutulmaması gereken birşey vardır bu jantların bakımı ve onarımı daha zor ve masraflıdır.

Bir diğer önemli aksesuarda da rüzgarlıktır. Bu rüzgarlıklar genellikle arabanın arka bagajının üstüne takılır. Araç altından gelen havanın yol tutuşunu bozmaması ve arka tekerleklerin yoldan kopmaması için yeri geldiğinde hayati önem taşır. Rally araçlarına baktığınızda arabanın arka kısmında kocaman rüzgarlıklar görürsünüz. Bu bahsettiğimiz konunun ciddiyetini ortaya koyar. Ancak her soiler (rüzgarlık) yol tutuşunu iyileştirmez. Rüzgarlığın rüzgar testlerinden profesyonel kişiler tarafından geçirilmesi gerekir. Bunu yaptırmanız zor göründüğünden arabanızın yetkili servisinden orijinal rüzgarlık temin etmeniz lehinize olacaktır.

Tamponlar ise günümüzdeki arabaların olmazsa olmazlarındandır. Geçmişteki araçlarda tampon diye bir kavram yokken, günümüze doğru ufak çarpmalar ve çizilmelerden gövdeyi korumak için ayrı parçalar haline getirilmiştir. Yeni tampon tasarlatırken spoilerlerde olduğu gibi bunlarında rüzgar testlerinden geçirilmesi gerekir. Ve ayrıca yüksekliğinin de doğru ayarlanması gerekir. Bulunduğunuz ilin yol koşullarına göre bunu tasarlatmalısınız. Aksi taktirde tamponlarınızda çizilmeler, çarpmalar ve kırılmaları yerle veya kaldırımlarla temas sonucunda görebilirsiniz.

Sıra aracınızı kullanmaya geldiğinde çok daha titiz olmalısınız. Bu titizliği yaya sağlığı için hiç unutmamanız gerekmektedir. Şehir içinde ve dışında hız limitleri içinde aracınızı kullanırken, özel test ve sürüş alanlarında gerekli güvenlik tedbirlerinizi aldıktan sonra arabanızın limitlerini zorlayabilirsiniz.

20
Otomobil ses sistemleri hakkında bilgiler, öneriler, resimler veya bununla ilgili videoları bu konu altında paylaşalım.



SES NEDİR?

Ses enerjisi bir titreşimdir. Maddeden oluşan bir ortamda yayılan mekanik bir titreşim dalgasıdır. Bir klinisyene göre ise ses, işitme duyusunun uyaranıdır.





HOPARLÖRLER

Elektrik enerjisini ses enerjisine çevirir.
1. Konik hoparlörler (Direkt radyatörler) Ses dalgalarını doğrudan doğruya yayımlarlar
2. Hunik hoparlörler (Endirek radyatörler).Ses dalgalarını huni biçiminde bir borudan geçirerek yayımlarlar.

Özellikleri
1. Hoparlör toplam distorsiyonu küçük olmalıdır (Diyafram devintisi 2 mm.den küçük olmalı).
2. Frekans yansıtsama eğrisi düz, düzgün, geniş olmalı (Konuşma için:200- 7000 Hz/ Konuşma netliği için 3000 Hz.de tümsek olmalı).
3. Güç dönüştürme verimi yüksek olmalı.
4. Büyük ses (Akustik) güçlerde hoparlör hasara uğramamalıdır
5. Transit işaretleri algılayabilmelidir.
6. Yönelgenlik (Direktivite) her frekansta aynı olmalı.
7. Sağlam olmalı.
8. Birim akustik güce isabet eden maliyeti düşük olmalı.



Hoparlör Çeşitleri

1. Dinamik hoparlör (devingen bobinli),
2. Devingen demirli (distorsiyon fazla),
3. Armatürü dengeli (120 Hz.den düşük sesleri almıyor).
4. Kristalli-Tiz hoparlör olarak kullanılır. Artık piyasada bulunmamaktadır. Dayanıksızdır
5. Şerit
6. Elektrostatik-Geniş frekans bantlı, distorsiyonu küçük, sekizli polar diyagramı var.
Mahsurları: 250-2000 v. polarma gerilimi gerekir.
Toplam verimi düşüktür. Empedans uydurucu trafo gereklidir. Çıkış ses seviyesi düşüktür.


Hoparlör Frekans Karakteristiği


1. Hoparlörün bas seslerde iyi bir davranış göstermesi için hafif, az kütleli, sıkıca bir diyaframa gerek vardır. Tiz ve bas sesler arasında yeterince düzgün bir ses basınç seviyesi elde edilir.
2. Arka yüzden çıkan ses dalgalarının ön yüze geçişini önlemek üzere hoparlör geniş yüzeyli bir tahta üzerine takılır. Tahta akustik ekran olarak kullanılıp, akustik geri besleme önlenmeye çalışılır.

Hoparlörün Elektriksel Empedansı
Alçak frekanslarda empedansın en büyük değere ulaştığı frekansa hoparlörün rezonans frekansı denir.
Pratikte hoparlör empedansı 8 Ohm denince; 400 Hz.de ölçülen empedans bilinir.
Yüksek frekanslarda hoparlör empedansı artar. Bu nedenle,yuvarlak bir değer olsun diye hoparlör empedansı ile ölçmeler, 400-1000 Hz.arasında yapılır.

Hoparlör Polaritesi
Ölçüm için, bobin uçlarına pil bağlanır. Diyafram ileri giderse pilin artı ucunun bağlı bulunduğu yer, bobinin de artı ucudur.

Huni Hoparlörler
Alüminyum ya da plastikten yapılır. Huni hoparlörün üretebileceği en düşük frekansa, hoparlörün kesim frekansı denir. Huni hoparlörde güç dönüştürme verimi %10-%40 arasındadır ( Direkt radyatörde % 10.dur)

Çeşitleri.
1.Dikdörtgen (Rectangular horn)
2.Yuvarlak (Round horn)
3.Dönemeçli (Reentrant horn)
4.Boyunlu yassı (Conventional Radial horn)
5.Boyunsuz yassı (Neckless Radial horn)
6.İki geçitli (Double diffraction horn)



Hoparlör Kabinleri



1. Açık
Duvardan en az 15 cm.uzağa konulmalıdır.

2. Kapalı
Alt kesim frekansı : 40-175 Hz
Üst kesim frekansı : 20000 Hz.
Açıktaki değerin 2,2 ile 12,5 katı fazla değer alır.

3. Kristalle geri beslemeli
(Phılıps firmasının buluşudur.) Bas Hoparlör merkezine pxe kristal-Piezoelektrik eleman yerleştirilmiştir.
Besleme devresi bulunmakta Ses dışarıya düzeltilerek verilmektedir.

4. Oluklu Bas Refleks ya Kanallı Hoparlör Kutusu yada Akustik Faz İnvertörü denir. Beşgen, altıgen şekilde dizayn edilebilir. Pvc yada kartondan yapılabilir.

İki yollu Hoparlörler : Bas-Tiz
Üç yollu Hoparlörler: Bas-Orta-Tiz
Bölüştürme filtresi:
Pasif Radyatör
Yardımcı bas hoparlorlörü.
Manyetik kısmı ve ses bobini yoktur.
Sistemin alçak frekanslardaki (Bas seslerdeki) karakteristiğini genişletmeye yarar.


HOPARLÖR GÜCÜ

Çalışma gücü ( Operating Power )
Ölçülmesi, 100-4000 Hz.arasında yapılır. Hoparlör ekseninden 1 M.uzakta 12 mikrobarlık (96 dB.lik) veya 3 M.uzaklıkta 4 mikrobarlık (86 dB.lik) ses basınç şiddeti üretebilmesi için hoparlör ses bobinine uygulanan sinüzoidal elektriksel güç değerine çalışma gücü denir.

Kapasite (Power Handling Capacity )
Hoparlörün hasara uğramadan dayanabileceği sürekli güç değeridir. Yüksek güçlü olarak bilinen bas hoparlörlerin kapasiteleri : 10-250 W. arasındadır.

Müzik gücü ( Musical Power )
Hoparlör bobinine 25 Hz.den küçük, konuşma ve müziği temsil etmek üzere darbeli gerilim uygulanır. Hoparlörde uğultu ve cızırtının başlamadığı, distorsiyonun henüz gözlenmediği duruma gelinceye kadar, giriş elektriksel gücü arttırılarak müzikal güç bulunur.


    SİSTEMİN DAĞILIMI



    Şunu belirtmem gerekir ki ana ünüitenin ve kolonların kabinlerini yapmak büyük bir zevkti. Bunu yaptırabilirsinizde fakat kullanılan malzeme ve işçilik iyi olmayabilir iyi olsa bile pahalıya patlayabilir.
    Sistemimde iki ana kolon (uzunluk x genişlik x derinlik = 120cm x 25cm x 35 ) , manyetik koruması özel akustik süngerle sağlanmış (kolonun iç duvarları kaplanmış) ve wofeer bölümü ile kolon bölümü içten ayrılmıştır. En önemlisi sertleştirilmiş özel MDF (1.5 cm kalınlığında) malzeme kullanılarak yapılmıştır. Bir tanesinin üzerinde 1 adet TS-S20 tweeter , 1 adet TS-W203C subwoofer, 1 adetTS-M103 orta bas sürücü , 1 cift TS-G1716 hoparlör ve 1 adet TS-H871 hoparlör bulunmaktadır. Tek kolanda bağlantı switch sayısı 3 'tür (woofer, hoparlör ve tweeter bağlantıları). Unutmadan söyleyeyim kolonların boş ağırlığı 22Kg. Ayrıca iki subwoofer iki de kolon bölümünde olmak üzere ön tarafa yerleştirilmiş bass refleks delikleri de mevcuttur.
    Sistemde ayrıca 2 adet (uzunluk x genişlik x derinlik = 20cm x 30cm x 35cm ) ayrı çekmece kolon vardır. Kolonlar TSA6920 hoparlör ile donatılmıştır ve arkada bass reflesk deliklidirler.
    Ve yine 2 adet (uzunluk x genişlik x derinlik = 15cm x 12,5cm x 10cm ) bir çift TS-H871 (8.7cm 2 yollu) donatılmış ve önüne küçük elips hava deliği açılmış uydu hoparlörler bulunuyor.






    İyi bir oto müzik sisteminin olmazsa olmazları nelerdir?

    İyi bir sisteme sahip olmak için ilk olarak belirli niteliklere sahip bir radyo-teyp almak gerekiyor. Herşeyden önce ön ve arka hoparlörlere bağımsız kumanda edilebilmeli (Fader yapılabilmeli).
    Bass ve Treble (kalın ve ince) seslerine de bağımsız olarak kumanda edilebilmeli. Kendi içinde en az 4x30 Watt gücünde bir amfi çıkışı (Hipower) olmalı. İlave bir amfi ile sistemin her zaman kuvvetlendirebileceği düşünülerek ekstra amfi çıkışının olmasına dikkat edilmeli.
    Otomobilde kaliteli müzik dinlemek için kesinlikle CD player'a sahip olmak gerekiyor. Bu nedenle alınacak radyo-teybin bagaj disk çalar çıkışı da olmalı. Bu sayede bagaja monte edilecek bir CD player'ı teybin üzerinde bulunan bir düğmeden kontrol ederek istenilen diski rahatlıkla dinlemek mümkün oluyor. Kullanılan bagaj diskleri genellikle 6 10 ya da 12 adet disk çalma kapasitesine sahiptir.
    Bu sistem tamamlandıktan sonra sıra hoparlörlerin seçimine geliyor. Eğer bütçe kısıtlıysa orjinal hoparlörler kullanılarak sistem tamamlanabiliyor. Hoparlörler monte edilirken otomobilin kendi yuvalarını kullanmak yeterli.

    Müzik sistemi alınırken nelere dikkat etmeli?
    Sistemi kurmaya başlarken üç önemli faktörü göz önünde bulundurmak gerekir:

    İstenilen performans Otomobildeki elverişli alanBu iş için ayrılan bütçe
    Kuracağınız sisteme en uygun ürünü seçmelisiniz. Kurduğunuz sistemin basit olmasına önem göstermeli gereksiz ekstra ürün kullanmamalısınız.
    Bir müzik sistemi kurarken ilk önce plan yapmalı ve her zaman kurmuş olduğunuz sisteme daha sonra ilaveler yapabileceğinizi unutmamalısınız.
    Unutmayın hiçbir zaman daha çok ilave daha çok kaliteli ve yüksek ses elde etmeniz anlamına gelmez.

    Daha kaliteli ses için otomobilin orijinal radyo-teybini değiştirmek zorunlu mu?

    Günümüzde fabrika çıkışında bir dizi standart ve sökülmesi güç parçalarla teslim edilen otomobillere farklı aksesuar ve donanımların ilave edilmesi gittikçe zorlaşıyor.
    Örneğin SRS Hava Yastığı Sistemi bulunan bir otomobile satış sonrası bu değişikliğin getirdiği görüntü bozukluğu haricinde bir sorun yaşanmaz.
    Burada karşılaşılan asıl zorluk hoparlörlerde ve bunları çalıştırmak için gerekli olan gücün sağlanamamasından karşımıza çıkar. Aracınıza

    Araç sahibinin dinlediği müzik türü oto müzik sistemi seçiminde ne derece etkili?
    Kaliteli müzik sisteminin anahtarı; hoparlördür! Araç sahibinin dinlediği müzik hoparlör seçiminde son derece etkili. Çünkü her hoparlörün kendi karakterine uygun olarak iyi çaldığı bir müzik türü vardır.
    Bazı hoparlörler mekanik ses verirler bazısı çok fazla echo yapar

    Hangi tür müziğe hangi hoparlör kullanılmalı?

    Dünyada yüzlerce marka değişik hoparlör var. Çoğu hoparlör markası tek veya iki farklı müziğe odaklanmıştır. Mesela klasik ve slow müziği iyi çalar. Ama techno müziği çaldığı zaman ses bozulmaya başlar.
    Techno müzik çalan hoparlör ise slow müzik çaldığında çok sert bir ses verdiği için rahatsız olursunuz.

