Forum Zero
ForumZero

AtatÜrk Devletİne Bİr BaŞka ÇekİÇ Darbesİ

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Zero

  • Administrator
  • *
    • İleti: 1.757
    • Rep: 3153
    • Cinsiyet:Bay
    • Profili Görüntüle
LA REPUBBLICA:

ATATÜRK DEVLETİNE BİR BAŞKA ÇEKİÇ DARBESİ

Tirajı günde 725 bin olan merkez-sol eğilimli la Repubblica gazetesinin 10 Şubat 2008 tarihli sayısında, Renzo Guolo imzasıyla ve yukarıdaki başlık altında yayımlanan yorumun çevirisi şöyledir:



Üniversitelerde türban takılmasına izin veren anayasa değişikliği, Türkiye'yi bölüyor. Laikler bunun, laik düzene büyük bir saldırı ve ülkenin uzlaşmadan uzak İslamlaşmasına doğru bir ilk adım olduğunu düşündükleri için karşı harekete geçiyorlar.



Suçlama AKP tarafından reddedildi. Genel seçimleri ikinci defa kazandıktan sonra mecliste mutlak çoğunluğa sahip olan Erdoğan'ın AKP'si, bir şekilde mirasçısı olduğu, ancak bağlarını yalanladığı Refah ve Fazilet partilerinin tecrübelerine hala bağlı olan çevrelerin ve seçmenlerinin bir kısmının talepleri çerçevesinde, kamu hizmetinde bulunma ve yüksek öğretimin herkesin hakkı olduğuna ilişkin eşitlik ilkesi adına bir teklif sunmuştur. "Burka"dan daha çok "fular"a benzeyen geleneksel milli başörtüsü türbanın, üniversitelerde yasak olması uzun zamandır tartışma konusudur. Söz konusu yasak, birçok kız öğrenci için eğitim ile dini kimlik arasında bir seçim yapma zorunluluğu demektir. Otoriter laiklik ile bildiğini okuyan İslamcılık arasında bir kutuplaşma söz konusudur.



AKP'nin çekiç darbesi, Kemal Atatürk'ün oluşturduğu laiklik modelinin anahtar simgelerinden birine karşı olduğu gibi, bertaraf edilmesi de zordur. Nitekim bu değişiklik, en katı laiklerin dahi reddetmekte zorlandıkları, evrenselliğin tipik ilkesi olan eşitlik adına yapılmaktadır. Kamu dairelerinde, ortaokul ve liselerde türban yasağını koruyan anayasa değişikliği, muhalefetin yanı sıra, hakimlerin ve rektörlerin savundukları gibi, laiklikten çok laikliğin belli bir modelini, kamu eğitim alanlarından türban dahil olmak üzere her türlü dini sembolü yasaklayan Fransız modeli laikliği hedeflemektedir. Fransız modeli, Avrupa'da bir ilki oluşturmaktadır.



Müslüman dünyada ve Avrupa'da göçmenlik sorununda da söz konusu olduğu gibi, türban meselesi, sadece kökten dincilik merceğinden okunamayan, çeşitli gerçeklikleri gün ışığına çıkarıyor. Türbanın lehinde olanlar, sadece İslamcı militanlar veya geleneksel erkekler değildir. Aralarında siyasi ve kamu hayatına etkin bir şekilde katılmalarına türbanın engel olmaması gerektiğini savunan, özgür iradeleriyle türban takmayı düşünen genç bayanlar da bulunmaktadır. Bu kişiler, çok çeşitli kimlikleri olan yeni bir neslin kadınlarıdır. İran örneğinde görülebileceği gibi -her ne kadar eğitimde örtülü de olsalar- İslam dünyasında da kadının eğitimi ile özgürlük ve eşitlik talepleri arasında sıkı bir bağ mevcuttur. Ayetullah rejiminde, dinin gerici anlayışına en belirgin şekilde karşı çıkan akım, birçok alanda özgürleşmelerine engel olunan türbanlı feministlerdir. İran'da üniversite mezunlarının büyük bir kesiminin kadın olması rastlantı değildir. Üniversitelere kadınların türbanlı da olsa girmeleri olumlu bir gelişmedir. Zira kadınlar, çoğulcu bilgiyle yüzleşecek ve onları evde tutmak isteyen ataerkil gücü bu şekilde yerle bir edeceklerdir. Nitekim genç Türk kızlarının fakülte merdivenlerini çıkarken başlarındaki örtüleri sıkıca tutmak için yapacakları düğüm değil, Medeni Kanun'a şeriattan esinlenmiş bazı kuralların yerleştirilmesi halinde ne yapacakları daha önemlidir. AKP ve aşırı sağın milliyetçi hareketleri, Türkiye'den daima daha uzak gözüken bir Avrupa'ya aldırmayarak, o eşiği geçmedikleri sürece, Türk laikliğinin sona erişi uzak ihtimaldir. Avrupa'ya girmeyi arzulayan bir ülkede laikliğin savunulması "apoletler" ardında saklanamaz. Aynen düşünce özgürlüğünün korunması gibi, demokrasinin korunması da türbandan çok daha önemlidir.



KAYNAK:
ForumZero♥♥♥