Forum Zero
ForumZero

Cengiz Han

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Hyperion

  • Üye
  • *
    • İleti: 21
    • Rep: 63
    • Profili Görüntüle
1155 •  1227




BÜYÜK, cihangir, devlet adamı ve kanun tatbik-çisi; kurduğu kaidelere «yasa» adını veren hü­kümdardır. Asıl adı Timuçin'dir. Moğol Oymak Beylerinden Bahadır (Yesukay Batır adı ile de anılır) Bey'in oğludur. Ömrünü savaş alanlarında geçirdi. 1202 yılında Doğu ve Batı Moğolistan'ı zaptettikten sonra önce hakan, sonra Cengiz un­vanlarını aldı. 25 yıl sonra. 72 yaşındayken Dünya­ya gözlerini yumdu. Mezarının yeri belli değildir.



 



.

O

'YMAK BEYİ Bahad.r'ın karısı Ulun Hâtûn 1155 yılında bir erkek evlât dünyaya getirdiği zaman, be­beğin bir elinin yumruk gibi sıkı sıkıya kapalı olduğu görülmüştü. Minicik yavrunun yumruğu zor­lukla açıldığı zaman avucunun içinde pıhtılaşmış ka­nı görenler «Bu çocuk büyük bir cihangir olacak, avucunun içindeki kan buna işarettir,» dediler.

Ancak Timuçin adı verilen çocuk daha on iki yaşını doldurmadan babası hayata gözlerini yumdu. Bereket versin ki anası Ulun Hâtûn zeki ve becerik­li bir kadındı. Oymağı dağılmaktan kurtardı, oğlu büyüyene kadar işi o idare etti. Ve Timuçin delikanlı çağına geldiği zaman oymağın idaresini ona bırak­tı. Babasından kalan oymak ne kuvvetli bir devlet­ti, ne de doğru dürüst bir ordusu vardı. Timuçin'in ilk işi sağlam disiplin altında kuvvetli bir ordu mey­dana getirmek oldu. Bu uğurda yıllarını harcadı, fa-at başardı.

Önce çevresindeki oymakları emri altında top­lamak istedi, bu yüzden ilk savaşlarını verdi ve ilk zaferlerini kazandı. Sonra Moğolistan'a hâkim olma­ya geldi sıra. Yaman bir cengâver ve iyi bir kuman­dan olan Timuçin bunu da başardı. Uzun savaşlardan sonra Doğu ve Batı Moğolistan'ı egemenliği altına aldı. Bunun için 47 yaşına kadar iç mücadele yap­mak zorunda kaldı. 1202 yılında bütün Moğolistan'a hâkim olduktan sonra, bütün Moğol ve Tatar han­larının iştirakiyle yapılan Kurultay'da kendisine Ha­kan unvanı verildi. Böylece Timuçin, Karakurum'da hükümdarlık tahtına çıktı. 1206 yılında yapılan Ku­rultay'da bir şaman (kâhin) kendisine «Cengiz Han» adını verdi. Gökyüzünden geldiğine inanılan bu isim «Başbuğlar başbuğu»  anlamına gelmekte idi.

Cengiz Han işte bu tarihten sonra geçen yirmi yıllık süre. içinde, dünyanın en büyük devletlerin­den birini kı/rmayı başardı. Bu arada büyük istilâ harekâtına da girişmişti/Önce Çin'i istilâ etti ve bu büyük devletin merkezi Hanbalık'ı (bugünkü adiyle Pekin) fethetti (1216). Yaptığı büyük fetihler so­nucu Uygurlar, Kalmuklar ve Karahitaylılar da Cen­giz Han'ın emri altına girdiler.

Bundan sonra emrindeki 200 bin kişilik Türk -Moğol ordusuyle batıya döndü ve İslâm âlemine doğru   yürümeye  başladı  Cengiz   Han.   1220   yılında



Iran ve Türkistan'da Büyük Selçuklulara halef olan Harzem-Şah Doğu Türk Hakanlığını yıktı, sonra Or­ta Asya ve Anadolu'daki bütün küçük devletleri o kudretli istilâ ordusu ile ezip geçti. Böylelikle kur­duğu devletin sınırlarını Çin Denizi'nden Karadeniz'e kadar uzatmayı başardı.

Cengiz Han daha sonra Kafkaslar'dan Rusya'ya geçip orada dağınık hâlde bulunan Türk oymakları­nı bir bayrak altında toplayarak tarihin en büyük Türk devletini ortaya çıkardı.

Cengiz Han'ın Börte, Kulan, Yesügen ve Ye-süy adlarında dört «Başkadın» ı vardı. Bunların sa­yısı kadar da karargâh kurmuştu ülkesi sınırları için­de. Her karargâhında bir «Başkadın» ı bulunurdu. Uzun boylu, iri yapılı, geniş alınlı ve sert bakışlı bir insan olan bu büyük hakanın dört oğlu vardı. Ve eski bir Türk - Moğol geleneğine uyarak ülkesini, daha sağlığında iken bu dört oğlu arasında taksim etti. Kendi yerine üçüncü oğlu Ugedey (veya Öde-bey)'i geçirdi. Cüci'yi avcıbaşı, Çağatay'ı örf ve kanun uygulayıcısı, Tuluğ (veya Tüluy'u) da savaş bakanı yaptı. Kısa bir süre sonra Cüci ile Tuluğ'un araları açıldı. Hattâ Cüci'nin babasına karşı bir ih­tilâl hazırladığı dahi söylendi. Ancak Cüci'nin genç yaşta ölümünün sebebi anlaşılamadı.

Cengiz Han, 1225 yılında Hsia devletine karşı bir sefer düzenledi. Bu onun son seferi oldu. Da­ha Hsia düşmeden büyük cihangir, Kânsu bölgesin­de hayata gözlerini yumdu. Cesedi Moğolistan'a gö­türüldü. Orada, Kerûlen ve Onon kaynaklarının ya­kınında, Burhan - Haldun dağlarının bir köşesinde toprağa verildi. Türk - Moğol geleneklerine göre, mezarı gizli tutuldu. Kendisinden sonra gelenler de bu dağlarda çeşitli noktalara gömüldüler. Ne, büyük cihangir Cengiz Han'ın, ne de diğerlerinin mezar­larının yeri belli oldu.

Ölümünden sonra oğulları ülkenin yönetimini üzerlerine aldılar. Ulus adı verilen ülkeyi dörde böl­düler, onlardan sonra gelen çocukları da yeni yeni devletler kurdular. Bunların en ünlüleri Cüci'nin oğullarından Batu Han'ın kurduğu Altınordu, diğer oğlu Togay Timur'un çocuklarının kurduğu Kazan ve Kırım Hanlıkları, Tuluğ'un oğlu Hülagû Han ta­rafından kurulan ilhanlılar  devletidir.