1155 • 1227
BÜYÜK, cihangir, devlet adamı ve kanun tatbik-çisi; kurduğu kaidelere «yasa» adını veren hükümdardır. Asıl adı Timuçin'dir. Moğol Oymak Beylerinden Bahadır (Yesukay Batır adı ile de anılır) Bey'in oğludur. Ömrünü savaş alanlarında geçirdi. 1202 yılında Doğu ve Batı Moğolistan'ı zaptettikten sonra önce hakan, sonra Cengiz unvanlarını aldı. 25 yıl sonra. 72 yaşındayken Dünyaya gözlerini yumdu. Mezarının yeri belli değildir.
.
O
'YMAK BEYİ Bahad.r'ın karısı Ulun Hâtûn 1155 yılında bir erkek evlât dünyaya getirdiği zaman, bebeğin bir elinin yumruk gibi sıkı sıkıya kapalı olduğu görülmüştü. Minicik yavrunun yumruğu zorlukla açıldığı zaman avucunun içinde pıhtılaşmış kanı görenler «Bu çocuk büyük bir cihangir olacak, avucunun içindeki kan buna işarettir,» dediler.
Ancak Timuçin adı verilen çocuk daha on iki yaşını doldurmadan babası hayata gözlerini yumdu. Bereket versin ki anası Ulun Hâtûn zeki ve becerikli bir kadındı. Oymağı dağılmaktan kurtardı, oğlu büyüyene kadar işi o idare etti. Ve Timuçin delikanlı çağına geldiği zaman oymağın idaresini ona bıraktı. Babasından kalan oymak ne kuvvetli bir devletti, ne de doğru dürüst bir ordusu vardı. Timuçin'in ilk işi sağlam disiplin altında kuvvetli bir ordu meydana getirmek oldu. Bu uğurda yıllarını harcadı, fa-at başardı.
Önce çevresindeki oymakları emri altında toplamak istedi, bu yüzden ilk savaşlarını verdi ve ilk zaferlerini kazandı. Sonra Moğolistan'a hâkim olmaya geldi sıra. Yaman bir cengâver ve iyi bir kumandan olan Timuçin bunu da başardı. Uzun savaşlardan sonra Doğu ve Batı Moğolistan'ı egemenliği altına aldı. Bunun için 47 yaşına kadar iç mücadele yapmak zorunda kaldı. 1202 yılında bütün Moğolistan'a hâkim olduktan sonra, bütün Moğol ve Tatar hanlarının iştirakiyle yapılan Kurultay'da kendisine Hakan unvanı verildi. Böylece Timuçin, Karakurum'da hükümdarlık tahtına çıktı. 1206 yılında yapılan Kurultay'da bir şaman (kâhin) kendisine «Cengiz Han» adını verdi. Gökyüzünden geldiğine inanılan bu isim «Başbuğlar başbuğu» anlamına gelmekte idi.
Cengiz Han işte bu tarihten sonra geçen yirmi yıllık süre. içinde, dünyanın en büyük devletlerinden birini kı/rmayı başardı. Bu arada büyük istilâ harekâtına da girişmişti/Önce Çin'i istilâ etti ve bu büyük devletin merkezi Hanbalık'ı (bugünkü adiyle Pekin) fethetti (1216). Yaptığı büyük fetihler sonucu Uygurlar, Kalmuklar ve Karahitaylılar da Cengiz Han'ın emri altına girdiler.
Bundan sonra emrindeki 200 bin kişilik Türk -Moğol ordusuyle batıya döndü ve İslâm âlemine doğru yürümeye başladı Cengiz Han. 1220 yılında
Iran ve Türkistan'da Büyük Selçuklulara halef olan Harzem-Şah Doğu Türk Hakanlığını yıktı, sonra Orta Asya ve Anadolu'daki bütün küçük devletleri o kudretli istilâ ordusu ile ezip geçti. Böylelikle kurduğu devletin sınırlarını Çin Denizi'nden Karadeniz'e kadar uzatmayı başardı.
Cengiz Han daha sonra Kafkaslar'dan Rusya'ya geçip orada dağınık hâlde bulunan Türk oymaklarını bir bayrak altında toplayarak tarihin en büyük Türk devletini ortaya çıkardı.
Cengiz Han'ın Börte, Kulan, Yesügen ve Ye-süy adlarında dört «Başkadın» ı vardı. Bunların sayısı kadar da karargâh kurmuştu ülkesi sınırları içinde. Her karargâhında bir «Başkadın» ı bulunurdu. Uzun boylu, iri yapılı, geniş alınlı ve sert bakışlı bir insan olan bu büyük hakanın dört oğlu vardı. Ve eski bir Türk - Moğol geleneğine uyarak ülkesini, daha sağlığında iken bu dört oğlu arasında taksim etti. Kendi yerine üçüncü oğlu Ugedey (veya Öde-bey)'i geçirdi. Cüci'yi avcıbaşı, Çağatay'ı örf ve kanun uygulayıcısı, Tuluğ (veya Tüluy'u) da savaş bakanı yaptı. Kısa bir süre sonra Cüci ile Tuluğ'un araları açıldı. Hattâ Cüci'nin babasına karşı bir ihtilâl hazırladığı dahi söylendi. Ancak Cüci'nin genç yaşta ölümünün sebebi anlaşılamadı.
Cengiz Han, 1225 yılında Hsia devletine karşı bir sefer düzenledi. Bu onun son seferi oldu. Daha Hsia düşmeden büyük cihangir, Kânsu bölgesinde hayata gözlerini yumdu. Cesedi Moğolistan'a götürüldü. Orada, Kerûlen ve Onon kaynaklarının yakınında, Burhan - Haldun dağlarının bir köşesinde toprağa verildi. Türk - Moğol geleneklerine göre, mezarı gizli tutuldu. Kendisinden sonra gelenler de bu dağlarda çeşitli noktalara gömüldüler. Ne, büyük cihangir Cengiz Han'ın, ne de diğerlerinin mezarlarının yeri belli oldu.
Ölümünden sonra oğulları ülkenin yönetimini üzerlerine aldılar. Ulus adı verilen ülkeyi dörde böldüler, onlardan sonra gelen çocukları da yeni yeni devletler kurdular. Bunların en ünlüleri Cüci'nin oğullarından Batu Han'ın kurduğu Altınordu, diğer oğlu Togay Timur'un çocuklarının kurduğu Kazan ve Kırım Hanlıkları, Tuluğ'un oğlu Hülagû Han tarafından kurulan ilhanlılar devletidir.