    Bununla birlikte distribütörlüğünü yaptığımız MB Quart marka hoparlörlerin en büyük özelliği ise her türlü müziğe uyumlu olması. Zira bu marka Amerika'da bütün otomobil müzik sistemleri ile ilgili profesyonel yarışmalarda en yüksek dereceyi elde eden markadır.

    Araçların arka cam içi panellerine hoparlörler yerleştirmek doğru mu?
    Eskiden bu uygulama çok yaygındı. Ancak bu bölümler artık hoparlör takmaya elverişli değil. Çünkü bu bölümlerin iç taraflarında darbe emici sac kafesler var. Görevleri arkadan vurma esnasında süspansiyon vazifesi görerek aracın katlanmasını önlemek. Eskiden Doğan Şahin tarzı arabalarda o paneller kesilip oralara hoparlör takılıyordu.
    Bugünkü otomobillerde o paneli kesmek cinayet! O sacı kesip aynı yerlere 25-30 cm'lik hoparlör koyarsanız otomobil arka veya yan darbe aldığında arka kapıları buruşacak ve açılmayacaktır. Yani otomobildeki mukavemet yok olacaktır. Ayrıca müzik açısından arkadan gelen ses makbul değil. Önemli olan sesin önden gelmesi. Bir konsere gittiğiniz zaman ya da evinizde müzik dinlediğinizde müzik hep önden gelir. Öne yerleştirilen hoparlörler daima daha iyi performans verir.

    Otomobilin orijinalliği bozulmadan müzik sistemi nasıl yenilenebilir?

    Müzik sistemleri oldukça pahalı uğraşlar. Bu nedenle kısıtlı bütçeler için de çok aşamalı sistemler bulunuyor. Kısacası ucuz bir sistemle başlayıp eklemelerle bu sistemi kusursuz hale getirebilmek mümkün. Bu noktada en önemli konu montaj. İyi bir montajcı müzik sistemini otomobili kesip biçmeden otomobili tahrip etmeden kurmak zorunda. Burada devreye bilgi beceri deneyim ve ustalık giriyor. İyi bir müzik seti yaratmak adına araçlarının tahrip olmaması için otomobil sahiplerinin araçlarını ustalık ve becerilerine güvenmedikleri montaj atölyelerine teslim etmemeleri gerekiyor.
    Distribütörlüğünü yaptığımız bir American firması olan Rockford Fosgate dünyada üretilen tüm orjinal otoların radyo-teyplerine birebir uyan bir amfi sistemi geliştirdi. Geliştirilen bu amfi sistemi sayesinde

    Yenilenen müzik sistemini başka bir araca aktarmak mümkün mü?

    Aynı taşınırken evdeki müzik setini alıp başka bir eve götürmek gibi otomobilini satmaya karar verdiyse taktığımız sistemi söküp otonun orijinal sistemini yerine sıfır hasarla takıyoruz. Böylece araç eski haline geldiği için satılırken değer kaybetmiyor.

    Direksiyondan kumanda sonradan taktırılabilir mi?
    Direksiyondan kumanda arabanın orijinal sistemiyle beraber satılan bir donanım. Sonradan yaptırma imkanı yok. Bu kumanda sayesinde arabanın radyo-teybini direksiyondan açıp kısabiliyor ve radyo kanalı değiştirebiliyorsunuz. Bu konuda önemli bir nokta otomobilin orijinal teybinin değiştirilmesi halinde direksiyondan kumandanın kullanılamaz hale gelmesi. Piyasada "interface" denilen adaptörler sayesinde bazı marka teypleri direksiyondan kumanda ile kullanma imkanı var ama çok kısıtlı.

    Sonradan çoklu CD çalar taktırırken dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
    Otomobilin orijinal CD çalarını taktırmak gerekiyor. CD çaları herhangi bir yerden değil mutlaka otomobili üreten firmadan alınması gerekiyor. Çünkü aynı marka ve model bile olsa üretici firmadan almadığınız CD otomobile birebir uymuyor. Bunun nedeni firmanın CD üzerinde kendine özel değişiklikler yapması. Firmalar otomobil sahiplerini CD çaları sadece kendilerinden almaya mecbur bırakıyor. Bu yüzden de fiyatları normal CD'lere oranla iki misli oluyor.

    Eski otomobillere CD çalar taktırmak mümkün mü?
    Eski otomobillerde teybin CDçıkışı yoksa "FM modülatörlü" diye tanımlanan CD çalarlar var. Bagaj CD'si ama öne gelen ve kibrit kutusundan biraz daha büyük bir görüntü ünitesi var. Onun üzerinden şarkı ve CD değiştiriyorsunuz. Sesini de FM frekansından 88.3 veya 88.9'a ayarlayıp oradan dinliyorsunuz. Yani sanki arabanın içinde bir radyo istasyonu varmış gibi bagajdan size yayın yapıyor. Bu CD çalarlarda ses CDdeğil radyo kalitesinde oluyor. Ama başka bir çözüm yok. Bugün Doğan'a da Renault 12'ye de bu şekilde CD çalar takabilirsiniz.

    Otomobilde mp3 dinlemek için neler yapılabilir?
    Walkman tarzı portatif mp3'leri özel adaptörler sayesinde otomobilinizin teybine takabilirsiniz. Ayrıca sadece otomobiller için üretilmiş mp3'ler de var. Oto Müzik Merkezi olarak ithal ettiğimiz M-Station marka oto mp3 3000 şarkı kapasiteli. Aynı oto radyo-teybi gibi altı kızaklı olduğu için istendiğinde çıkarıp yanınıza almak mümkün. Evinizdeki bilgisayardan download ettiğiniz şarkıları mp3'ün hafızasına kaydederek arabanızda dinleyebiliyorsunuz. Bu mp3'ün fiyatı 1.000 ile 1.250 Dolar arasında değişiyor.

    Müzik sistemleri için verilen garantiler nelerdir?
    Oto Müzik Merkezi olarak yaptığımız montajlarda ömürboyu garanti veriyoruz. Bir sertifika ile müzik tesisatını yaparken arabaya hiçbir şekilde zarar vermediğimizi ve herhangi bir arıza halinde ömürboyu montaj garantisi verdiğimizi beyan ediyoruz. Garanti kapsamında arızalar ücretsiz olarak tamir ediliyor.

    Yeni jenerasyon otomobillerde karşılaşılan en büyük güçlükler nelerdir?
    Müzik sistemleri artık arabalara çok entegre olmuş durumda. Sisteme ilave bir amfi eklemek inanılmaz güç. Bunu yaparken arabanın en ufak bir kablosuna zarar verseniz araba bir daha çalışmayabilir. Böyle bir arıza garanti kapsamı dışına çıkacağı için otomobil sahibi çok güç durumda kalacaktır. Dolayısıyla teknolojiyi çok yakından takip etmek gerekiyor.
    Bu nedenle günümüzde müzik tesisatı yapan montajcı sayısı hızla azalıyor. Amerika'da her yıl 300-500 montaj dükkanı kapanıyor. Türkiye'de birkaç sene öncesine kadar çok fazla montaj atölyesi vardı. Şimdi montajcı sayısı bakımından on sene öncesinin rakamlarına döndük. Sadece bu işi en iyi bilenler ayakta kalabiliyor.

    Distribütörlüğünü yaptığınız markalar nelerdir?
    Dünyanın en ünlü markalarıyla çalışan Oto Müzik Merkezinin MB Quart Dynaudio Lightning Audio Necvox Lanzar Pyle Xtant bulunmaktadır.

    Oto Müzik Sistemleri ile ilgili bazı terimler
    HOPARLÖR
    Kaliteli bir oto müzik sisteminin temeli iyi bir hoparlörden geçer. Monte esnasında dikkat edilmesi gereken husus otomobilinizdeki hoparlör yerlerine uygun ebatlarda hoparlör takılmasıdır. Montajcı mutlaka otomobilin kendi hoparlör yuvalarını kullanmalı bu yuvalar içine olabilecek en büyük ebatta hoparlör monte etmelidir.

    SUBWOOFER
    20-100 hz arasındaki frekans bandındaki sesler bas sesler olarak tanımlanır. Bu frekans bandındaki sesleri veren hoparlöre subwoofer adı verilir.
    Subwoofer müziğin içinde olan alt basları verir. Arabanıza subwoofer takmazsanız arabanızın kapılarına takılı olan hoparlörlerden gerekli olan dip bas sesleri istediğiniz gibi duyamazsınız. Kaliteli müzik dinlemek için bagaja küçük dahi olsa mutlaka bir subwoofer taktırmak gerekir. Müziğin içindeki kontrabası bas gitarı duyabilmeniz için subwoofer'a ihtiyaç vardır. Müzik dinlerken subwooferı duymakla kalmaz aynı zamanda hissedersiniz de.

    MID BAS
    100 Hz ile 300 Hz arasındaki sesleri verebilen hoparlörlere mid bas hoparlörler denir.

    MIDRANGE
    300 hz ile yaklaşık 3 Khz arasındaki sesleri veren hoparlörlere midrange hoparlörler denir.

    TWEETER
    Yaklaşık 3 Khz ve üstündeki sesleri veren hoparlörlere tweeter denir.

    AMFI
    Amfi ses gücünü ve kalitesini artırmaya yarar. Eğer otomobilin Orijinal radyo/teybine bağlanmak isteniyorsa bu çıkışa uyumlu olması gerekir.
    Anfi gücüne karar verirken dikkat etmeniz gereken en önemli şey
    Amfiler iki dört veya beş kanal çıkışına sahiptir. İleride doğabilecek ihtiyaçlarınızı göz önünde bulundurarak bazı ekstra özelliklere uyumlu bir amfi tercih etmenizde fayda var. Bu ekstra özellikler arasında crossover bas ve tiz ayarı mono çıkış yer alıyor.

    CROSSOVER
    Crossover amfiden çıkıp hoparlöre giden frekansları düzenleyen bir cihaz. Dünyada her şeyi çok iyi çalabilen bir hoparlör olsaydı crossover her hoparlöre ihtiyacı olduğu frekansı yollayarak kulağımızın bütün frekansları doğru almasına yardımcı olur. Crossover sayesinde her hoparlöre doğru sinyal gider. Böylece hoparlörler de doğru frekans bandında daha kaliteli temiz güçlü çalar. Üst düzey kalitede bir ses sisteminde mutlaka crossover bulunması gerekir.
    Aktif ve pasif olmak üzere iki çeşit crossover vardır. Aktif crossover radyo-teyp veya cd çalar ile amfi arasına bağlanır. Pasif crossover ise amfi ile haporlör arasına bağlanır. Genelde aktif crossover daha çok tercih edilir. Amfiden önce bağlandığı için amfinin çıkarmış olduğu gücü hoparlörün daha iyi almasını sağlar.

    HI-FI (HIGH FIDELITY)
    Hi-Fi İngilizce "yüksek sadakat" anlamına gelen High Fidelity kelimesinin kısaltmasıdır. Müziği doğal ve kaliteli dinlemek anlamında kullanılır. Bazı hoparlörler müziğe kendi karakterlerine göre yorum yaparlar. Bazısı biraz daha tizli çalar bazısı daha midli. Gerçek Hi-Fi'ciler müziği olabildiğince doğal dinlemeye çalışır. performans direksiyon sistemi ilave etmek hemen hemen olanaksız. Benzer bir sorun da OEM (Orjinal Equipment Manufacturer) otomobil ses sistemlerinde yaşanıyor. OEM otomobil ses sistemlerinin sorunu zannedildiği gibi radyoların değiştirilmesi değildir. Bu çok kolay bir iştir ve radyo/teyp/CD kombinasyonunda bazısı ise çok donuk ve baslı ses verir. Müşteri sevdiği müzik türünü en kaliteli dinleten hoparlörü seçmesi için montajcıya müzik tercihleri hakkında detaylı bilgi vermeli ve mutlaka önerilen hoparlörü almadan önce bir şekilde dinlemelidir. hoparlörlere yapılan küçük bir müdahale ile eşsiz kalitede ses elde etmek mümkün oluyor. müşteri bizim taktığımız müzik setini alıp başka bir araca takabiliyor. Araç sahibi distribütörlüğünü yaptığı firmalar arasında Rockford Fosgate anfinin gerçek watt değeridir. Bunun için amfinin üzerindeki değil kataloğunda yazılı olan değerler esas alınmalıdır. Bazı marka amfilerin üzerinde 2x100 Watt yazar ama gerçekte 2x25 Watt'tır. İkisi aslında aynı. Ancak aynı otomobilde SAE ile HP beygiri gibi ikisinin hesaplanış şekli farklıdır. Otomobilin normalde voltajı araç giderken 12 Volt seviyesindedir. Ama genellikle amfilerin üzerinde 14.4 Volt'taki değeri yazılır. crossover'a ihtiyaç duyulmayacaktı. İyi bir müzik sistemi için insan kulağının duyduğu frekansları düz (flat) bir şekilde kulağa vermek gerekiyor. Bunu gerçekleştirebilmek için 2 veya daha fazla hoparlöre ihtiyaç duyulur. fabrika çıkışında monte edilmiş mevcut AM/FM/kaset/CD sisteminiz dışarıdan ortalama bir fiyatla satın alabileceğiniz piyasa ürünleri kadar iyidir.


1. Head Unit (Teyp):
Aracımıza ses bilgisini sağlayan üründür.Genelde normal araçlarda tek başına seslendirmeyi de yapar.içinden amfilidir, hoparlörler için küçük bir düzeyde güç sağlar.


2. Coax. Hoparlör (Normal bildiğimiz Kolon):
Çeşitli boylarda olur. 10,13,16 cm ve 6*9 inch oval yapılarda bulunur. 2,3, yada 4 yollu olur. Her yol bir ünitedir.Mesela 3 yollu bir coax hoparlör için: basları için geniş bir ünite,orta sesler için bir ünite ve tizz sesler için daha küçük bir ünite tek bir yapıda bağlıdır.Genelde en ucuz ses yoludur.


