Forum Zero

Türkiyem => Atatürk ve Diğer Türk Önderlerimiz => Konuyu başlatan: Zero - 25 Şubat 2011, 17:55:28

Başlık: ATATÜRK dinsiz değildir/Atatürk ve İslam/Atatürk'ün kendi el yazısıyla dinsel yaşamı
Gönderen: Zero - 25 Şubat 2011, 17:55:28
Atatürk bir akşam, Çankaya'da arkadaşlarına sordu

 

- Dünyanın en büyük insanı kimdir?

 

- Timur'dur Paşam!

 

- Değil.

 

- Fatih'tir.

 

- Değil.

 

- Yavuz Sultan Selim.

 

- Değil.

 

- Alpaslan.

 

- Değil.

 

- Napolyon.

 

- İskender.

 

- Değil.

 

Nafile!.. Ne derlerse Atatürk "değil" diyordu. Dalkavuklardan biri

dayanamadı:

 

- Sizsiniz Paşam., dedi.

 

Atatürk, bu zatı tersledikten sonra, sualinin cevabını kendisi verdi:

 

- Dünyanın en büyük insanı Hz. Muhammed'dir. Ölümünden bu yana bin üç

yüz sene geçtiği halde, günde beş vakit, Cenab-ı Allahtan sonra adı

söylenen Hz. Muhammed'dir...

 

 

2-)  Atatürk aynı ismi taşıdığı Hz. Muhammed Aleyhisselam?a son derece

bağlı ve saygılı bir insandır. Bu saygı ve bağlılığı ifade etmesi

açısından şu olayı nakletmemiz yerinde olacaktır: Bir vesile ile Batılı

bir oryantalistin Hz. Peygamber hakkında yazdığı bir kitap kendisine

sunulur. Oryantalist kitabında Yüce Peygamberimizden; ?cezbeyetutulmuş

sönük bir derviş? diye söz eder. Bunu okuyunca Atatürk şu yorumu yapar:

?Bu gibi cahil adamlâr onun yüksek şahsiyetini ve başardığı büyük işleri

kavrayamazlar. O, Allah?ın birinci ve en büyük kuludur. O?nun izinde

bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir, fakat

sonsuza kadar O anılacaktır, yaşayacaktır.?

 

Atatürk'ün Kuran-ı Kerim'e duyduğu derin sevgi ve saygısı, İslam dininin

en saf şekliyle yaşanmasına olan inancı onun dindar yönünü her dönemde

ortaya çıkarmıştır. Her zaman gerçek din ile batıl inançlarla dolu

gericiliği net biçimde ayıran Atatürk, birçok konuşmasında, samimi ve

içten bir şekilde Allah'tan, İslam'dan, Kuran'dan saygı ve bağlılıkla

bahsetmiştir. Hz. Peygamberimizi övmüş ve Türk Milleti'ne, gerçek dine

sarılmayı ve daha dindar olmayı tavsiye etmiş. Allah'a yönelmede Hz.

Muhammed'i rehber göstermiştir: "Bütün dünyanın Müslümanları Allah'ın

son peygamberi Hz. Muhammed'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği

talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar Hz. Muhammed'i

örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet'in hükümlerini

olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar

kurtulabilir ve kalkınabilirler." (Atatürk, Nedim Senbai, A.Ü. Dil,

Tarih, Coğrafya Yay., s. 102, 1979)

 

Hz. Muhammed'i överek O'nu kendisine örnek alan Atatürk, Hz. Muhammed'in

peygamberliğine kesin olarak iman etmişti. Hz. Muhammed'e duyduğu

hayranlığı ve O'nun peygamberliğini heyecanla anlattığı bir sırada

yanında bulunan M. Şemseddin Günaltay, Ata'nın o anki halini şöyle

anlatmıştır:

 

"... Atatürk'ün denizlerden renk alıp renk veren gözleri, masanın

üzerinde serili haritaya dikildi ve beni kolumdan tutarak masanın başına

çekip parmağını bir noktaya dikti. Bu, kendi elleriyle çizdikleri bir

askeri harita idi ve Hz. Muhammed'in büyük Bedir Cengi'ni adım adım

gösteriyordu. Hz. Muhammed'e ve O'nun peygamberliğine kadar, büyük

askeri dehasına hayran olan eşsiz Sakarya Galibi, Bedir Galibi'ni

göklere çıkarırken, "O'nun Hak Peygamber olduğundan şüphe edenler, şu

haritaya baksınlar ve Bedir destanını okusunlar" diye heyecanlandı.

Ata'nın son sözü şu olmuştu:

 

- Hz. Muhammed'in bir avuç imanlı Müslümanla mahşer gibi kalabalık ve

alabildiğine zengin Kureyş ordusuna karşı Bedir meydan muharebesinde

kazandığı zafer, fani insanların kârı değildir, O'nun Peygamberliğinin

en kuvvetli delili işte bu savaştır. (Atatürk ve Din Eğitimi, Ahmet

Gürbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, s.28)

Atatürk"ün Hz. Muhammed'e duyulacak sevgiyi tarif ettiği sözleri ise

şöyledir: "Büyük bir inkılap yaratan Hazreti Muhammed'e karşı beslenilen

sevgi, ancak onun ortaya koyduğu fikirleri, esasları korumakla tecelli

edebilir." (Şemsettin Günaltay, Ülkü Dergisi, sayı 100, s. 4)

__________________________________________________  ______

 

 


[/i]