1578 - 166i
OSMANLI İmparatorluğu'nu, tarihe «Kadınlar Saltanatı» diye geçen en sıkıntılı günlerinde uçurumun kenarından kurtaran büyük bir devlet adamıdır. Samsun'un Vezirköprü ilçesinde doğdu. İlçenin adı o saman Köprü idi. Köprülü Mehmet Paşa ve oğullarının hatırasıyle Vezirköprü oldu. Genç yaşta saray hizmetlerine giren Köprülü hak ederek yükselmiş ve sadrazamlığa getirildiği zaman- devleti zor günlerden aydınlığa çıkarmasını başarmıştır.
OSMANLI İmparatorluğu'nu, bütün ağırlığıyle içine düşmek üzere bulunduğu uçurumun kenarında yakalayıp çeken Köprülü Ailesi, Osmanlı tarihinde başlıbaşına bir bölüm teşkil eder.
Köprülüler devri Mehmet Paşa'nın sadrazamlı-ğıyle başlar. Köprülü Mehmet Paşa'nın kişiliğini ve nasıl çetin şartlar altında bu görevi yerine getirdiğini anlamak için o yıllardaki Osmanlıların durumunu incelemek gerekir.
1655 yılında IV. Sultan Mehmet hükümdardı. İstanbul, askerî bir darbenin sarsıntısı içindeydi. Bu darbeden, «Meydanağaları» denilen soyguncu bir zümre peydah olmuştu. Sarayı ve Babıâli'yi kılıç ve kaba kuvvetle tehdit ederek, devleti ticarethane haline koyan bu sömürücü ağaları ortadan kaldırmak için çeşitli tedbirlere baş vuruluyordu. Ama, nafile... Saray, yıllarca isyan bayrağını çeken adamları vezir, vali ve sadrazam yaparak yatıştırmağa çalışıyordu. Ordu ve donanma tamamiyle çığrından çıkmış vaziyetteydi. Sık sık kazan kaldırılıyor bazen de yeniçerilerle sipahiler birbirine silâh çekiyorlardı. Hazine bomboştu. Asker maaş alamaz duruma gelmişti. Sarayda israf almış yürümüştü. Kaynanası Kösem Sul-tan'ı öldürten Turhan Sultan idareyi eline almış, dümeni kırık devlet gemisini yürütmeğe çalışıyordu. Padişahın adı sanı okunmuyordu bile. işte Osmanlı İmparatorluğu «Kadınlar Saltanatı» diye geçen o sıkıntılı günlerdeydi.
Venediklilerle harp, uzun yıllardan beri devam ediyordu. Koca bir ordu Girit adasını zaptetmek için yarı aç, yan tok direnip duruyordu. Bu bakımsız orduyu Venedikliler adadan çıkaramayacaklarını anlayınca 70 gemilik bir filo ile Çanakkale Boğazı'na gelmişlerdi. Limni ve Bozcaada'yı da zapteden bu düşman filosunu püskürtmek için gönderilen donanma deniz harp tarihinde eşi görülmeyen bir yenilgiyi kabul etmiş ve harbe girmeden baştan kara etmek suretiyle sahile yanaşmıştı. Venedikliler de balık avlar gibi gemileri teker teker yakalayıp memleketlerine götürdüler.
O günlerde sadrazam tayin edilmiş olan Boynu Eğri Mehmet Paşa Sam valisiydi. İstanbul'a gelmekte pek acele göstermiyordu. Çünkü, Diyarbakırlı bir tüccardan dul kalmış güzel bir kadınla yaptığı yeni
evliliğinin ilk günlerini Halep'te geçirmekteydi. Ne den sonra İstanbul'a gelince de Venedik donanması tehlikesine karşı ancak şu sapık tedbiri alabilmişti. Surlar üzerindeki evler yıktırılmış, oralara badana sürülmüş, düşman donanmasının böylece harap istanbul surlarını yeni ve muhkem sanacağı düşü nülmüştü.
İşte bu sırada Mimar Kasım, Valide Turhan Sul-tan'a gelerek devlet gemisinin batmak üzere olduğunu ancak bu durumdan yegâne kurtuluş yolunun Köprülü Mehmet Paşa'yı sadrazam yapmak olduğunu söyledi. Turhan Sultan onun devlete pek faydalı olacağını sanmıyordu.
70 yaşındaki ihtiyar vezir Köprülü Mehmet Paşa böylesine karışık bir devirde, ülke, iç ve dış bunalımla kıvır kıvır kıvranırken sadrazamlık mührünü Padişah Mehmet IV.'den aldı. Ama, mührü alır ken, padişaha şartları oldu. Padişah, ülkeyi kurtarırken, onun işine hiç karışmayacak, hakkındaki dedi kodulara kulak asmıyacaktı. Bütün şartları kabul edildi ve bir fırtına gibi işe koyuldu.
İhtiyar Köprülü, çok sert başladı. Önce Çanakkale önündeki Venedik donanmasını bertaraf edip, adaları kurtardı. Erdel'e (Romanya) sefer açtı. Sefer başarılı oldu. Saray etrafındaki muhteris devlet adamlarının dalavereleri artık eskisi kadar etkili olmaktan çıktı. Zira, Köprülü onları teker teker zararsız hale getirdi.
Köprülü kısa zamanda çok disiplinli bir düzen kurdu. Bu düzeni kurarken şiddetli davranmış, hattâ fazlaca kan dökmüştü. Bu yüzden onu kınayanlar oldu. Ama o günün şartları içinde, başka türlü davranamazdı. Anadolu isyanları, onun şiddeti sayesinde sönmüş, eşkiyalar temizlenmişti.
Köprülü Mehmet Paşa, okur-yazar bir insan değildi. Ama, zekâsı, tecrübesi ve kurnazlığı sayesinde çökmek üzere olan Osmanlı İmparatorluğu'nu kurtarmayı başardı. Tarihimizin müstesna kişilerinden biri oldu. 5 yıl iktidarda kaldı ve 1661'de, 83 yaşında öldü. Hayata gözlerini yumarken yerine, oğlu Köprülü Fazıl Mustafa Paşa'nın sadrazam olmasını vasiyet etmişti. Köprülü Fazıl Mustafa Paşa da, en az babası kadar üstün bir devlet adamı olduğunu gösterdi.