3. Komponent:
Coax'dan farkı, ünitelerin ayrık yapıda ve sesi filtreleyen bir "cross over"'ın bulunmasıdır. 2 veya 3 parçalı olur. her sesi frekansından ayırarak ünitelere dağıttığı için coax'a göre daha net ve verimli olur.


4. (Sub)Woofer:
Ağır Bass sesleri için büyük ve pahalı ürünlerdir. Genelde 20 ila 38 cm arasında değişen çaplarda vardır.En yaygını 30cm'lik olanlardır

5. "Band Pass" Enclosure (4rth order) Kutulu modeller

En alt frekansları yakalamak ve sese derin bas efektleri ile yardımcı olmak içindir, yüksek güç gerektirir.

7. "Sealed" (Portsuz) Kutulu modeller:

Sert ve dinamik bas verirler, uğuldama ve derinden efektler için yanlarında Band Pass Kullanılması iyi olur.

8. "Free Air"

Genelde pioneer'ın piyasada çok sunduğu modellerdir.Kutu olmadan monte edilir ve sesi genelde çok net vermese de Bagajda yer kaplamamsı açısından en ideal küçük sistem bas parçalarıdır.

9. Amfi
Teypten gelen bilgiyi daha da güçlendirerek yüksek güç ihtiyaçlarını karşılarlar. Sadece yüksek seste deil, alçak seste de gücünü belli ederek sesin kalitesini genelde arttırırlar.Asıl amaç yüksek güçlü üniteleri karşılamaktır.

10. Capasitör(Kapasitör, Kondansatör)
Farad birimiyle ölçülürler. Analog ve Digital(sayısal)'ları vardır. Normal Akü güçlü bir ses sisteminin yükünü kaldıramayacağı için buna ani güç ihtiyaçlarını kaldırabiliecek bir ünite bağlanır.Bu elektrik gücü biriktiren üniteye bu ad verilir

11. Aktif Crossover
Ses frekanslarını teypten alınır alınmaz ayıran ya da amfilenmiş sesi değişik ünitelere göndermeye yarayan ve daha profosyonel sistemlerde kullanılan ünitedir.

12. Sound Proccessor
içinde aktif crossover, efektler, ekolaizer v.b. gibi sistemler barındıran, teyp'ten alınan sese bu özellikleri veren ünitedir

13. Eko
Sesi Frekanslarına göre kendinize özelleştirmenizi sağlar.Basları arttırıp tizzleri düşürmek gibi.Tabi kaç band ise o kadar çok ses ayarı yapmaznızı sağlar.Birçoğunda ayrı subwoofer çıkışı bulunduğundan basları daha verimli amfilemenizi sağlar.

















21
Level 60 Görevi : Master Specialty Skill (Warrior'lar için)
Lobo Pendant, Lupus Pendant, Lycaon Pendant, 10 Crystal, 10 Opal, 10 Crude Sapphire alıyor ve Warrior Master Skaky'e veriyorsunuz. O da sizi master yapıyor. (Warrior master skaky Breth'de 270,1655, Piana'da 1700,380)

Level 60 Görevi : Master Specialty Skill (Rogue'ler için)

Tail of Shaula, Tail of Lesath, 10 Blood of Glyptodont, Fang of Bakirra, 10 Crystal, 10 Opal ve 10 Crude sapphire topluyor ve bunları Secret Aget Clarance'ye veriyorsunuz. (Karus için Bellua Village(1420,1290), El Morad için Asga(1090,1130)) O'da sizi master yapıyor...

Level 60 Görevi : Master Specialty Skill ( Mage'ler için)

Kekuri Ring, 50 Gavolt Wings, Cursed Bone, Feather of Harpy Queen, 10 Blood of Glyptodont, 10 Crystal, 10 Opal ve 10 Crude Sapphire toplayıp bunları Arch Mage Drake'ye veriyorsunuz. (Karus için Linate, El Morad için Raiba) O da sizi master yapıyor...

Level 60 Görevi : Master Specialty Skill (Priest'ler için)

Holy Water of temple, 10 Crystal, 10 Opal, 10 Crude Sapphire ve 10,000,000 coins'i Priest Minerva'ya veriyorsunuz. O da sizi master yapıyor...

22



İnternet Nedir, Nasıl Çalışır ?


- Internet tüm dünyaya yayılmış, bilgi paylaşımı için birbirleri ile bağlantılı bilgisayarlardan oluşan bir ağdır. Internet sözcüğü, İngilizce'de "uluslararası ağ" anlamına gelen "international network" sözcüklerinin birleştirilmesinden oluşmuştur. Bu uluslararası ağın çekirdeğinde birbirine yüksek hızlı bağlantılarla bağlı, sürekli çalışır haldeki bilgisayarlar vardır. Internet'e bağlanmak için bir Internet Servis Sağlayıcı (ISS) aracılığı ile bilgisayarınızı bu bilgisayarlardan birine bağlamanız gerekir. Internet'e bağlandığınızda (veya yaygın kullanımıyla "online" olduğunuzda, bilgisayarınız ister oturduğunuz semtte, ister dünyanın öbür ucunda bulunsun, Internet üzerindeki diğer tüm bilgisayarlarla "konuşabilir".

Ancak dünya üzerindeki milyonlarca birbirine bağlı bilgisayar olduğunu düşünürseniz bu bağlantı rasgele olmaz elbette. Biraz teknik olan bu konuyu kısaca açıklayalım. Aradığınız bilgilere kolayca ulaşabilmeniz için bu bilgilerin tutulduğu bilgisayarlara ve bu bilgisayarlar içindeki alanlara birer adres verilmiştir. Sizin bilgisayarınızın da bir adresi vardır. Bu işlemi basitçe anlatırsak, ISS'nize telefon numarasını çevirip bağlandığınızda, aslında o ISS'de yer alan bir sunucu bilgisayara bağlanıyorsunuz demektir. Bu sunucu bilgisayar, bağlantı sırasında kullandığınız kullanıcı ismi ve şifrenize göre elindeki boş adreslerden birini (örneğin 212.172.195.135 gibi) Internet Protokolü (IP) numarasını bilgisayarınıza atar. Siz de Web sitelerine, e-posta kutularına bağlanırken aslında bir adres belirtiyorsunuzdur.

Ancak bu karmaşık rakamlar akılda tutulamayacağı için, bu numaraları anlaşılır adreslere çeviren Alan Adı Sunucuları (DNS - Domain Name Server) vardır. Yani Web tarayıcınıza Message to show when link is hided adresini yazdığınızda bu Alan Adı sunucusundan önce IP numarasına bakılır ve bu numarada yer alan Web sayfası, size verilen IP adresi üzerinden Web tarayıcı programınıza gönderilir. Aslında kullanıcıların bu teknik bilgileri bilmelerine gerek yoktur; tüm bilmeniz gereken, Web sitelerine bağlanırken, e-posta kutunuzda size gönderilmiş mesajları alırken, başkalarına mesaj gönderirken kullanacağınız, basit, akılda kalır adreslerdir. Çoğu adresi kendiniz tahmin edebilirsiniz; örneğin bir şirketin Web sitesi adresi büyük olasılıkla, Message to show when link is hided şeklindedir; veya o adres başkaları tarafından alınmışsa buna yakın bir adrese sahip olabilir.


ADSL hızı

-Veri iletişimi teknolojisi olarak ADSL, ideal şartlarda, 8 Mbps veri alım ve 1 Mbps veri gönderim hızlarına ulaşabilmektedir.
Ancak, ADSL internet erişimi, Servis Sağlayıcılar tarafından tüm dünyada genellikle, 128 Kpbs'den başlayan hızlarda sunulmaktadır. Servis sağlayıcınız tarafından sunulan hız ulaşabildiğiniz maksimum hızı ifade etmektedir. Telefon hattınız size ayrılmış olmakla birlikte, internet erişiminizin hızı, telefon altyapısının kalitesi ve internet servis sağlayıcınızın internet çıkış kapasitelerine göre, özellikle yoğun kullanımın olduğu saatlerde, ifade edilen maksimum hızların altına düşebilmektedir.
Bu sebeple, hem telefon sağlayıcınızın ve internet servis sağlayıcınızın kalitesi hızınız için çok önemlidir.


ADSL Nasıl Çalışır ?

- Telefon abonesinin kullanmakta olduğu telefon hattının bir ucu telefon hizmetinin verilmekte olduğu Telekom santrallerinde bağlı bulunmaktadır. Bir abonenin ADSL hizmeti alabilmesi için, öncelikle hattının bağlı bulunduğu Telekom santralinde uygun cihazların kurulu bulunması gerekmektedir. Uygun cihazlar kurulu ise, telefon hattının telekom satralindeki ucu bu cihazlara bağlanır. Bu cihazlar, hem hızlı veri iletişimi sağlarken, aynı zamanda bir filtre görevi görerek ses ile veriyi birbirinden ayırır. Telefon aramalarında santral üzerinden standart telefon hatlarına ulaşırken, veri de İnternet Servis Sağlayıcıların internet bulutlarına taşınır. Abonenin de telefonuyla aynı anda hızlı internet kullanabilmek için evinde veya işyerindeki telefon hattını, splitter denilen filtreleme aparatı ve ADSL Modem / Router'a bağlaması gerekmektedir.

ADSL Nelerden Etkilenir ?

- İnternet erişiminiz, telefon hattınızdan, internet servis sağlayıcınıza ulaşana kadar, aşağıdaki faktörlerden etkilenir.

ADSL Modem/Router'ın performansı
Kullandığınız cihazın performansı, ADSL erişiminizin hızı ve kesintisizliğini etkiler.

Telefon hattı ADSL erişiminin kalitesini belirleyen en önemli etkenlerden biridir. Telefon hattı olarak döşenmiş olan bakır kablo, ince bir kablo ise aynı anda daha az veri taşınabilecektir. Kabloda olabilecek etkileşimlerden ya da başka sebeplerden kaynaklı gürültüler, ADSL erişiminin yavaşlamasına ya da sağlanamamasına sebep olabilir. Eğer sıklıkla kopmalar olan bir kablo ise, telefonunuzla birlikte ADSL'inizde de kesintiler yaşanacaktır.

Telefon santrallerindeki yoğunluk, abonenin veri trafiği, internet servis sağlayıcının internet bulutuna ulaşamadan sıkışmasına ve yeterli veriyi sağlayamamasına sebep olur.


ADSL'in avantajları nelerdir ?

- Telefon Faturasız İnternet

ADSL erişimi ile 7 gün 24 saat internete bağlı kalırken, internet kullanımından dolayı telefon faturası ödemezsiniz. Böylece, telefon faturanız için kaygılanmadan internetin keyfini çıkartabilirsiniz.


Meşgul Olmayan Telefon Hattı

ADSL ile internete bağlı iken aynı anda telefon görüşmelerinizi de yapabilirsiniz. Telefonunuz meşgul olmaz.



Hızlı İnternet

ADSL ile dial-up'a göre çok yüksek hızlarda veri gönderebilirsiniz. Hızınız çoğu İnternet Servis Sağlayıcı tarafından 128/32 Kpbs, 256/64 Kpbs, 512/128 Kpbs gibi alternatiflerle sunulmaktadır. Bu hız gösteriminde ilk rakam veri alım hızınızı, ikinci rakam veri gönderim hızınızı ifade etmektir.


Proxy Servisleri Nedir?

- Proxy servisi, internet üzerindeki yerel bir ağ (ya da internete bağlı bir bilgisayar) ile, dış dünya arasındaki ilişkiyi sağlayan bir yardımcı geçiş (gateway) sistemidir. İki amaç için kullanılabilirler :

Bir proxy servisi (sunucusu), sizin adınıza (proxy'nin kelime anlamı VEKİL'dir) sizden aldığı "internet'ten bilgi alma" isteklerini yürütür ve sonucu yine size iletir. Ancak, aynı anda, bu bilgilerin bir kopyası da (cache),bu proxy sunucusu üzerinde tutulur ve bir dahaki erişimde kullanıcının istediği bilgiler doğrudan ilgili siteden değil de, proxy servisinden gelir; dolayısıyla, iletişim daha hızlı olur. Internet'e erişim için mutlaka bir proxy servisine ihtiyaç yoktur, ancak, size en yakın bir servis noktasındaki proxy servisini kullanmanız, internet erişiminizi birhayli hızlandıracaktır. Özellikle evinizden modemle internete erişiyorsanız, proxy servislerini kullanmanız performansınızı arttırır. Çünkü, istediğiniz bilgileri, dış bağlantı hızı daha fazla olan proxy bilgisayarı sizin adınıza alır, siz de kişisel bağlantınızla bu bilgilere daha hızlı erişmiş olursunuz.
Firewall-güvenlik sistemlerinin kullanıldığı yerlerde, kullanıcıları çıkışları tek bir makine üzerinden olabilir. Bu durumda proxy servis makinesi sadece bir aracı olarak çalışır.
Proxy servisi kullanmanın avantajı çoktur. Herhangi bir siteden istediğiniz bir bilgi (web sayfası, ftp dökumanı vb) eğer kullandığınız proxy servisinde henüz depolanmamışsa, bu bilginin olduğu siteden alınır ve size iletilir. Ancak, daha sonra başka bir kullanıcı (ya da siz) aynı dökümanı/bilgiyi istediğinizde, ilgili döküman/bilgi proxy servisinde depolandığı (cache) için, doğrudan oradan size iletilir ve erişiminiz de çok daha hızlı olur.
Proxy servisleri, uluslararası internet bağlantılarındaki yoğunluğu azaltmak, erişimleri hızlandırmak ve ağı daha etkin kullanmak için çok yararlı araçlardır.



TCP/IP nedir ?

