Forum Zero

Haberler => Spor Haberleri => Konuyu başlatan: Iamele - 02 Şubat 2011, 00:05:33

Başlık: Türk Futbolunun ''Joker''i: Abdullah AVCI
Gönderen: Iamele - 02 Şubat 2011, 00:05:33
Bir insanın karakter analizini yaparken doğru sonuca varmak için kişinin en sinirli olduğu anda verdiği tepkileri ölçmek gerekir. Özellikle futbol dünyasındaki birçok isimin, haksızlığa uğradığında ya da haksızlığa uğradığını düşündüğünde adeta içindeki canavarın ortaya çıktığını görmekteyiz. Sportif başarıda olduğu gibi nezaket ve centilmenlikte de istikrarı yakalamak oldukça zordur.

Karakter analizi testinden başarıyla geçen isimlerin arasında Abdullah Avcı’nın olduğunu düşünüyorum. Spor Toto Süper Lig’de görev alan teknik direktörler arasında başarı, istikrar ve en önemlisi centilmenliği bir arada bulunduran isimleri sıraladığımızda piramidin en üstünde yer alan isimlerden başında avcıyı gösterebiliriz.

İstanbul Büyükşehir Belediye gibi aidiyet duygusundan uzak bir isme sahip olduğunu düşündüğüm takımıyla ve pek de sevimli olmayan bir stadyumda mücadele etmesine rağmen başarı çıtasını her sene daha üstlere taşıyıp tüm spor kamuoyunun takdirini kazanmayı hak ediyor.

Ancak son yıllarda elde ettiği başarılı sonuçlarla Türkiye’nin en sevilmeyen spor adamlarından biri olma yolunda hızla ilerliyor. Özellikle Fenerbahçe, Beşiktaş ve Bursaspor gibi önemli takımların canını defalarca kez yakarak ligin iyi kalpli kötü adamı etiketi adeta üzerine yapıştı.

Bu sevimsiz durum mutlaka Avcı’yı derinden yaralıyordur. Tabi ki kaybeden tarafın sempatisini kazanacak hali yok. Ancak büyük kitlelerin kendisine yönelik nefretin çığ gibi büyümesine kendisi gibi ben de anlam veremiyorum.

Kulübünün kimliğine derinden bağlı bir Beşiktaş taraftarı olduğumu hatırlatarak yazıma devam ediyorum… Abdullah Avcı bu yıl şampiyonluk yolunda Beşiktaş’ın 6 puanını alsa da, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Bursaspor’a karşı gösterdiği direnci Galatasaray ve Trabzonspor’a karşı gösteremese de kendisinin bu nefreti ve hakaretlere varan eleştirileri hak etmediğini düşünüyorum.

Özellikle Galatasaray maçlarında takımı bilerek motive etmediğini söyleyen Beşiktaşlı ve Fenerbahçeli dostlarım lütfen geçen sezon Ali Sami Yen Stadı’nda 1-1 biten maçın sonunda Avcı’nın yaşadığı sevinci unutmayalım. Uzatmalarda attıkları golün sonrasında avcı adeta sevinçten çıldırmıştı. O abartılı sevincin nedenini; “İBB, Galatasaray maçlarında bilinçli olarak direnmiyor” eleştirilerinin kendisi üzerinde yarattığı baskıya bağlıyorum.

Abdullah Avcı Beşiktaş, Fenerbahçe ve Bursaspor’un sahada saçtığı zehire karşılık doğru panzehiri kullanarak rakiplerinin tüm kimyasını çoğu zaman bozabiliyor. Psikolojik faktörleri de unutmamak gerekir. Başka bir deyişle kazanan tarafın her defasında rakibi karşısına daha güçlü olarak çıkması çok önemli bir avantajdır. Bu konudan yola çıkarak örnekleri çoğaltabiliriz.

Rıza Çalımbay döneminde Eskişehirspor’un Galatasaray ve Fenerbahçe’yi defalarca kez yenerken Beşiktaş’la berabere bile kalamamasını unutmamak gerekir. Mehmet Özdilek yönetimindeki Antalyaspor, Galatasaray’ın hem kupada hem de ligde belalısı iken Beşiktaş’tan yıllardır 1 puan bile alamaması, Yılmaz Vural’ın Fenerbahçe maçlarındaki üstün performansı, Ziya Doğan’ın neredeyse her sene İnönü Stadı’ndan puanla dönmesi, Beşiktaş’ın Kayserispor’a, Galatasaray’ın Bursaspor’a, Fenerbahçe’nin Ankaragücü’ne çoğu zaman şansının tutmaması gibi sıkça tekrarlanan durumlar ligimizin karakterini oluşturmaktadır. Hem ligimizde hem de yabancı liglerde buna benzer sayısız örnekler verilebilir.

Her süper kahraman filminde en az süper kahraman kadar güçlü ve bir o kadar da zeki “kötü karakter” vardır. Bir tarafta tüm halkın sevgilisi Batman karşısında ise tüm Gotham şehrine korku saçan Joker. Avcı’nın çoğu stadyumda yarattığı soğuk duş etkisini göz önünde bulundurursak üzerimizde Joker etkisi yarattığını söyleyebiliriz.

Joker olmadan Batman, Ivan Drago olmadan Rocky Balboa düşünülemeyeceği gibi Abdullah Avcısız Süper Toto Süper Lig’in tadının olmayacağını düşünüyorum. Avcı henüz büyük kitlelerin süper kahramanı olamadı ancak 34 perdelik bu filmin en iyi kalpli kötü adamı olduğunu tüm seyircilere kanıtladı.