- Bilgi Ağı" üzerindeki bilgi iletimi ve paylaşımı bazı kurallar dahilinde yapılmaktadır. Bu kurallara kısaca "internet protokolleri", ya da TCP/IP protokoller ailesi denir. TCP/IP (Transmission Control Protocol/Internet Protocol), bilgisayarlar ile veri iletme/alma birimleri arasında organizasyonu sağlayan, böylece bir yerden diğerine veri iletişimini olanaklı kılan pek çok veri iletişim protokolüne verilen genel addır. Bir başka değişle, TCP/IP protokolleri bilgisayarlar arası veri iletişiminin kurallarını koyar.

Bu protokollere örnek olarak, dosya alma/gönderme protokolü (FTP, File Transfer Protocol), Elektronik posta iletişim protokolü (SMTP Simple Mail Transfer Protocol), TELNET protokolü (Internet üzerindeki başka bir bilgisayarda etkileşimli çalışma için geliştirilen *login* protokolü) verilebilir. Adını sıkça duyduğumuz WWW ortamında birbirine link objelerin iletilmesini sağlayan protokol ise Hyper Text Transfer Protocol (HTTP) olarak adlandırılmaktadır. TCP/IP protokolü aynı zamanda, diğer iletişim ağlarında da kullanilabilir. Özellikle pek çok farklı tipte bilgisayarı veya iş istasyonlarını birbirine bağlayan yerel ağlarda (LAN) kullanımı yaygındır.


Internet adreslerinde görülen kısaltmalar ne anlama gelir ?

- gov : Hükümet kuruluşları
edu : Eğitim kurumları (üniversiteler gibi)
org : Ticari olmayan, kar amacı gütmeyen kuruluşlar
com : Ticari kuruluşlar
mil : Askeri kuruluşlar
net : Servis Sunucuları (Internet Servis Sağlayıcıları gibi)
ac : Akademik kuruluşlar (bazı ülkelerde edu yerine kullanılmaktadır)
int : uluslararası organizasyonlar, kuruluşlar
ftp : FTP Arşiv Sitesi (ön ek)
www : World Wide Web Sitesi (bazen web de kullanılır) -ön ek-


Bazı ülke kısaltmaları :  tr:Türkiye, jp:Japonya, uk:Ingiltere, it:İtalya, ch:Isviçre, ca:Kanada, ru:Rusya, id:Endonezya, nl:Hollanda, de:Almanya, fr:Fransa, il:İsrail, no:Norveç, se:İsveç, fi:Finlandiya, gr:Yunanistan, hr:Hırvatistan, yu:Yeni Yugoslavya, br:Brezilya, bg:Bulgaristan


 Intranet Nedir ?


- Intranet, sadece belirli bir kuruluş içindeki bilgisayarları, yerel ağları (LAN) ve geniş alan ağlarını (WAN) birbirine bağlayan, çoğunlukla TCP/IP tabanlı bir ağdır. Yani, küçük Internet!, Internet'in daha özel bir hali. Intranet'ler gateway'ler ile diğer networklere bağlanabilir. Temel oluşturulma amaçları, kuruluş bünyesinde bilgileri ve bilgi işlem kapasitesini paylaşmaktır. Intranet'ler, şirket(ler) içi tele-konferans uygulamalarında ve farklı birimlerdeki kişilerin biraraya gelebildiği iş gruplarının oluşturulmasında da kullanılırlar.



Bookmark nedir ?

- Web üzerinden sıkça bağlandığımız servislere ait URL satırlarını saklamamımızı, böylece tek seferde o uzun URL satırını yazmadan ilgili servise erişmemizi olanaklı kılan bir özelliktir ve tüm Web Browser'larda bulunur. Browser'lardaki "Add Bookmark" benzeri bir seçenek kullanıldığında o an bulunduğumuz noktaya ait URL satırı bir "Bookmark" olarak kaydedilir. Bookmark, genellikle, kullandığımız Web Browser menüleri arasında ayrı bir menü olarak görünüz ve her eklediğimiz URL, ilgili menüye ilave 1 satır ekler. Bookmark'ları harici (bir yere bağlğ değilken) olarak ta oluşturmak mümkündür. Bookmark, çok yararlı bir mekanizmadır. Mutlaka kullanmaya çalışmalıyız. msie 'de, Bookmark yerine "Favorites" (Favori Linkler?) kullanılmaktadır. Kullanımı "Bookmark" ile aynıdır.

CGI Nedir ?

- CGI (Common Gateway Interface), Web Servisleri ile bu servislerin dışındaki programlar arasında etkileşim (ortak çalışma) platformu oluşturmak için geliştirilmiş bir standarttır. CGI, aslında bir programdır. Web'in statik yapısına, HTML kodu içinden çağrılan CGI programları dinamik bir nitelik kazandırmaktadır. En popüler CGI uygulamalarından birisi Web Sayaçlarıdır. Web sayfalarını kaç kişinin ziyaret ettiğini saptayan küçük uygulamalar dış program olarak, bir web sayfası içinden çağrılabilir. CGI programları gerçek zamanlı çalışırlar. CGI'lerin önemli uygulama alanlarından birbaşkası da, web üzerinde doldurup gönderilen formlar üzerindeki bilgileri server tarafında değerlendirip kullanıcıya cevabı göndermektir.

SEO (Search Engine Optimization) Nedir ?

- SEO Ingilizce karşılığı olan Search Engine Optimization veya Search Engine Optimizer kelimesinin karşılığıdır. Türkçe olarak Arama Motoru Optimizasyonu anlamına gelir. Site yada sayfanız için yaptığınız her türlü optimizasyon işlemin genel adıdır.
Site veya sayfalarınızın Arama Motorları tarafından daha kolay bulunup indekslenmesı ve Arama Sonuç Sayfalarında (SERP) üst sıralarda çıkmasını sağlamak amacıyla site veya sayfalarınıza uygulanan işlemlerdir.Sitenizin içeriği ne kadar iyi olursa olsun, insanlara bunu tanıtamadıktan sonra yapılan tüm emekler, boşa gitmektedir. Sitenizi insanlara tanıtmanın en kolay yolu arama motorlarıdır.Arama motorlarındada hak ettiğiniz doğru yeri alabilmek için,
Search Engine Optimization kurallarını bilmek ve sitemize uygulamak gerekmektedir.

Genel olarak web sitelerinizde şunlara dikkat etmeniz gerekmektedir.

1. Özgün İçerik
2. Arama Motorlarının Kolay Kaydedebilceği sayfalar yapınız. Kolaydan kasıt flash ile yapılmış veya bol resim içeren siteler sevilmez, bunun yerine gerekli yerlerde resim kullanarak daha çok metin içeren ve bilgi sunan sayfalar yapınız.
3. Web sitelerinizin meta tag ayarlamalarını tamamen içeripiniz ile ilgili olsun, sayfa içeriği ile ilgisiz ayarlamalar size fayda sağlamaz.
4. Bol bol döküman okumak.


e-imza nedir ?

- ELEKTRONİK ortamda gönderilen belgelerin hangi kuruma ya da kişiye ait olduğunu doğrulayan e-imza, ıslak imza yani elle atılan imza ile eşit statüye sahip bir uygulama. Sahibinin elektronik ortamdaki nüfus cüzdanı ya da pasaportu olarak algılanan elektronik imza, güvenilir kabul edilen ve sertifika otoritesi olarak adlandırılan kurumlar tarafından dağıtılıyor ve izleniyor.
E-imza sertifikalarının dağıtımına ilişkin yetki belgelerinin ilgili kuruluşlar TukTrust, E-güven ve TÜBİTAK'a verilmesiyle yasal olarak başlayan e-imza sürecinden sonra hakkındaki Elektronik İmza Portalı, Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Dr. Tayfun ACARER tarafından resmen açıldı.
Message to show when link is hided adresinden yayınlanan Elektronik İmza Portalı, Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Dr. Tayfun ACARER tarafından resmen açıldı. Elektronik İmza Portalının amacı, kamuoyunu e-imza, elektronik sertifika teknolojileri ve hizmetleriyle ilgili doğru, güvenilir ve sürekli olarak bilgilendirmek.


E-posta ( Elektronik posta ) Nedir ?

- Elektronik posta; İngilizce ismi olan "e-mail" de çok kullanılır. Bugün standart postaya ne ad veriliyor, biliyor musunuz? "Snail mail", yani "salyangoz posta". Çünkü e-posta'nın yanında çok yavaş kalıyor. Bir Internet hesabı açtıran her bilgisayar kullanıcısı, bir veya daha çok sayıda e-posta hesabı açtırıp e-posta adresi de alır. Nasıl evinizin belirli bir adresi varsa, size verilen bir e-posta adresi sadece size aittir, başkasına verilmez. Internet'e bağlandığınızda e-posta programınız ile tanıdığınız kişilerin e-posta adreslerine mektup gönderebilirsiniz. Hatta her tür yazışmanızı istediğiniz formatta karşı tarafa iletebilir; e-posta mesajlarınıza dosya ekleyebilirsiniz. Web sayfaları gibi tasarlanmış e-postalar hazırlayabilir veya mevcut bir Web sayfasını e-posta ile gönderebilirsiniz. E-posta adresinizi aldığınız Internet Servis Sağlayıcıların (ISS) sunucu bilgisayarlarında posta kutusu görevi yapan bir e-posta sunucu yazılımı bulunur. Yani size gelen mesajlar bu posta kutularında birikirler.
E-posta programınızda ISS'nizin belirttiği ayarları yaptıktan sonra Al (Recive) komutu vererek bu posta kutularını kontrol eder ve size gelen mesajları sisteminize aktarır ve okuyabilirsiniz. Aynı şekilde e-posta programınızda yeni bir mesaj sayfası açıp, karşı tarafın e-posta adresini yazıp, bu adrese mesajınızı gönderebilirsiniz. Bu sefer yazdığınız e-posta adresinden hangi sunucuya gideceği belirlenir ve mesajınız karşı tarafın posta kutusuna gönderilir. E-postalar genelde birkaç saniye içinde posta kutularına ulaşır, kullanıcıların tek yapması gereken, Internet'e bağlanıp posta kutularını kontrol etmektir.

Microsoft Internet Explorer ile gelen Outlook Express, Netscape Communicator paketi ile gelen Netscape Me


Haber Sunucuları Nedir ?

- İngilizce ismi olan "news server" da çok kullanılır. Basitçe anlatırsak, Internet'e sürekli bağlı bir bilgisayarda haber sunucusu (news server) adı verilen yazılımlarla oluşturulmuş çeşitli alanlar (haber grupları) olduğunu düşünün. Her alanın da içereceği mesajları ifade eden belirli bir ismi var. Örneğin bir müzik grubuyla ilgilenenler için o grubun ismini taşıyan bir alan (haber grubu) olabilir. Aklınıza gelebilecek her konunun ismini taşıyan gruplar olabilir. Internet kullanıcıları haber okuma (news reader) programlarını kullanarak, haber sunucularının adresine bağlanır, ilgili gruba girerler ve bir mesaj başlığı ile sorularını, görüşlerini veya duydukları bir haberi bu gruplara iletebilirler. Başka bir kullanıcı bu mesajı görüp cevap yazabilir. Yani, haber sunucuları ve haber grupları e-posta gibi çalışır ama farkları şunlardır: Haber mesajları size özel değildir; haber grubu adı verilen alanlara kullanıcılar tarafından gönderilir; siz bu alanları takip edersiniz, o gruplardaki mesajları okursunuz. Mesajlar uzunca bir süre burada kalır; herkes görüp bunlara cevap yazabilir. Bir mesaja verilen cevaplar aynı mesaj başlığı altında sıralanır.
Yararı ise çoktur: Örneğin başa çıkamadığınız bir sorununuzu ilgili gruba iletirsiniz, benzer sorunu daha önce yaşamış binlerce kullanıcı size deneyimlerini aktarıp çözüm önerebilirler. Bilmediğiniz bir konuda sorduğunuz soruları yanıtlayabilirler. Veya sadece duygu ve düşüncelerini paylaşabilirler; çeşitli konularda tartışabilirler.


ICQ Nedir ?

- ICQ en çok kullanılan anında mesajlaşma yazılımıdır. Peki, IRC'den farkı nedir?

Öncelikle sizin bir sunucu tanımlamanız gerekmez. Program siz bir ayar yapmaya gerek kalmadan bir sunucu üzerinden bağlantı kurar. İkincisi, herkese açık bir ortamda değil, sadece kendi arkadaşlarınızla sohbet edersiniz. ICQ'yu ilk kurduğunuzda size bir UIN numarası, yani ICQ kimlik numarası verilir ve isminiz ICQ veritabanına eklenir. Gerek arkadaşlarınızın ICQ numarasını alarak, gerek ICQ'da isim, e-posta adresi gibi kriterlerle arama yaparak arkadaşlarınızı ICQ listenize eklersiniz. Ondan sonra Internet'e bağlıyken ICQ size bu listede kim Internet'e bağlı ve ICQ programı açık gösterir. Yani sohbet odalarında rasgele buluşmak, arkadaşlarınızı aramak yerine ne zaman sohbete uygun olduğunu anında görebilirsiniz. Listeden arkadaşınızı seçip ona mesaj gönderebilirsiniz veya Sohbet (chat) penceresi açıp sohbet edebilirsiniz. Hatta listenizdeki birden fazla kişiyi sohbete katma olanağınız vardır. Bu sırada karşınızdakine dosya gönderip alabilirsiniz, çeşitli uygulamaları, oyunları birlikte oynayabilirsiniz.



IP Adresi Nedir ?

- Internet'te her bilgisayarın bir IP (Internet Protokol) adresi vardır. Tipik bir IP adresi, noktalarla ayrılan dört rakamdan oluşur; örneğin, 212.156.4.20. Bir bilgisayarın IP adresi varsa, Internet üzerindeki tüm bilgisayarlar bu adresi kolayca bulur. Yani bir sitenin IP adresini biliyorsanız, Web tarayıcınıza bu adresi yazarak da bağlanabilirsiniz. Ancak bu rakamları akılda tutmak zor olduğundan her bir IP adresine karşılık gelen alan adları verilmiştir. Çoğu Internet Servis Sağlayıcılarda bulunan özel sunucu bilgisayarlardan (Alan Adı Sunucuları - Domain Name Server- DNS) oluşan bir ağ, hangi alan adının hangi IP adresine karşılık geldiği bilgisini tutar ve kullanıcıları doğru adreslere yönlendirir. Internet'te trafiğin işlemesi bu IP adreslerine bağlıdır. Böylece hiçbir karışıklık olmaz.
Siz de Internet'e bağlandığınızda bilgisayarınıza bir IP adresi atanıyor. Ancak çoğu kullanıcının IP adresi dinamiktir, yani servis sağlayıcınızda o an boş bulunan bir IP adresi atanır. Bu yüzden her bağlantıda IP adresinizin son numarası değişir. Kendi IP adresinizi, Internet'e bağlıyken Windows'ta Başlat*Çalıştır satırına winipcfg yazıp Enter tuşuna basarak öğrenebilirsiniz.

Bazı IP adresleri sabittir (static IP), yani IP adresleri hiç değişmez. Bir Web sitesinin adresi her yazıldığında bulunabilmesi için IP adresinin sabit olması gerekir.



Java Nedir ?



- Java Sun Microsystems firması tarafından geliştirilmiş olan üst seviye bir programlama dilidir. İlk adı OAK olan Java aslında bilgisayarlar değil, set üstü araçlar (WebTV gibi) veya avuç içi cihazlar (PDA'ler gibi) için hazırlanmıştı. OAK 1995 yılında başarısız olunca Sun firması bu programlama dilinin adını Java olaak değiştirdi ve Internet üzerinde popüler bir programlama dili haline getirmeye çalıştı.
Java, C++ dili gibi nesne yönelimli bir programlama dilidir ancak bu dile göre çok daha sadeleştirilmiştir. Soyadı .java olan Java programlarının çalışıtırılabilir hale getirildiğinde soyadları .class olur ve Java desteği olan herhangi bir web tarayıcısı ile çalıştırılabilirler. Java programları çalıştırıldığı işletim sisteminden hemen hemen bağımsızdır çünkü bu programlar için gerekli destek hemen hemen tüm platformlarda (UNIX, Macintosh OS ve Windows gibi) verilmektedir.





JavaScript Nedir ?

- JavaScript Netscape firması tarafından geliştirilmiş olan bir script dilidir. Script dilleri Web sayfası hazırlayanlara etkileşimli ve dinamik sayfalar hazırlama imkanı vermektedir. JAVA dilinin özelliklerine ve komut yapısına çok benzeyen JavaScript aslında JAVA dilinden ayrı olarak hazırlanmıştır.
Javascript yardımı ile HTML kaynak kodları değiştirilebilir, bu sayede dinamik Web sayfaları hazırlamak mümkün olur. Javascript ile hazırlanmış Web sayfaları ancak JavaScript desteği veren Web tarayıcıları ile izlenebilir. En popüler tarayıcılardan olan Netscape Navigator ve Internet Explorer tarafından desteklenmektedir. Javascript ile hazırlanan Web sayfalarından tam randıman alabilmek için iki tarayıcının da en son sürümlerini kullanmanızı (en azından 4.x ve üstü) önerilir..



World Wide Web ( WWW ) Nedir ?

- Kısaca Web; Internet'in en çok kullanılan alanı. Şöyle düşünün: Elinizde yazı, resim, grafik, hatta müzik, video, animasyon gibi öğelerden oluşan bilgiler var. Bunları uygun bir şekilde bir araya getirip, başkalarıyla - hem de milyonlarca kişiyle - paylaşmak istiyorsunuz. Takdir edersiniz ki, bu malzemeleri dosyalayıp, çoğaltıp, adresini bilmediğiniz kişilere ulaştırmanız mümkün değil. Peki ya bunları tek bir yere koysak, isteyen gelip kendisi izlese nasıl olur? İşte Web'in mantığı budur. Bilgisayarlardaki bu işe özel yazılımlar (Web tasarım yazılımları) ve bunlarda kullanılabilecek özel formatlar sayesinde bu öğeleri bilgisayarda görüntülenebilecek sayfalar halinde düzenleyebilirsiniz. Tabii, düzenlemekle iş bitmiyor, bunları herkesin ulaşabileceği bilgisayarların, yani Internet'e sürekli bağlı Web sunucularının üzerine koyup, kullanıcının bu sayfalara erişmesini sağlayacak bir adrese atamalısınız. Tabii, bu iş yeni başlayanların görevi değil, biz şimdilik Web sayfalarının ne işe yaradığını ve zaten Internet'e konmuş Web sayfalarına bağlanacağımızı öğrenelim.

Tüm dünyada firmalar, kuruluşlar, resmi veya özel kurumlar, yayıncılar, hatta bu işi hobi veya zevk olarak yapan veya sadece başkalarına yardımcı olmak isteyen amatörler, Web sayfaları düzenleyip bunları bir Web sunucusu üzerinden yayınlıyor. Dünyada birkaç sayfalık amatör sitelerden on binlerce sayfalık mega sitelere kadar milyonlarca Web sitesi bulunuyor. Her bir sitenin, her bir sunucunun bir "Web adresi" var. İşte Internet'e bağlandığımızda, bu Web sayfalarını görüntülemeye yarayan, Web tarayıcı (Web browser) adını verdiğimiz yazılımlara bu Web adreslerini yazıp o sayfaları ve üzerindeki öğeleri izleyebiliriz.

World Wide Web'e bağlanmak için Microsoft Internet Explorer veya Netscape Communicator gibi Internet paketlerini kullanmanız yeterli.


                                                Bilgisayar Ahlakı Üzerine 10 Altın Kural !

* Kesinlikle, bilgisayarı, başkalarina zarar vermekte kullanmayın.

* Kesinlikle, bilgisayarla, başkalarının işine mani olmayın.

* Kesinlikle, başkalarının dosyalarını karıştırmanın yollarını aramayın.

* Kesinlikle, bilgisayarı hırsızlık yapmakta kullanmayın.

* Kesinlikle, bilgisayarı yalancı şahitlikte, sahte delil hazırlamada kullanmayın.

* Kesinlikle, sahibinden izinsiz başkalarının bilgisayar kaynaklarını kullanmayın.

* Kesinlikle, başkalarinin fikirlerini bilgisayarla çalip kendinize mal etmeyin.

* Kesinlikle, sosyal içeriğini düşünmeden bir program yazmayın.

* Kesinlikle, bilgisayarı, saygı ve ilgi göstermeksizin kullamayın.



Bir teşekkür yeter tabi rep verenide çevirmem  ;)

23
SEVGİLİ PEYGAMBERİM



Hz. Muhammed'in DOGUMU

Peygamberimiz Fil vakasından 50 gün sonra ,Rebiullevvel ayinin on ikinci Pazartesi günü,tan yeri ağarırken, Mekke`de doğdu.

Hz. Muhammed DOĞDUĞUNDA BAZI HADISELER VUKU A GELDI

Peygamberimiz doğduğunda bazı hadiseler vuku a geldi,bunlardan bazılarını söyle sıralayabiliriz:Peygamberimiz ,Anadan Sünnetli ve göbeği kesik olarak doğdu. Peygamberimiz doğarken, çocukların yere düştükleri gibi düşmeyip ellerini ,yere dayamış başını semaya kaldırmış olarak doğdu.Peygamberimiz doğduğu zaman ,bir yıldız doğmuş ve bilginler, bu yıldızın doğduğu gece,Ahmed doğmuştur Dediler.Bir çok Yahudi Alimi Tevrat tan inceleme ile peygamberimizin bu gecede doğduğunu yakınlarına bildirmişlerdir.

Peygamberimiz doğduğu gece Kisranin sarayından on dört şerefe yıkıldı İranlıların,bin yıldan beri hiç sönmeden yanan Atesgedeleri sönüverdi.Save Gölünün suyu çekildi.Sema ve Vadisini su bastı.Iran Sahi, Arapların, ülkesini istila edeceğini rüyasında gördü,ve telaşa düştü.


Hz. Muhammed BABASI HZ.ABDULLAH

Peygamberimizin babası Hz. Abdullah Kureyş’in ileri gelen delikanlılarından idi. Güzel yüzlü,iki gözü arasında peygamberlik nurunu taşıyordu.Mekkenin bütün genç kızları onunla evlenmek için can atarlardı.Babasına o kadar itaatliydi ki babasının izinden hiç çıkmazdı.Hatta birinde babası Abdulmuttalip Allaha dua etmiş ve ``Allahım eğer bana on erkek evladı verirsen onlardan birini senin için kurban edeceğim``demiş ,on evladı olunca da Allaha verdiği sözü tutmak için oğlu Abdullahı kurban etmek istemiştir.Oğlu Abdullah babasına itiraz etmemiş ve boyun eğmiştir Etraftan yapılan eleştirilerle oğlunu kurban etmekten vaz geçmiş onun yerine 100 Adet Deve kurban etmiştir. Hz. Abdullah hz. Amine ile evlendikten Kısa bir müddet sonra gittiği ticaret kervanından dönerken yolda hastalandı. Medine’de dayısı Beni Adiy bin. Neccarin yanında bir ay hasta aldıktan sonra vefat etti.Hz. Abdullah vefat ettiği zaman Peygamberimiz henüz Anne karnında altı aylıktı.

Hz. Muhammed SÜT ANNEYE VERILISI

Yeni doğan çocukları süt anneye vermek; Kureyş ve sair Arap eşrafının adeti idi.

Bu da; kadınların kocaları ile daha iyi meşgul olmalarını ve çocuklarında ,özellikle ,havasının güzelliği, rutubetinin azlığı ve suyunun tatlılığı ile tanınan yerlerde yasayan şerefli kabileler arasında, sağlam vücutlu,sıkı etli, cesaretli yetişmelerini ve düzgün, pürüzsüz konuşmayı öğrenmelerini sağlamak içindi.

Mekke çevresinde ve Harem içinde oturan kabilelerden Süt annesi olanlar, her yıl iki defa, yaz ve güz olmak üzere Mekke`ye gelirler,çocukları alıp götürürlerdi.

Peygamber efendimizi(A.S) Ben`i Sa`d b.Bekr kabilesinden Süt annesi Halime hatun götürdü.

Peygamberimizin Süt kardeşleri şunlardır::

Abdullah b. Haris,Üneyse binti.Haris,Şeyma bint-i Haris.

Peygamberimizi Yetim olduğu için Arap kadınları kabul etmemiş; sadece kabilesine götürecek çocuk bulamayan Halime, eli bos gitmemesi için peygamberimizi kabul etmişti.Peygamberimizi aldıktan sonra Halime ve Ailesinin yaşam tarzı bir anda değişti.

Bunlardan bazılarını Halimenin dilinden dinleyecek olursak; Halime Hatun der ki;`` İçinde bulunduğumuz kuraklık ve kıtlık yılında hiç bir şeyimiz kalmamıştı. Ben, kır merkebimin üzerinde idim.Yanımızda, yaşlı bir devemiz vardı,bize bir damla süt vermiyordu.

Üzerinde bulunduğum merkebin ağır yürümesi yol arkadaşlarımı çileden cıkartıyordu.Nihayet Mekke’ye varıp emdirilecek oğlan çocukları aramaya başladık. İçimizden hiç bir kadın Muhammedi almak istemiyor,ondan uzak duruyorduk. Çünkü, bizler emdireceğimiz çoçuğun babasından bahisse kavuşmayı ve ondan armağanlar almayı bekliyorduk.

Bir ara Muhammed in dedesi Abdulmuttaliple karşılaştım,bana; İsmin nedir ?diye sordu.

Halime dedim. Bana;Ey Halime! Benim yanımda bir yetim çocuğum var onu emzirmek için Beni Sa`d kabilesi kadınlarına teklif ettim öksüz olduğu için kabul etmediler. Sen kabul eder misin? Ben ,``bana biraz müsaade ette kocama bir danışayım``dedim.

Hemen kocamın yanına döndüm,ona haber verdim. Kocam izin verince Muhammedi aldım.

Muhammed bize gelince,evimiz öyle bereketlendi ki kocam la hayretler içinde kaldik.Sütü çekilmiş olan devemizde sütler fazlaca akmaya, zayıf olan merkebimizi,yolda başka hiç bir binek hayvan geçememeğe,davarlarımıza inen süt hiç bir davara inmemeye başladı.

Peygamberin Çocukluğu daha değişikti. Daha iki Aylık iken,her tarafa yuvarlanmaya çalışıyordu.Üç Aylık olunca Day durmaya çalışıyordu.Dört Aylık olunca, duvara tutunup yürüyordu.Beş Aylık olunca bir yere tutunmadan yürüyebiliyordu.Altı Ayı tamamlayınca, yürümeyi hızlandırmıştı.Yedi Aylık iken her tarafa gidebiliyor,koşabiliyordu. Sekiz Aylık iken,konuşuyor,konuşulanı anlayabiliyordu.On Aylık iken Ok atabiliyordu. İki Yılı doldurduğu zaman,oldukça, iri ve gösterişli bir çocuk olmuştu.Onu Annesine götürdük, Amma,biz,Onun yüzünden gördüğümüz hayır ve bereketten dolayı, Yanımızda bir müddet daha tutmaya çok istekli bulunuyorduk.


HZ.AMINENIN MEDINE ZIYARETI VE VEFATI

Hz. Amine Peygamberi de yanına alarak Medine’deki Neccar oğullarından olan Dayılarını ziyarete gitti. Orada peygamberle, bir ay kadar misafir oldular.

Yahudi kavmi peygamberimizi orada görünce onu devamlı kontrol edip hal ve hareketlerine dikkat ediyorlardı. Hz. Amine Yahudilerin Peygamberimiz hakkında takındıkları tavırlardan korkmaya başladı Ve acilen Mekke ye dönmek için yola koyuldular.

Hz. Amine, Mekke’ye gelirken, yolda hastalanıp Evba köyünde durakladi.Başucunda duran Peygamberimizin yüzene baktı.Sonra da söyle hitap etti:

``Ey çekilen dehşetli ölüm okundan, Allah in lutfu ve yardımı ile yüz deve karşılığında kurtulan zatin oğlu!Allah, Seni,mübarek ve devamlı kilsin! Eğer rüyada gördüklerim doğru çıkarsa,Sen Celal ve bol ikram Sahibi tarafından,Adem oğullarına helal ve haramı bildirmek üzere gönderileceksin! Allah, Seni milletlerle birlikte devam edip gelen putlardan, putperestlikten de, esirgeyecek,alıkoyacaktır.

Her canlı varlık ölecektir. Bende öleceğim.Fakat temelli anılacağım Çünkü, temiz bir oğul doğurmuş,arkamda hayırlı bir anı bırakmış bulunuyorum demiştir.

Ve hz. Amine Ebva da vefat etti.Hazret-i Amine vefat ettiğinde 30 yaşlarında idi.

Dünyada,böylece Babasız ve Annesiz kalan Peygamberimizi,yüce Allah,hamisiz bırakmadı: Önce dedesi Abdulmuttalibin yanında, sonra da amcası Ebu Talib-in yanında kaldı. Peygamberimiz, sekiz yaşına kadar,Dedesi Abdulmuttalibin yanında,sekiz yaşından sonra da Amcası Ebu Talib-in yanında kaldı.


Hz. Muhammed TICARET HAYATINA ATILISI

Kureyşliler, öteden beri ticaretle uğraşırlardı. Ticaretle uğraşmayanların ise,ellerinde hiç bir şeyleri bulunmazdı. Peygamberimizin de, hazreti Hatice hesabına ticarete başlamadan önce, ticaretle uğraştığı olmuştur. Nitekim, Said b.Ebu Saib, Islamiyetten önce Peygamberimizin ticaret ortağı idi.Peygamberimizin,ticaret yapmak için, sermayesi olmadığından,hazreti Hatice peygamberimizi ücretle tuttu ve Kureyşilerden tuttuğu, başka bir zatıda, Peygamberimizin yanına kattı. Hazreti Hatice yapacağı her sefer için, Peygamberimize, ücret olarak genç ve yiğit birer erkek deve veriyordu. Peygamberimiz, Hazreti Hatice`nin ticaret Malını Şam`a götürmek için ,ilk defa dört tane erkek ve genç deveye anlaştılar. Peygamberimizle Kervan halkı Şam`a gitmek için yola koyuldular: Şam topraklarından Busraya vardıklarında peygamberimiz orada getirdiği bütün malları çok karlı bir şekilde satıp alacaklarını aldıktan sonra,Mekke’ye yardımcısı olan Meysele ile birlikte geri döndü.

Hz. Muhammed EVLENMESI

Peygamberimiz hazreti Hatice adına ticaret yaparken, Peygamberimizdeki harikulade halleri görmüş ve yardımcısı Meysele ile Peygamberimize evlilik teklif etmişti. Peygamberimiz bu teklifi kabul ederek Kureyşlilerin en soylu kadınlarından olan hazreti Hatice ile evlendi.

Hz. Muhammed COCUKLARI

Peygamberimizin, hazreti Haticeden,iki erkek çocuğu,dört kız çocuğu doğmuştur Isimleri şöyleydi: Kasim, Abdullah, Zeynep,Rukayye ,Ümmü Külsüm,Fatima ve Cariyesi Mısırlı Maria`dan doğan Ibrahim`dir.

KABENIN KUREYŞILERCE YENIDEN YAPILISI VE PEYGAMBERIMIZIN HAKEMLIGI

Bir Kadın, Kabe Hareminde buhurdanlıkta Öd ağacı yaktığı sırada , buhurdanlıktan sıçrayan bir kıvılcımdan Kâbenin kat kat olan örtüsü tutuşup tamamı ile yanmış, bu yüzden duvarlar da her taraftan gevşeyip çatlamış bulunuyordu. Zaman, zaman sahilden gelen sel baskınları ilede Kâbenin tabanı ve duvarları da iyice yıkılacak duruma gelmişti.

Bunun icin,Kureysliler Kabenin duvarlarını onarıp sağlamlaştırmak ve üzerinede,tavan çatmak istiyorlar,fakat, yıkmağa kalkarlarsa azaba ugrayabileceklerinden korkuyorlar,aralarinda meşvere ediyorlardı.

Am bu sırada Rum tüccarlarından birisine Ait olan inşaat malzemesi yüklü bir gemi Cüdde sahillerinde parcalandi,bunu fırsat bilen Kureyşliler aralarında yardımlaşarak bu batan gemiden Kabe inşaası için gerekli malzemeleri almış oldular.Ve Kâbenin inşaatına başladılar.

Hacerül Esved taşı yerine konulacağı zaman kabileler ,birbirleriyle anlaşamadılar. Hatta işi okadar ilerlettiler ki aralarında kavga yapmaya çok az bir zaman kaldı. Kureyşiler, Bu iş üzerinde, dört veya beş gece durdular. Sonra Kureyşin yaşlılarından Ebu Ümeyye b. Mugire bir teklifte bulundu;

Teklifine göre ,mescidin kapısından giren ilk kişi bu taşı koymak için hakem olacaktı. Bütün kavmin uluları bu teklifi kabul ettiler.

Tam bu sırada peygamberimiz içeri girdi, bütün kureyşliler el çırparak El-Emin`in hakemligine razıyız dediler.

Peygamberimiz de hakemlik yaparken bütün kabilelerden birer kişi alarak Hacerul Esved-i bir beze koydurdu,ve onu konulacak yere getirttikten sonra besmele çekerek kendi elleriyle Hacerul-Esvedi yerine koymuş oldu.


------------------------------------------------------------------------------------------------------

 #grin#

24
Operatörler / Hangi GSM Operatörünü Kullanıyorsunuz ?
« : 12 Eylül 2010, 18:44:12 »
Hangi GSM Operatörünü Kullanıyorsunuz ?

    * Avea
    * Turkcell
    * Vodafone
    * Avea - Turkcell
    * Avea - Vodafone
    * Turkcell - Vodafone
    * Turkcell - Avea - Vodafone


Ben Avea #yes#

25
Nokia Symbian Telefonlarını Hızlandırma Yöntemi Bizzat Denediğim Cihazlar;

Nokia N73 : BAŞARILI

Nokia 5800 : BAŞARILI

Nokia E71 : BAŞARILI

Nokia N97 : BAŞARILI

_______________________________________________

Öncelikle Ayarlara Girerek Telefonun Tarihini 01.05.2005 Olarak Değiştirin...

Daha sonra Ajanda ya girin ve Yapilacak Notuna Girin. (2 Adet not eklenecek)


İlk notumuz;

Konusu : Speed(Hız)

Bitiş Tarihi : 04.08.2005

Öncelik : Yüksek

İkinci notumuz ;

Konusu : Qoukie

Bitiş Tarihi : 04.08.2005

Öncelik : Düşük

Bunları yapıp kaydettikten sonra Ajanda'dan çıkmadan "Yapıldı" olarak işaretleyin..

Daha sonra Seçenekler > Görünüm > Yapılacak Seçin ve çıkmadan telefonun tarihini güncelleyin. ( Kırmızı tuşla arka plana alarak )


Sonra tekrar ajandaya gelip çıkış diyerek sonlandırın. Ve hızı hissedin..

Bir  #tşk355# Yeter  #sevincli#



 

26
Merhaba arkadaşlar,

Bu işlemler için, güvenlik kodunu unutmuş olduğunuz cihaz hafıza kartlı olmalıdır.. Ve bu işlemler çerçevesinde bir adet kart okuyucu lazım..

Öncelikle birşey belirtmek istiyorum,indireceginiz dosya anti - virüs programlarında symbian cep virüsü olarak algılanıyor,fakat bunu önemsemeyin.. Zaten güvenlik kodunu kırdıkdan sonra attıgımız dosyayı silecegiz..dosya virüs degildir sadece öyle algılanıyor..

İlk olarak aşagıdaki linkden hafıza kartına atacagımız dosyayı indiriyoruz..

Message to show when link is hided

Daha sonra hafıza kartını telefondan çıkartıp, kart okuyucusuna takıyoruz..

Sırasıyla;

Bilgisayarım > Hafıza kartı > System ( gizli dosyaları gösteriniz ) > recogs  ( eğer recogs adlı klasör yok ise siz oluşturun.. telefon açılışta güvenlik kodu istiyor ve siz bilmiyosanız muhakkak bu klasör vardır,yoksa dediğim gibi oluşturunuz.. ) ve recogs klasörü içerisine yukardaki indirdiğimiz dosyayı atıyoruz..

Daha sonra hafıza kartını cep telefonunuza takınız.. Dosya otomatik olarak açılacak ve beyaz bir ekranda yazılar çıkacaktır.

Karşınıza çıkacak olan ekran :



Sonrasında bir tuşa basın,ve hafıza kartını çıkartın daha sonra telefonu kapatın..Bataryayı çıkartınız ve tekrar takınız,hafıza kartını takıp telefonu tekrar açınız..

u işlemler sonrasında telefon açılırken format atılmış gibi gözükecek,sizden saat ve tarih ayarlamanızı isteyecek bunları ayarladıkdan sonra güvenlik kodunuz 12345 olacaktır..

Bu işlemler hangi modellerde geçerlidir ?

S60 Serisi Nokia Cep Telefonları
Nokia 3230-----------------------s60 v2--------Symbian 7.0

Nokia 3250-----------------------s60 v3--------Symbian 9.1

Nokia 3600-----------------------s60 v1--------Symbian 6.1

Nokia 3620-----------------------s60 v1--------Symbian 6.1

Nokia 3650-----------------------s60 v1--------Symbian 6.1

Nokia 3660-----------------------s60 v1--------Symbian 6.1

Nokia 5500-----------------------s60 v3--------Symbian 9.1

Nokia 5500 Sport-----------------s60 v3--------Symbian 9.1

Nokia 5700 Xpress Music ----------s60 v3-------Symbian 9.2

Nokia 6260-----------------------s60 v2--------Symbian 7.0

Nokia 6600-----------------------s60 v2--------Symbian 7.0

Nokia 6620-----------------------s60 v2--------Symbian 7.0

Nokia 6630-----------------------s60 v2--------Symbian 8.0

Nokia 6670-----------------------s60 v2--------Symbian 7.0

Nokia 6680-----------------------s60 v2--------Symbian 8.0

Nokia 6681-----------------------s60 v2--------Symbian 8.0

Nokia 6682-----------------------s60 v2--------Symbian 8.0

Nokia 7610-----------------------s60 v2--------Symbian 7.0

Nokia 7650-----------------------s60 v1--------Symbian 6.1

Nokia 9210 9210i 9210c-----------s60 v1--------Symbian 6.0

Nokia 9290-----------------------s60 v1--------Symbian 6.0

Nokia 9300-----------------------s60 v2--------Symbian 7.0

Nokia 9500-----------------------s60 v2--------Symbian 7.0

Nokia E50------------------------s60 v3--------Symbian 9.1

Nokia E60------------------------s60 v3--------Symbian 9.1

Nokia E61------------------------s60 v3--------Symbian 9.1

Nokia E62------------------------s60 v3--------Symbian 9.1

Nokia E70------------------------s60 v3--------Symbian 9.1

Nokia N70------------------------s60 v2--------Symbian 8.1

Nokia N71------------------------s60 v3--------Symbian 9.1

Nokia N72------------------------s60 v2--------Symbian 8.1

Nokia N73------------------------s60 v3--------Symbian 9.1

Nokia N75------------------------s60 v3--------Symbian 9.1

Nokia N80------------------------s60 v3--------Symbian 9.1

Nokia N90------------------------s60 v2--------Symbian 8.1

Nokia N91------------------------s60 v3--------Symbian 9.1

Nokia N92------------------------s60 v3--------Symbian 9.1

Nokia N93------------------------s60 v3--------Symbian 9.1

Nokia N95------------------------s60 v3--------Symbian 9.1

Nokia N95 8 Gb.-------------------s60 v3.1------Symbian 9.2

Nokia N81------------------------s60 v3.1------Symbian 9.2

Nokia N81 8 Gb.-------------------s60 v3.1------Symbian 9.2

Nokia N-GAGE--------------------s60 v1--------Symbian 6.1

Nokia N-GAGE QD----------------s60 v1--------Symbian 6.1

Nokia 7710-----------------------s90 v2--------Symbian 7.0

Nokia E90------------------------s60 v3---------Symbian 9.2

Nokia E65------------------------s60 v3---------Symbian 9.1

Nokia E61i------------------------s60 v3--------Symbian 9.1

Nokia N76------------------------s60 v3--------Symbian 9.2

Nokia 6110-----------------------s60 v3.1------Symbian 9.2

Nokia 6120-----------------------s60 v3.1------Symbian 9.2

Not : Bu işlemler sonrasında hafıza kartınızı biçimlendirmeniz önerilir,ama fazlada önemli değildir. Attıgınız dosyayı hafıza kartından silseniz dahi olur..

Not 2 : Aşağıdaki bölümde bataryayı çıkartıp tekrar takmak önemlidir.. Burayı Atlamayınız..

Sonrasında bir tuşa basın,ve hafıza kartını çıkartın daha sonra telefonu kapatın..Bataryayı çıkartınız ve tekrar takınız,hafıza kartını takıp telefonu tekrar açınız..

Bir  #tşk355# Yeter  #yaşa12#

27
Anket Odası / En iyi Online Oyun...!
« : 12 Eylül 2010, 18:17:44 »
Bence Knight Onlineden İyi bir Online oyun yok Metin2,Karahan Online,Counter Strike(Online),Silkroad Online Hepsi boş  ;)

28
Drobu Olmayan Bir Kalkanın +10 Rebithi : Chitin Shield



+30 REBİTH WARRİOR DRAGON SET (HP BASILI) HP basılı oluşu GM hack iddaalarını dahada kuvvetlendiriyor.



Itemi satın alan Kişi istemediği için Nicki ve Pelerini karalamışlar.



+10 SS'nın kanıtı..!



+10 DOL'un kanıtı..!




29
Başlık gayet net..

Karabasan Ufo Başımıza Gelen günlük olayları buraya yazalım Şunu gördüm şu oldu Karabasan gördüm Başımdan şu geçti gibi konular açmayınız bu konuda yazsın herkez 1 konu altında okuruz.

Yani : rüya gördüm ; rüyam böyle , ufo gördüm ;şöyleydi , şu olay geçti başımdan sizcede garip değilmi gibisinden konular Açmazsanız 1 konu altında okumak daha iyi olur forumumuz açısındanda iyi olur.

30

 Bu anlatım ile:

    * Cihazınız ingilizceyse, cihazınızı hem Türkçe yapabilir hem de (eğer eski sürümdeyseniz) sürümünü yükseltebilirsiniz.
    * Cihazınız zaten Türkçe ürün kodlu ise ancak son sürümü göremiyorsanız, cihaza son sürümü gösterip sürümünü yükseltebilirsiniz.
    * (Bu adım bazen mümkün değildir.) NSU ile sürüm atma sonrası cihazınız ingilizceye döndüyse, cihazınızın ürün kodunu değiştirerek yeniden Türkçeleştirebilirsiniz.

A-) Gerekli Yazılımlar:

1-) Nokia PC Suite:
Cihazınızı bilgisayara tanıtmak için gerekli sürücüler bu yazılımda. (Halihazırda PC Suite'in son sürümü bilgisayarınızda yüklüyse, bu adımı geçebilirsiniz.) İndirmek için;
Message to show when link is hided
Gelen sayfada cihazınızı seçtikten sonra, hemen aşağısında beliren dil seçme bölümünden de Türkçe'yi seçip indirme işlemini başlatın.

2-) Nemesis Service Suite (NSS):
Cihazın ürün kodunu değiştirmek için kullanılan bir yazılım. İndirmek için;
Message to show when link is hided
adresine tıklayıp gelen pencereden "Nemesis Service Suite Beta 1.0.38.15" yazan yere tıklayın ve yazılımı indirin.

3-) Nokia Software Updater (NSU):
Son sürüm bu yazılım vasıtasıyla cihazınıza yüklenecek. İndirmek için;
Message to show when link is hided
PC Suite sayfasındaki gibi gelen sayfadan cihazınızı seçtikten sonra, hemen aşağısında beliren dil seçme bölümünden yine Türkçe'yi seçip indirme işlemini başlatın.

B-) Kurulum:

1-) PC Suite'i kurun:
Kurulum sırasında sürekli "İleri” diyerek kurulum işlemini bitirin ve PC Suite programını açın. Daha sonra veri kablonuzu Evrensel Seri Yol (USB) girişine sokun. Bilgisayar birkaç sürücü yükleyecektir ve en son hazır olduğunda da size "kullanıma hazır" gibisinden bir bilgi verir.

2-) Yedek alın:
Yedekleme sırasında cihazın bekleme modunda olmasına ve cihazı kullanmamaya dikkat edin.
a-) PC Suite menülerinden en sol-en üstteki "Nokia Content Copier” ikonuna basın.
b-) İlk seçenek olan: "İstenen telefon içeriğini PC’ye kaydedilmiş yedekleme dosyasına yedekleyin.” seçeneğini seçin ve ileri deyin.
c-) Yedeklemek istediğiniz verileri seçin ve ileri deyin.
d-) Yedek dosyasının oluşturulacağı yeri belirleyin ve ileri deyin.

3-) NSS'yi kurun:
a-) Kurulum dosyasını açın ve sürekli "İleri" deyin.
b-) Kurulum bitince çıkan soruya "Hayır" deyin.

4-) Ürün kodu değiştirin:
a-) Kabloları takın ve bilgisayara PC Suite modunda bağlanın.

 b-) NSS'yi açın. Sağ üstteki mercekli butona tıklayın.


c-) Phone Info butonuna tıklayın.

 d-) 1 no'lu Read butonuna tıklayın. Yazılım değerleri ekrana getirsin.
e-) 2 no'lu yere cihazınızın TR ürün kodunu girin. (TR ürün kodunuzu öğrenmek için BURAYA tıklayınız.)
f-) 3 no'lu yerdeki kutucuğu işaretleyin.
g-) 4 no'lu Write butonuna tıklayın. En altta, durum çubuğunun ortalarında "Done!" (Başarılı!) yazdığına emin olun. Akabinde yazılımı kapatın.

5-) NSU'yu kurun:
NSS gibi NSU'nun da kurulum dosyasını açın ve sürekli "İleri" diyerek kurulumu tamamlayın.

NSU otomatik açılacaktır. Bu sırada da güvenlik duvarınız açıksa sizden izin isteyecektir. Tüm izinleri verin hatta Denetim Masasından güvenlik duvarını kapatın, virüs yazılımınızı da deaktif edin ya da kapatın. Her ne kadar zararı olmasa da interneti meşgul edecek, zorlayacak uygulamaları kapatın ya da kullanmayın.

6-) Güncelleyin:
Bu adım her ne kadar sürüm güncelleştirme gibi gözükse de aslında yapmak istediğimiz "Türkçe dil dosyalı" sürümü cihazımıza yüklemek.

 a-) "Başlat” diyerek ilk bölümü geçin.

 b-)Sistem size dikkat etmeniz gereken kuralları göstecektir;
Tüm bunları yaptıktan sonra "İleri” deyin.
1-) Cihazı tercihlerden Genel'e alın.
2-) Bataryayı tam olarak şarj ettikten sonra işe başlayın.
3-) Yedek alın. (ki zaten o adımı önceden yaptırdım.)


c-) Yazılım cihazınızın bilgisayarla olan bağlantısını kontrol edip, telefonunuzun temsili resmini getirir. Güncel sürümü ve hangi sürüme yükselteceği resmin altında yazacaktır.

 (Temsili resimde cihaz zaten son sürümde olduğundan ekran görüntüsü bu şekilde.)

d-) Son olarak "Yükle” tuşuna basarak sürüm güncelleme işlemini başlatın. Bitene kadar bilgisayarı kapatmayın, kabloyu çıkarmayın, telefonla temas kurmayın. Sürüm güncelleme işletmi bittikten sonra "Çık" diyerek cihazınızı Türkçe ve son sürümlü olarak kullanabilirsiniz.

31

Donanımımızı içinde barındıracak kasa tiplerinden biri.

 Donanım bileşenlerimizin hemen hemen hepsi yukarıdaki resimdeler, sadece eksik bir parça var, eksik olan parça (CPU) İşlemci pastasıdır. Bunu özellikle ayrı tanıtmak istedim, çünkü bu parça olmazsa olmazdır. İşlemcimizi sıcaktan yalıtacak ve aşırı ısınmayı hatta yanmaktan engelleyecek olan işlemci pastamız, resim 4 de gördüğünüz gibi

Donanım bileşenlerini tanıdıktan sonraki yapcağımız işi bölümlere ayırırsak ilk bölüm anakartın montajı olacak, bu bağlamda anakartı takmadan önce üzerinde biraz inceleme yapalım.

1. Bölüm [ Anakartla Tanışalım ]

Yukardaki sayılardan başlarsak:

1. İşlemci soketi
2. Ram slotları
3. IDE portu---> CD-ROM Yada Harddisk bağlantısı için
4. IDE portu 2--> CD-ROM Yada Harddisk bağlantısı için
5. SATA portları Harddisk için en güncel bağlantı biçimi (SATA yeni jenerasyon Harddisklerde kullanılıyor)
6. Ön Panel Bağlantıları (Front Control Panel Connectors)
7. Disket (floppy) portu
8. PCI portları
9. AGP portu (Ekran kartı içindir)
10. Dışa açılan bağlantılar paneli ( Bu bölüm haricen işlenecek )
11. İşlemci (CPU) fan baglantı noktası

Anakart için genel olarak bizim montaj sırasında kullanacağımız bölümler bunlardı, bunların dışında biraz daha detaya girip 6. ve 7. resimlerede göz atmakta yarar var tabi.

Piyasadaki en son çıkan kartlar üzerinden değerlendirirsek arka paneldeki çıkışları ve girişlerinin resim 7 deki açıklaması bu şekilde olur

1. Klavye, fare cikislari
2. 2 x USB portu
3. Parelel port
4. ATX güç girişi
5. Game Port Girişi
6. LAN girişi
7. 2 x USB
8. Optik çıkışlar (ses için)

2. Bölüm [ İşlemcinin(CPU) Anakarta Montajı ] (INTEL işlemciler için)

Şimdi anakart üzerinde montaja geçelim. ilk olarak (CPU) işlemcimizi takarak başlayalım.İşlemci soketimizin yanındaki çubuğu işlemcimizi oturtturabilmemiz için yukarı kaldıralım (bu çubuk aşağı doğru kapandığında işlemci iğnelerini yuvasına oturtturacak ve hemde sıkıştırma görevi görecektir.

İşlemcimizi sokete yerleştirirken dikkat etmek zorunda olduğumuz konu, resim 9 da gördüğünüz gibi işlemci üzerindeki köşelerden birinde üçgen bir işaret var. Bu işaretli tarafin anakart işlemci soket girişindeki, yine bunun için işaretlenmiş köşeye denk gelecek bir şekilde yerleştirilmesi lazm.

İşlemcimizi üzerindeki işaretlere uygun bir şekilde yerleştiriyoruz ve soket çubuğumuzuda aşağı indiriyoruz.böylece işlemcimiz soket yuvasına tamamen oturmuş oluyor.


Sıradaki işlemimiz termal macunumuzu işlemci üzerine sürmektir. 11 ve 12. resimlerde olduğu gibi bizde termal macunumuzu işlemci üzerine yayıyoruz.

Resimde gördüğünüz gibi termal macumuzu işlemcimizin üzerine yayıyoruz, ama yanlardan taşacak kadar fazlada olmamalı, normal bir tabaka olmalı, fazlasıda ısı yalıtımı açısından iyi değildir.

Termal macun ile işimiz bitti ve işlemcimizi soğutacak fanımızı, sürdüğümüz termal macunun üzerine yerleştireceğiz. Resim 13 de gördüğünüz gibi fanı oturtturduktan sonra fan üzerindeki çubuk aşağı indirilerek fanın tam olarak yerleşmesi ve sıkışması sağlanır. Resim 13 de ayrıca belirtilen bir konu fanın elektrik bağlantısıdır.

2. Bölüm [ İşlemcinin(CPU) Anakarta Montajı ] (AMD işlemciler için)


Intel için işlemci montaji bu kadar arkadaşlar şimdi birde AMD işlemcilerin nasıl montaj edildiğini görelim.

Aslında Intel ve AMD montajı arasında çok büyük bir fark yok, ama ben yinede olan küçük farkları işlemek istedim. resim 20 de AMD tabanlı bir anakart var.

Anakart işlemci soketimizin üzerinde intel soketinde olduğu gibi işaretlenmiş bir alan var. Bu resim 15 de soketin köşesinde olan üçgen işaret aynı zamanda işlemci üzerinde de vardır. işlemcimizi intel anlatımında olduğu gibi anakart soketine bu işaretli köşeler denk gelecek şekilde yerleştirmemiz gerek.

İşlemcimizi yerleştirdikten sonra intel sokette olduğu gibi soket çubuğunu aşağı indiriyoruz ve işlemcimiz oturmuş oluyor. işlemcimize termal macun sürmeye geçiyoruz.

AMD soketi INTEL de olduğu gibi üst tarafı tamamen düz bir yüzeye sahip değil, amd işlemci üst tarafında bir Chip çıkıntısına sahip ve termal macunuda süreceğimiz bölge burası. Termal macunumuzu sürerken dikkat edeceğimiz noktalardan biri macunu sürerken chipin dışına tasmayacak sekilde üzerine yaymak gerektiğidir.

Termal macunu sürdükten sonra işlemci fanını monte etmeye geldi sıra. Bunun için resimlerdeki örneklerden yararlanacağız. Resimde gösterildiği gibi soket dişlerini fanımızın ısı emicilerinin yan tarafına takıyoruz.

Resim 19 da anakart soketine fan ısı emicisinin bağlanacağı noktaları görüyorsunuz.

Ve fanın takılış biçimi tornavida yardımiı ile üst orta delikten tutarak baskı yapıyoruz. Resimde görüldüğü gibi..

Resimde gördüğünüz gibi basit bir işlem bu. Genelde işlemci soket çevresinde olan, işlemci fan elektrik bağlantısını bu şekilde bağlıyoruz.

Bağlanmış olarak son hali, ve gördüğünüz gibi kabloyuda dağınık ortada bırakmıyoruz. işlemci montajımız tamamen sona erdi. Sırada 3. işlem var.

3. Bölüm [ Ramlerin Slotlarına Takılışı ]

ilk atacağımız adım Resim 24 te görülen ram slotumuzun mandallarını geriye doğru itmek ve ramlerimizin yerleşeceği yuvaları tamamen açmak oluyor.

25. resimde görülen önemli ayrıntıya da dikkat etmemiz lazım. Bu ayrıntı ramlerimizin yerleşeceği slotlarda, orta kısımda bulunan çıkıntılardır. Ramlerimizi yuvalara yerleştirdiğimiz anda, ram ortasında da karşılığı olan bu çıkıntıları birbirilerine denk gelecek şekilde oturtturmalıyız, ama buna dikkat etmeden ramleri yuvalara itersek ramlerimiz elimizde kalabilir

Resimde görüldüğü gibi uyguluyoruz, ramler aşağı doğru bastırılarak yuvalara oturtturuluyor ve mandallar kapatılıyor işte tüm ram takma işlemi bu kadar.

burada dedim gibi en önemli olan nokta ortadaki çıkıntı ve girintilerin birbirilerine denk gelmesi.

Ramlerimizde takıldı. anakartımızın üzerinde işlemci ve ramlerimizin takılmış hali.

4. Bölüm [ Anakartın Kasaya Takılışı ]

 Genelde kasalarda standart olarak arka panel maskesi mevcuttur, ama biz standart olan o maskenin satın aldığımız anakartımız ile gelen maske ile karşılaştırarak, uyup uymadığını kontrol ediyoruz. Çünkü her anakartın giriş ve çıkış paneli aynı olmayabiliyor.

Kontrol ettikten sonra uymadığı kesinleşirse resimde gördüğünüz gibi kasa ile gelen standart maske çıkıyor ve yerine anakart paketinde gelen maskeyi takıyoruz.

Bu arada tabi kasamızın sağ ve sol kapakları çıkarılmış durumda ve kasamızın sol tarafında resim 32 de de görüldüğü gibi anakartımızın vidalanması için extra bir levha var, bu levhayı söküyoruz.

Levhamız yerde şimdi yapacağımız iş anakartımızı levhanın üzerine koyup, vida yerlerini tespit edip işaretlemek.

işaretleme işleminden sonra sıra kasa ile gelen ve anakartımızın üzerine oturacak olan ayaklı somunları işaretlediğimiz alanlara yerleştirmeye geldi, resimlerde de örnek olarak görünüyor.

Bu ayaklı somunlar her kasada aynı değildir bazı kasalarda geçmeli olur bazılarında vida halinde...

Ayaklı somunlarımızı yerleştirdik artık, kartımız vidalanarak sabitlenecek duruma geldi.


Vidalama esnasında dikkat edeceğimiz en önemli husus tornavidayı çok sakin ve dikkatle kullanmaktır. Eğer tornavidaya fazla baskı yapıp karta kaydırırsak, anakartımız bu darplardan dolayı kullanılamaz hale gelebilir

Anakartta tamamı ile levhaya sabitlendi.levhayı tekrar kasamıza takıyoruz ama levhayı kasamıza takmadan önce yapacağımız son küçük bir iş var. Buda (PSU) bilgisayarımızın güç kaynağını kasamıza monte etmek, bu bazı kasaların içinde hazır olabiliyor ama genelde kasalar güç kaynaksız çıplak satılır. Anakartımızın sabitlendiği levha ile takılmış örnek hali resim 41 de.

5. Bölüm [ Güç Kaynağı Montajı ]

Resim 42 de görülen standart bir (psu) güç kaynağı, ve resim 43 de de güç kaynağının anakarta bağlanacak uçlarını inceleyebilirsiniz.

 Resim 44 de güç kaynağımızı kasamıza nasıl ve nereye monte edeceğiniz konusunda fikir edinebilirsiniz, aslında bence bilgisayar toplamada, güç kaynağını monte etmek en kolay iş, yapacağınız şey güç kaynağını üst boş köşeye, güç kaynağı fanının kasadaki karşılığı olan fan boşluğuna denk gelecek şekilde yerleştirip vidalamanız.

6. Bölüm [ Güç Kaynağı Bağlantıları ]

Resim 45 ve 46 da görülen güç kaynağımızdan anakarta takılacak olan ve anakarta, ana elektrik bağlantısını sağlayacak sokettir.

Resimdeki gibi uygulayıp yandaki mandalın yuvasına geçecek şekilde takıyoruz ve resim 47 de gördüğünüz işlemci elektrik soketinide diğer elektrik soketi gibi mandalını yuvasına oturtturarak takıyoruz.

7. Bölüm [ Kasa Bağlantıları ]

Resim 48 kasamız üzerindeki (power) (Reset) ve (Led) düğme ve ışık panelini anakartımıza nereden, nasıl ve ne ile bağlayacağımızı gösteriyor. Burada sizin alacağınız sadece bir fikir ve örnektir, çünkü satın alacağınız anakart, yapısına göre yanında bir adette klavuz ile geliyor. bu klavuz çok önemli, montaja başlamadan bu klavuzdaki bağlantı şemalarını incelemelisiniz.

49. resimde örnek olarak ön panel bağlantılarının ne şekilde olduğunu şema olarak göstermiş, anakartların kasa bağlantı şeması genel olarak aynıdır ama siz anakartınızın klavuzundaki şemadan yararlanacaksınız tabiki.

50 ve 51. resimlerde size bir fikir vericek tabi, ama tekrar ediyorum kasa ve anakart bağlantısını anakartın kendi klavuzu ile yapmanız daha sağlıklı bir montaj için şarttır.

Ve kasa üzerindeki extra USB portlarının bağlantısı olacağı nokta ve örnek bir şema. Bu arada elinizdeki anakartın kasa bağlantısı için yapılmış bağlantı noktalarının hemen yanındaki yazılara dikkat edin. çünkü muhtemelen takacağınız kablo üzerinde de aynı yazının karşılığı olur, bu hem USB hemde düğme-ışık takımı için geçerlidir

USB bağlantımızın takılmış son hali.

8. Bölüm [ AGP Grafik Kartı Montajı ]

Resim 54 de AGP slotunu görüyoruz, grafik kartımız bu slota takılacak.

Ekran kartımızı resimdeki örnekte olduğu gibi AGP slotunun yuvalarına arkadaki mandalı açıp tabana kadar bastırarak oturtturuyoruz. Ve mandalı tekrar kapatıp ekran kartımızı sabitliyoruz. resim 56 da ise son işlem ekran kartımız kasaya vidalanarak sabitlenir.

9. Bölüm [ Floppy Diskin Montajı ]

işe kasamızın ön panelinden floppy sürücünün yerleşeceği bölümün kapağını çıkararak başlayalım.

Floppyi takıyoruz ve sabitlemek için yan taraftan vidalıyoruz.


Sırada floppy mizin anakart ve elektirik bağlantısı var.

Resim 62 de elektrik bağlantımız gösterilmiş, aynen uygulayın ama takarken elektrik skartındaki raylara dikkat edin karşı tarafta geçeceği yere uyumlu olamalı. Giremeyecek şekilde zorlanırsa teller yamulabilir.

63. resimde floppy disket sürücüsünün anakarta gidecek olan kablonun takılı hali. Bu kabloyu takarken bir yanında orta kısmındaki dişe dikkat edin ve karşı tarafta o diş için bir girinti var. girintiye denk gelecek şekilde takılmalı çünkü bu girinti doğru bağlamanın işareti.

64. resimi takip edersek floppy sürücüden çıkan flat kablonun anakart üzerindeki bağlantı noktasının yerini görürüz, tabi bu her anakartta aynı yerde değil ama floppy slotu hd ve cd rom slotuna göre biraz daha enine kısa oluyor. bu konuda anakartınızınn klavuzuna mutlaka göz atın.

10. Bölüm [ Sabit Diskin Montajı ]

işe hardiskimizin jumper larını ayarlamakla başlayalım. Resim 65 de bir örnek var ama sizin satın aldığınız harddiskle gelen jumper şemasına da göz atmanızda yarar var ve genel olarak tüm harddisklerde şema aynıdır.

Eyer iki hdd miz varsa birini slave ötekini ise master yapiyoruz. Ama sadece tek hardisk takilacaksa ikisinden biri yapilir.

Bunu bir cimbiz yardimi ile telleri yamultmadan dikkatlice semada gosterdigi sekilde takiyoruz.


Sonraki aşama harddiski kasamıza vidalayarak sabitlemektir.

Floppy sürücüde yaptığımız işlemin bir benzeri olarak, IDE kablosunu bağlıyoruz. bu arada belirteyim floppy, cd-rom ve harddisk bağlantılarını yapmak hemen hemen aynıdır.

Harddiskimizden çıkan IDE kablolarımızın anakart üzerindeki bağlantı slotu, (mavi) ve ok işaretinin gösterdiği boşluk ve çıkıntının birbirine denk gelecek şekilde takılması lazım.

Harddisk takılmasında son işlem floppyde oldugu gibi elektrik bağlantısını takıyoruz ve kasamıza vidalayarak sabitliyoruz.


11. Bölüm [ CD-ROM, DVD-ROM, BRENNE Montajı ]

kasamızınn ön panelindeki CD-ROM kapağını çıkarıyoruz ve CD-ROM sürücümüzü resimde görüldüğü gibi yuvasına sürüyoruz.

 Harddiskte olduğu gibi CD-ROM larda da jumper vardır ve benzeri şekilde jumperler takılır resim 74 teki şema örnektir. diyelim iki adet cd sürücünüz var biri dvd diğeri CD yazıcı. harddiskte taktığımız gibi biri slave diğeride master olmalıdır, eğer tek sürücünüz varsa slave yada master ikisinden birinde olsun, fark etmez.

Resim 75 de slave olarak takılmış bir CD-ROM örneği var.

Vidalayarak sabitliyoruz.

Sırada CD-ROM un anakart üzerine bağlanacak (audio) bağlantısı var resimdeki örnekte olduğu gibi bağlıyoruz.(resim 77)

Harddiskte olduğu gibi CD-ROM da da elektrik bağlantısı aynıdır (resim 78)

Aynen harddiskte olduğu gibi CD-ROM ada IDE kablomuzu bağlıyoruz. (resim 79)

Resim 80 de bağlı olarak bir örnek.

Genelde anakart üzerinde harddisk ve cd rom için olan slotlar resim 81 de görüldüğü gibi yan yanadır (siyah) ama bazen bu slot renkleri sadece siyah yada sarı yada başka renkler olabilir, Harddisk ve CD-ROM u ikisinide takabilirsiniz.

Resim 82 de görünen nokta ise CD-ROM un en başta bağladığımız (audio) bağlantısının anakart üzerindeki takılacak noktasıdır

12. Bölüm [ Anakart Panelinin Bağlantıları ]

83. resimde fare ve klavyenin bağlanacaği noktalar görünüyor, dikkat edilirse bağlantı noktalarının yanında nereye fare, nereye klavye takılacağını gösteren işaretler var.

 Yapacağımız son işlem olarak ekran kartımızın monitor çıkışına bağlamak ve güç kaynağımızın elektrik kablosunu takmak kalıyor.

 Artık makinamız açılmaya hazır bekliyor.

Tabi iş bu kadarla bitmiyor Makinamızı çalıştırdıktan sonra işletim sistemini yüklemek bios update i varsa yapmak ve biosu ayarlamak gibi bir takım işlemlerde yapılmalı, bu sizin kullanımınıza bağlı bir şey. ihtiyaca ve gereksinimlere göre ayarlar yapılabilir.güle güle iyi günlerde kullanın







Alıntıdır.

32
Tekno Haber / Nvidia ve ATI Kartlar İçin Son Sürücüleri
« : 11 Eylül 2010, 14:12:25 »
Forumda son sürücü hangisi, hangisi daha iyi, hangisi hangi kart için, ne işe yarar gibi sorular çok oluyor. Bu sabit konuyu açmak şart oldu.

Burda bundan sonra Nvidia ve ATI kartlar için çıkmış son sürücüleri bulacaksınız. Betalar hariç.

Nvidia GeForce ve TNT2 Serisi:

WinXP/2000 İçin:

Message to show when link is hided

Station Drivers'ta Yayınlanan Son WHQL Sürücü(76.44):

Message to show when link is hided

Win95/98/ME İçin:

Message to show when link is hided

ATI Radeon Serisi:

WinXP/2000 İçin:

Message to show when link is hided

Win98/ME İçin:

Message to show when link is hided


Ayrıca bu sürücülerden Nvidia için olanlar Nvidia GPU kullanan ekran kartları, ATI için olanlar ATI GPU kullanan ekran kartları içindir.

33
Ne AMD, ne de Intel: Dünyanın en hızlı işlemcisini IBM geliştirdi! İşte o işlemcinin şaşırtan hızı..

Intel ve AMD birbirini yiye dursun, IBM dünyanın en hızlı mikroişlemcisini üretmeyi başardı. Birçok alanda ses getirecek olan bu yenilik, özellikle sıvı nitrojenle overclok yapan profesyonel'ler tarafından büyük bir tehlike ve ulaşılması yeni bir hedef olacak gibi gözüküyor.

Tam tamına 5.2GHz hızında olan işlemcinin öyle hemen kapınızdan içeri gireceğini düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz. 1.5 milyon dolar gibi bir maliyeti olan zEnterprise teknolojisi dört çekirdekli bir işlemci. 1.4 milyar transistorü sadece 512 milimetre karelik bir alana sığdıran IBM mühendisleri 45nm teknolojisi kullandılar. IBM kendi patentine sahip olduğu gömülü DRAM teknolojisini kullanarak, performansı daha da arttırdı.

Ancak bu işlemciler son kullanıcılar için geliştirilmedi. Bu en güçlü işlemciler, ağır iş yükü olan büyük şirketler için geliştirildi

34
Arkadaşlar 2 mb boyutunda çok yararlı bi program, çok güzel rötuşlar yapabilirsiniz..

tek link halinde, içerisinde türkçe yamasıda bulunmaktadır..

Message to show when link is hided

Not:Proğramı Türkçe kullanabilmek için indirdiğiniz yama dosyasını kopyalayıp, proğram Files daki Makeup Pilot klasörünün içindeki Langauge Klasörünün içine attığınızda değiştireyim mi sorusuna evet derseniz proğramı Türkçe kullanabilirsiniz..

Language dosyası program files altında değil program files'ın altında bulunan MakeUp Pilot dosyasının içinde...

İlk indirdiğin dosyanın içinde türkçe yamayı (şaşırma sakın engilish adı altında türkçe yama) kopyala ve aşağıda ki gibi language dosyasının içine gel...

Sonrasında kopyaladığın bu türkçe yamayı yapıştır dediğinde sana şöyle bir uyarı gelecek...

Bu uyarıya evet diyorsun program türkçe oluyor...

[Resimleri Göremiyenlere]
1.Message to show when link is hidedürkçe.jpg
2.Message to show when link is hidedürkçe.jpg
3.Message to show when link is hidedürkçe.jpg

Sayfa: 1 2 3